28 Haziran 2020 16:07

YTÜ, öğrencilerin verdiği notlara göre uzaktan eğitimde sınıfta kaldı

Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri, Kovid-19 salgını süresince uzaktan eğitim ve uzaktan sınav yöntemini uygulayan okullarına not verdi, sistemde pek çok aksaklık yaşadıklarını ifade etti.

Fotoğraf: Pixabay

GÜNCEL

Paylaş

Twitter'da Yıldız Tech hesabı üzerinden ‘’YTÜ’de online eğitim sürecini değerlendiriyoruz’’ başlıklı bir anket düzenledi. Ankete 10 fakülte ve 38 bölümden 440 öğrenci katıldı. Ankette YTÜ’nün uzaktan eğitim performansını harf notu ile değerlendiren ve DD veren öğrenciler, YTÜ'nün puanını da 4 üzerinden 1.25 olarak belirledi.

Ankete katılan 440 öğrenciden 55’i uzaktan eğitim süreci başladığından beri süreci takip edecek ekipmanlara (bilgisayar, internet, vb.) ulaşmakta sıkıntı yaşadığını belirtti.

‘’Uzaktan eğitim sürecinde derslerden yeterli verimi aldığınızı düşünüyor musunuz?’’ sorusuna 385 öğrenci "hayır" cevabını verdi. Öğrencilerden 412'si ise online sınavlarda sürenin yetmediğini belirtti.

"SINAV SÜRELERİ UZATILMALI, SİSTEMDEN KAYNAKLANAN AKSAKLIKLAR GİDERİLMELİ"

"Uzaktan eğitimde nelerin değişmesini talep ediyorsunuz?" sorusuna ise anketi dolduran öğrencilerden pek çok farklı yanıt geldi.

Öğrenciler, final haftasında kendileri için en çok mağduriyet yaratan durumlardan birinin, hocaların kopya çekilmesinin önüne geçmek amacıyla sınav için verilen süreyi oldukça kısıtlı tutması ve PDF dosyalarını sisteme yükleme süresinin sınav süresine dahil edilmesi olduğunu belirtti. Ancak öğrenciler, bu durumun sınavlarda şeffaf bir denetim sağlamadığını, üstelik pek çok öğrencinin test ve klasik sınavları yetiştirememesine, final dosyasını sisteme yüklemede sıkıntı yaşamasına neden olduğunu ifade etti.

Öğrenciler yaşadıklarını şu cümlelerle özetledi:

• ‘’Süre yetmiyor, yükleme süresi en az 10 dk olarak tayin edilmeli. 'Ya yükleyemezsem' stresi, soruya odaklanma ve çözme kabiliyetimi aşırı derecede kötü etkiliyor.’’

• ‘’Her soru için oturum açılıp soru süresinin kısa tutuluyor olması değişmeli. Mesela bir sınavda 1 soruya 20 dakika ayrıldığını, bunun minimum 5-8 dakikasının da düzenleme ve yüklemeye gittiği düşünülürse (sistem izin verirse tabii) bir soruyu 12-15 dakikada çözmemiz olası değildir.’’

"EK SÜRE DEĞİL ÇALIŞAN SİSTEM İSTİYORUM"

Online sistemin sınav esnasında defalarca çökmesi, öğrencilerin bir diğer önemli problemi oldu. Çöken sistemin mağduriyetini gidermek için sınavlarda öğrencilere ek süre verildi ancak ek süre içerisinde de sistem arıza oluşturmaya devam etti. Bir öğrenci durumu şöyle ifade etti: Sınavlardan kaynaklanan sistem hatası ve evlerimizde oluşan olumsuz durumlar için sınav sürelerinin uzattılması daha yararlı olacaktır. Çalışmayan sisteme ek süre vermenin hiçbir anlamı yok. Ek süre değil çalışan sistem istiyorum.

