Belediye işçileri: Kadrolularla aynı haklar verilsin, kıdem tazminatına el sürülmesin

Kadrolu işçilerle aynı hakları istediklerini dile getiren belediye işçileri, kıdem tazminatının fona devredilmek istenmesine karşı da "Grevse grev, eylemse eylem" diyor.

29 Haziran 2020 00:49
Paylaş

Volkan PEKAL
Mesut BAYLAV
Adana

KHK ile taşeron firmalardan belediye şirketlerine geçişi yapılan işçilerin gündeminde kıdem tazminatı ve 31 Haziran’dan itibaren başlayacak toplu sözleşme süreci var. Seyhan Belediyesi Fen İşleri ve Temizlik İşleri şantiyelerinde görüştüğümüz DİSK/Genel-İş Sendikası üyesi işçiler, aynı işi yaptıkları kadrolu işçilerle aynı şartlarda çalışmak istediklerini ifade etti. Hükümetin kıdem tazminatının fona devrine tepki gösteren işçiler, “Grevse grev, eylemse eylem” dedi.

Yol şantiyesinde konuştuğumuz işçilerden Şerif Yüksekyayla, Genel-İş olarak ellerinden geleni yapacaklarını belirterek, “Bir işçinin tutunacak bir şeyi varsa o da kıdem tazminatıdır. Okuyan çocuklarımız var, evlenecek çocuklarımız var. Sendikaların her türlü eylemi koyması gerekir. Grevse grev yapılacak, yürüyüşse yürüyüş yapılacak. Sadece DİSK değil, diğer konfederasyonların da eylem yapması gerekir” diye konuştu.

"KIDEM VE İHBAR TAZMİNATI YÜKSELTİMELİ"

2 yıldan fazla süredir yüzde 4 zamma mahkum edildiklerini ifade eden Yüksekyayla, hükümetin çıkardığı KHK ile mecbur bırakıldıkları yüzde 4+4 zamlara tepki göstererek “Bununla ne geçimi olacak? Enflasyon yüzde 20, 30, 40’lara dayanmış. Alım gücümüz çok düştü. Çok zor yani. Kadro dediler ama o kadar da anlattıkları gibi değil” dedi. Kayıplarını karşılayacak bir sözleşme beklediklerini ifade eden Yüksekyayla, şunları söyledi: “Kıdem tazminatının, ihbar tazminatının TİS’le arttırılması gerekiyor. Bu da bizim için bir nevi iş güvencesi olmuş oluyor. İş güvencesi olmazsa TİS olmuş, olmamış bir anlamı kalmıyor. Sosyal hakları içeren iyi bir TİS bekliyoruz. Kadrolularla aynı işi yapıyoruz, ayrı ücret alıyoruz. Eşit ücret istiyoruz.”

"KADRO İSTİYORUZ"

Kıdem tazminatının gelecekleri olduğunu ifade eden Erol Çiçek, “Ola ki kendimize bir ev alırız. Bir emekli 1500 lira maaş alıyor. Emekli insanlarımız ek işte çalışıyor. Emeklilikte güvencemiz olur” dedi. Maaşlarını düzenli olarak aldıklarını ancak ücretlerinin düşük olduğunu belirten Çiçek devam etti: “Biz sokakta, hastalığın içinde ekmeğimiz için, çocuklarımız için çalışıyoruz. Hakkımız olanı da istiyoruz. Biz de kadro istiyoruz.”

Sözlerine “Kıdem tazminatı bizim. Biz onu kimseye kaptırma niyetinde değiliz” diye başlayan Resul Kaya, “Hakkımız olanı da alacağız” diye konuştu. Genel-İş yöneticilerinin TİS süreci ile ilgili gerekenlerin yapılacağını kendilerine aktardığını ifade eden Kaya, şunları söyledi: “Güzel şeyler olacak diye umuyoruz. Sendika bizim arkamızda durmalı. Biz de onların gittiği yere gideriz.”

