26 Haziran 2020 14:29
/
Güncelleme: 27 Haziran 2020 04:37

Fatih Sultan Mehmet tablosunun gelmesi anlamlı, AKP’yle milliyetçilik yarışı anlamsız

Yazar Aydın Çubukçu, Ressam Burhan Kum ve Tarihçi Erdoğan Aydın, Fatih Sultan Mehmet tablosunun İBB tarafından alınmasına dair yapılan tartışmaları Evrensel'e değerlendirdi.

Fatih Sultan Mehmet tablosunun gelmesi anlamlı, AKP’yle milliyetçilik yarışı anlamsız

Fatih Sultan Mehmet’in portresi | Görsel: Ekrem İmamoğlu'nun Twitter paylaşımından alınmıştır

İtalyan Ressam Gentile Bellini tarafından çizilen Fatih Sultan Mehmet’in portresini İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) alması tartışmaları beraberinde getirdi. Bir yandan 7 milyon 950 bin liraya mal olan tabloya verilen paranın israf olduğu eleştirisi yapılırken diğer yandan tablonun ülkenin kültür mirası açısından önemli bir kazanım olduğu söyleniyor. 

Tartışmalar sıcaklığını korurken İmamoğlu israf eleştirilerine yanıt verdi. “Benim maneviyatımı ölçecek bir para miktarı yok.” diyen İmamoğlu “Hayırlı olsun İstanbul halkına. İstanbul halkına ait bir eserdir o artık. İnşallah nice yüz yıllar İstanbul’da yaşamaya devam edecek” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Korkmaz Karaca ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla İmamoğlu’nu tebrik etti. Karaca paylaşımında “Venedikli Ressam Gentile Bellini’nin Fatih Sultan Mehmet portresini satın alan İBB yönetimini tebrik ederim. Göreve Geldikleri günden beri yaptıkları en doğru iş” ifadelerini kullandı.

Yazar Aydın Çubukçu, Gentile Bellini’nin Resimli Konstantiniyye Günlüğü isimli çizgi romanı hazırlayan Burhan Kum ve Tarihçi Erdoğan Aydın, Fatih Sultan Mehmet tablosuna dair yapılan tartışmaları Evrensel'e değerlendirdi. 

"PARANIN MİKTARI PİYASA AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLEMEZ"

Aydın Çubukçu: Fatih Sultan Mehmet’in portresinin Türkiye’ye gelmesi, her şeyden önce, tarihi eserlerin ait oldukları topraklarda korunması ilkesi açısından olumludur. Bu yolda harcanan paranın miktarı piyasa açısından değerlendirilemez. Yani, kimse “Daha ucuza alınabilirdi, kazıklandık” gibi bir itiraz ileri sürmemeli. 

İşin ilginç yanı, eğer bu iş muhafazakar-milliyetçi etiketi taşıyan bir kurum tarafından gerçekleştirilseydi, şu anda malum medyada yer gök inlerdi, pek ses çıkmıyor. Belediyenin zaten sıkıntılı olduğu bir dönemde ne gerek vardı gibi mırıldanmalara da itibar etmemeli. 

Tehlikeli yanı, AKP ile din ve milliyet sahasında yarışarak o tabandan oy devşirebileceğini sanan CHP aklının buradan gereksiz prim yapmak adına bu kültür eylemini eline yüzüne bulaştırması olabilir. Eğer işin ciddiyetine uygun bir olgunlukla sessizce başarılarının onuruna sahip çıkabilirlerse, bilge hakanın anısına da saygılı davranmış olurlar.

"PORTRE AİT OLDUĞU TOPRAKLARA DÖNDÜ"

Ressam Burhan Kum: İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bu tabloyu almasını olumlu karşılıyorum. Bellini’nin yaptığı eserlerden hiçbiri İstanbul’da kalmadı. Portre ait olduğu topraklara döndü. Yapılan İstanbul’un fethini kutlamaktan daha anlamlı. Türkiye ve insanlık kültürü açısından değerli bir eser. 15. yüzyıla ait orijinal bir resmi bu paralara almak çok zor, bedavaya getirildi diyebiliriz. Bunun üstüne İstanbul’daki bir sokağa Bellini’nin adını verseler çok iyi olur.

"OLAĞAN KOŞULLARDA YAPILMASI GEREKEN BİR İŞ" 

Erdoğan Aydın: Tarihi önemi böylesi büyük bir sanat eserinin satın alınması, olağan koşullarda elbette ki yapılması gereken bir iş. Ancak belediye kaynaklarının iktidar tarafından bloke edildiği, üstelik pandemi koşullarında pek çok insani harcamaya kaynak bulunamadığı bir ortamda 8 milyon TL’ye yakın büyük bir meblağın resmin satın alınmasına aktarılmasının yerinde bir davranış olmadığı kanısındayım.

Bu arada söz konusu resmin bugün İstanbul’da olmamasının nedeninin, oğlu II. Bayezid’in şahsında resmi günah sayan İslamcı geleneğin, II. Mehmet’in, ölümünün hemen sonrasında, onun yaptırdığı tüm sanat eserlerine karşı izlediği tasfiyecilik olduğu anımsanmalı. Bu açıdan CHP’li İstanbul Belediyesinin, Osmanlı’nın dünya kültürlerine ve Rönesans’a açık bu tek hükümdarının resmini geri satın aldırmasının ayrı bir anlamı olduğu açık. 

Ancak, içinde bulunduğumuz ağır koşullarda halkçı bir belediyeciliğe düşen davranışın, sorunu kamuoyunun gündemine taşımak, ama buna ayrılacak bütçe için, onun İngiltere’de olmasının sorumlularının takipçilerinin veya İstanbul sermayesinin zorlanması gerektiğini düşünüyorum.

NE OLMUŞTU?

Christie’s Müzayede Evi’nin özel koleksiyonda bulunan Fatih Sultan Mehmet portresi, Londra’da yapılan açık artırmayla İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından satın alınmıştı. İtalyan Ressam Gentile Bellini’nin (1429-1507) atölyesinden çıktığı tahmin edilen portrenin bizzat ressam ya da öğrencilerinden biri tarafından yapıldığı düşünülüyor. Müzayede evinde “İslam ve Hint Sanatı” koleksiyonu kapsamında satışa sunulan portrede imza bulunmuyor.

Portrenin büyük gizemlerinden birini Fatih Sultan Mehmet’in yanında resmedilen ikinci figür teşkil ediyor. Sakalsız ama Osmanlı kıyafetleri içindeki erkek figürünün Fatih’in 3 oğlundan biri ya da bir Avrupalı diplomat olabileceği düşünülüyor. 15. yüzyılın ikinci yarısında yapılmış olduğu tahmin edilen portrenin bir diğer önemi de Fatih’in yaşadığı dönemde yapılan 3 portreden biri olması. Portre son olarak özel bir koleksiyoncu tarafından 2015’te satın alınmıştı. Bu portrelerden en ünlüsü Bellini imzasını taşıyor ve Londra’da Ulusal Galeri’nin koleksiyonunda bulunuyor.

İBB satın aldığı Fatih Sultan Mehmet portresinin belediyeye maliyetinin 935 bin 250 sterlin olduğunu bildirildi. Müzayede evinden yapılan yazılı açıklamada, artırmayla fiyatı 770 bin sterline çıkan portrenin, kendilerine ödenecek komisyonla beraber İBB’ye maliyetinin 935 bin 250 sterlin (yaklaşık 7 milyon 950 bin lira) olacağını duyurdu. (İstanbul/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et