İşçi mektubu: Korona Danışma Hattı’nda yarım saat yemek arasıyla çalışıyoruz
"Maske bulamadığı için bize ulaşan insan var. Çalışan işçilerden de işyerlerindeki önlem azlığına dair birçok çağrı alıyoruz."
Fotoğraf: Envato
Korona Danışma Hattı’nda çalışan bir kadın
Ankara
Geçtiğimiz günlerde Evrensel Gazetesi’nde çıkan “Çağrı merkezlerinde mesai 12 saate çıktı, yemek ücretleri kesildi” haberini arkadaşımın okutması üzerine bu sorunları yaşayan çağrı merkezi çalışanı olarak ben de yaşadıklarımı paylaşmak istedim.
Bizim de bu süreçte çalışma saatlerimiz arttı. Artık 10 saat çalışıyoruz ve bunun sadece 1 saati mola. O da yemek molası değil. Yemek için sadece yarım saatimiz var ve geri kalan zamanda da tuvalet gibi ihtiyaç molaları için -ki zaten bu sırf performansımız düşmesin diye yapılıyor- 10’ar dakika kullanıyoruz. Bunun dışındaki zamanlarda adeta zamanla yarışıyoruz. Çağrılar geldiğinde hazırlamamız gereken dilekçeler var ve bizim bu dilekçeleri tamamlayabilmemiz için iki çağrı arası yalnızca 30 saniyemiz var. Bazen bu sürede dilekçelerimizi yetiştiremediğimiz oluyor. Kimisi yetiştirmek için molasını kullanıyor. Ben de molamdan gitmesin diye toplantı moduna alıyorum; ancak bu sefer de hemen takım lideri “Neden toplantıdasın?” diye geri dönüş yapıyor ve bu toplantı dakikaları ay sonu hesaplanıp performansımızdan düşülüyor. Bu durum mazeretsiz olarak 7 defa tekrarlanırsa işten atma hakları dahi var.
Bizi yoran sadece bu saat yoğunluğu değil birçok çağrı alıyoruz ve bunların bir kısmı moralimizi bozacak şeyler olabiliyor. Ancak istediğimiz zaman çağrıyı kapatabilme hakkımız yok. Karşımızdaki kişi küfür etse dahi ancak 3 uyarıdan sonra çağrıyı sonlandırma hakkımız var. Ki bu hakkımız her hakareti de kapsamıyor. Çok daha ağır şeyler olmalı. Böyle bir durum yaşadıktan hemen sonra yine aynı güler yüzle devam etmemiz gerekiyor.
Bu durum Covid-19 ile birlikte daha da kötüleşti. Salgın ilk başladığında hatlar kitleniyordu zaten. Daha sonrasında sadece Covid-19 vakalarıyla ilgili çağrı alacağımız söylense de insanlar bilmediği için başka sebeplerden de aramaya devam ettiler. Salgın öncesi 150 civarı çağrı alıyorken artık çok daha fazla çalışıyoruz. Hatta yarım saatlik arama yetişmesi için yemeklerimi akşam yapıyorum.
Bu mesleğin diğer yanı açıklarla en çok bizim yüzleşiyor olmamız. Benim gördüğüm kadarıyla yani aldığımız çağrılardan yola çıkacak olursak televizyonda açıklanan vaka sayıları gerçek sayılar değil. Onun dışında çok fazla maske bulamadığı için bize ulaşan insan var. Çalışan işçilerden de işyerlerindeki önlem azlığına dair birçok çağrı alıyoruz.
Ben de bu şekilde yaşadığım ve insanların yaşadığı sorunları ifade etmeye çalıştım. Korona çalışan ve çalışmayan herkesi çok olumsuz etkiledi. Bir an önce geçmesini istiyor ve herkese sağlıklı günler diliyorum.