"YAŞANABİLİR BİR ÜCRET VE SOSYAL HAKLAR İSTİYORUZ"

Genel-İş Baştemsilcisi Savaş Kartal, “Kıdem tazminatı bizim kırmızı çizgimiz. Bunun gasbedilmesini kabul edemeyiz. Bu konuda ne gerekiyorsa işçi arkadaşlarımızla birlikte yapacağız” dedi. TİS konusunda KHK ile bağlanmış sürecin bitmesini beklediklerini ifade eden Kartal, şunları ifade etti: “Biz de kadrolular gibi sosyal haklarımızın alınması, yaşanabilir bir ücret alabilmemiz, sosyal haklarımız, bunların hepsini bu sözleşme içerisinde görmek istiyoruz.”

"KHK İLE BİZİ KÖLELEŞTİRDİLER"

Ömer Doğan, kıdem tazminatının gelecekleri olduğunu belirterek bu hakkı kaybetmek istemediklerini söyledi. Asgari ücretle geçinmenin zorluklarını anlatan Doğan, iyi bir TİS için sendikalarının yanında olduklarını söyledi. Doğan, şöyle devam etti: “Biz emekçiler olarak daha iyi şartlarda yaşamak istiyoruz. KHK ile bizi iyice köleleştirdiler. Daha kötü şartlara sürüklediler. Biz bu şartları kabul etmiyoruz. 4+4 nedir? Diğer tarafta sağlıkta kamuda çalışanlar 52 günlük tediye aldılar bizler 5 yevmiye tediye aldık. Yaşam koşullarımız gerçekten çok ağır. Ev kirası, çocukların okulu, bir pazara gidiyorsun 150-200 lira. Elektrik, su, telefon derken bir bakıyorsun ki maaş elde kalmamış. Asgari ücretle geçinmek çok zor. Ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Grevse grev.”

TAZMİNAT İÇİN KENETLENMELİYİZ

Kıdem tazminatı için “Bizim vazgeçilmezimiz” diyen Hasan Kızılkaya, “Yarın bir okula gönderdiğimde, bir iş imkanı sağladığımda benim birikimim. Çocuklarımızın geleceği, yarınları için bizim kesinlikle bundan ödün vermememiz lazım. Evim yok, bu para ile kendime ev alabilirim. Çocuklarıma gelecek sağlayabilirim. Ama fona devredildiğinde ne olacağını bilmiyoruz. Yarınlarımız için muhakkak sahip çıkmalıyız. İşsizlik Fonu’ndan tüm işçiler faydalanamıyor. Biz işçi, emekçiler birik olup sesimizi çıkarmalıyız. Birbirimize kenetlenmeliyiz. Güçlü ve örgütlü bir şekilde bunu haykırmalıyız” diye konuştu.

Kıdem tazminatının fona devredilmesine karşı sendikaların da kenetlenmeleri gerektiğini ifade eden Kızılkaya, şunları söyledi: “Bu sadece A veya B sendikasını ilgilendirmiyor. Bütün sendikaların buna ses çıkarması lazım. Hep birlikte hareket edersek başarabiliriz. Çünkü birliktelikten güç doğar. Tüm sendikalar birlikte hareket ederse geri adım attırabiliriz.”

KADRO VERİLMEDİ TİS HAKLARI ELLERİNDEN ALINDI

Belediye işçileri kadro beklerken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzası ile çıkarılan 696 sayılı KHK ile hüsrana uğratılmış. İşçilere kadro yerine belediye şirketlerine geçiş hakkı tanındı. Üstelik KHK ile 2 yıl boyunca, TİS hakları ellerinden alındı ve Yüksek Hakem Kurulunun belirlediği yüzde 4+4 zamma mahkum edildi.

ÖNCEKİ HABER

Hacettepe Üniversitesi öğrencileri: İşçiler için de ses çıkarmalıyız

SONRAKİ HABER

Kadıköy'de AVM'ye tepki: Yaşam alanlarımızın peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa