Konya’da tarım arazilerine zorla kömür ocağı yapılmak isteniyor
Konya Ilgın'da termik santrale kömür temin etmek için tarım arazilerinin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kamulaştırılmasına yönelik yöre halkının tepkisi devam ediyor.
Özer AKDEMİR
İzmir
Konya Ilgın'da termik santrale kömür temin etmek için tarım arazilerinin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kamulaştırılmasına yönelik yöre halkının tepkisi devam ediyor. Köylüler geçtiğimiz günlerde Çavuşçugöl'de eylem yaparak kamulaştırma kararlarını protesto ettiler. Tarlaları kamulaştırılan Çavuşçugöl köylüsü Sıtkı Mavuş, iki yüz hektarlık tarım arazisinin DSİ'nin olumsuz görüşüne rağmen kömür işletmesi yapılmak istendiğini belirtti.
BİRİNCİ SINIF TARIM ARAZİSİ, ARKEOLOJİK SİT, GÖL HAVZASI
Bölgede 2006 yılından bu yana bir kömür işletmesinin olduğunu söyleyen Sıtkı Mavuş, işletmenin daha sonra zarar ettiği gerekçesi ile kapatıldığını aktardı. 2014 yılında bu işletmeyi devralan başka bir şirketin Kasım ayında köyün içinde sayılan bir yerde ki arazileri almak için kendilerine teklifte bulunduğunu belirten Mavuş, “Bölge Konya'da birinci sınıf tarım arazisi olarak ‘Altınova projesi’ kapmasına giriyor. 20 Mart 2020'de Cumhurbaşkanının onayıyla birinci derece sit alanı ilan edilmişti. Arkeolojik olarak höyükler vardı. Heyetlerle 3-4 kez inceleme yapıldı sonra onayladı bu koruma kararları. Burada Milli Park var, doğal göl var aynı zamanda" dedi.
DSİ OLUMSUZ GÖRÜŞ VERMİŞ AMA...
Şirketin ÇED başvuru dosyasında araziyi tarım dışı olarak gösterdiğiniz ifade eden Mavuş, "Raporu masa başında veriyorlar besbelli, burada bir inceleme yapılarak verilmiyor. Burada inceleme yapıldığı zaman tarım arazisi olduğuna dair raporlar var. TKİ'nin DSİ'den kasım 2019 tarihinde bu araziyi kömür ocağı yapmak için istediğine dair yazıya DSİ'nin verdiği yanıta dikkat çeken Mavuş, "DSİ'nin Ocak 2020 tarihinde verdiği yanıta kamulaştırılıp kömür ocağı yapılmak istenen arazilerin halen yol, kanal ve göl sahası olarak kullanıldığı belirtilerek devrinin uygun bulunmadığı dile getirilmiş. Bu duruma, bizim arazileri satmak istemeyişimize rağmen hiç haberimiz olmadan halen ekili olan arazilerimize iş makinelerini soktular. Tarlalarda arpa, buğday, haşhaş, pancar, meyve ekili, yazık bu ürünlere, emeklerimize" dedi.
YILLARCA AKP'YE DESTEK VERDİM
“Ben yıllarca mevcut hükümeti destekledim ve oy verdim. Benim babam 15 yıl AKP yöneticiliği yaptı, ama çok yanlış yapılıyor.” diyen Mavuş “Vatandaşlar da korkuyor karşı gelmeye. Burada yaşayan bir insan olarak devlete ve insana zarar verecek bir şey yapılıyor. Hükümet karşıtlığı değil bu. Devletime, milletime zarar vermeyecek bir şey olsa ben neden karşı çıkayım?” dedi. Mavuş, kamulaştırmalara karşı hukuki bir süreci başlatmak için hazırlık yaptıklarını ifade etti.
‘ŞİRKETİN ADINI DAHİ ÖĞRENEMİYORUZ’
Ilgın Çevre Platformu'ndan çevre bilimci Ayşe Mergenci, kömür işletmek isteyen şirketin adını dahi öğrenemediklerini belirterek, “Anlayabildiğimiz kadarıyla daha önceki ruhsat sahasındaki ÇED'i buraya da kullanmak istiyorlar. ÇED Gerekli değildir raporu mu almış, bilmiyoruz. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'ne yazdık ama yanıt gelmedi. Şirketin adını soruyoruz kaymakamdan, jandarmadan yanıt alamıyoruz. Çevre Şehircilikten yanıt alamıyoruz. ‘Bu faaliyeti neye dayandırıyorlar? ÇED raporları var mı?’ diye soruyoruz net bir cevap alamıyoruz. Şirketi kepçelerin önüne geçip durdurduğumuzda da ÇED raporu gösteremiyorlar, sadece Cumhurbaşkanlığı kararnamesini gösteriyorlar" diye konuştu.
KÖYLÜ SATMAYA YANAŞMAYINCA KAMULAŞTIRDILAR
Bölgede bir konumda üstü açık bırakılıp gidilmiş kömür ocakları olduğunu aktaran Mergenci,, şirketin alacağın aldıktan sonra çekip gittiğini, buradan çıkan tozların ise köylünün yaşamını kabusa çevirdiğini söyledi. Şirketin daha önce köylüden satın almaya geldiklerinde, köylünün satmıyorum yanıtı sonrası insanlara haber dahi verilmeden arazilerin kamulaştırıldığını kaydeden Mergenci, "Termik santral kurmaya çalışıyorlar. Buna yönelik davalar, itiraz süreçleri var. Bölge 1. derece arkeolojik sit alanı. Çavuşçugöl gölünün dibinde. Göldeki biyo çeşitliliği ve gölün su havzasını da etkiliyor. İstimlak edilen alan köyün evlerine 200 metre kadar mesafede" dedi.