Öğrenciler bu süreçte sistemden kaynaklı arızaları okula ilettiğinde ise çoğunlukla ‘’Bütünleme ya da mazeret sınavına gireceksiniz’’ yanıtını aldı. Sistem problemlerini çözmede mail yoluyla iletişimi sürdürmenin hem kesintili bir süreç olduğunu hem de dersi veren hocaların tutumunun katı ve öğrenci merkezli olmaktan oldukça uzak olduğu da belirtildi: Hocalar sınavda aşırı derecede protokol uyguluyor. Açıklanan sınav kuralları 3 sayfa. Ders çalışmayı bırakıp sınav kuralları özeti çıkarıyorum. Tüm bu kurallarla uğraşırken süremizin çoğu harcanıyor ve bu giden süreler öğrencinin elini ayağını dolaştırıyor, daha negatif bir etki yaratıyor. Okul zamanı 20 dakika olan sınav süreleri 1 buçuk saate düşürüldü. Bu mantık, açıklamaya değer bir mantıksızlık.

Okulun öğrencilere sık sık yolladığı "Korona sürecinde psikoloji" başlıklı mailler ile pratikte öğrenciler üzerinde yaratılan baskı ve stresin birbirine denk düşmediği, yapılan yorumlarda okul yönetimi ve öğrenciler arasındaki güvensizliği bir başka yönüyle yansıtıyor. Bir öğrenci bu durumu "Bir yandan sizi anlıyoruz deyip bir yandan kopya çekmeyelim diye bizi adil olmayan koşullar altında sınava tabi tutmaları samimi değil" sözleri ile ifade etti.

Online eğitimin pratik gerektiren dersler için yeterli olmadığı ancak teorik eğitim açısından, yüz yüze yapılan eğitimin de online sisteme göre fark yaratmadığı, ankette ifade edilen ve tartışılanlar arasında. Konuyla ilgili olarak bir öğrenci, "Genel olarak, yüz yüze eğitim olarak varsayılan birçok derste aslında uzaktan eğitimi görüyorduk. Yani panoya yansıtılan bir ekrandan, öğrendiğimiz teorik bilgilerin sanayideki uygulamasını uzaktan eğitim olarak alıyorduk. Bu tür derslerde normal zamandan pek bir fark görmedim. Ancak laboratuvar gibi dersler için kesinlikle yetersiz kalıyor" yorumunu yaptı.

ÖĞRENCİLERİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Öğrencilerin online sınavda ve online eğitimde yaşanan problemlerin düzeltilmesine dair çözüm önerileri ise şunlar oldu:

• Sistemde yaşanan sıkıntılar ve arıza problemleri giderilsin. Süreç içerisinde giderilemiyor ise sınavlar, öğrencilerin daha uzun süreler içerisinde teslim edebileceği ödev formatında kabul edilsin.
• Sınav süreleri uzatılsın. PDF'leri ve diğer dosyaları sisteme yüklemede sorun yaşayan öğrenciler için sınavı, hocalara mail yoluyla teslim etme hakkı tanınsın.
• Sistemden kaynaklanan sıkıntıların sınavın hangi dakikasında meydana geldiği ya da sorunun kaynağı gibi teknik detaylar okul tarafından takip edilsin ve pratik müdahale yöntemleri geliştirilsin.
• Teknik sıkıntılar ve ekipman yetersizlikleri nedeniyle eğitime eşit bir şekilde ulaşmanın asgari düzeyde bile mümkün olmadığı koşullarda, bazı akademisyenler 'kopya çekme' ihtimaline dayanarak sınavları ekstra zor hale getiriyor. Sınav sürecinin denetimi her akademisyen için ortak ilkeler haline getirilsin ve öğrenci merkeze alarak planlansın.
• Ders kayıtlarına ileri ve geriye sarma özellikleri eklensin.
• Sınavlar çoklu oturum halinde değil tek oturum ve tek PDF halinde sisteme yüklensin.

(İstanbul/EVRENSEL)