29 Haziran 2020 23:54

Basın özgürlüğü halkın haber alma hakkıdır, yok edilemez

Basın meslek örgütlerinden, gazetecilerden ve televizyonculardan 21 kişi Türkiye’deki basın özgürlüğünün son bir yılda nereden nereye geldiğini Evrensel’de anlattı. 

Fotoğraf: Eylem Nazlıer / Evrensel

Paylaş

Gazeteciler ve bağımsız gazeteler üzerindeki baskılar devam ederken, halkın haber alma hakkı da yavaş yavaş yok edilmeye çalışılıyor. Ulusal ve uluslararası basın meslek örgütlerinden, gazetecilerden ve televizyonculardan 21 kişi Türkiye’deki basın özgürlüğünün son bir yılda nereden nereye geldiğini Evrensel’de anlattı. 

Foruma katılanların ortak noktası ise basın özgürlüğünün Türkiye’de uygulanmadığı oldu. Gazeteciler özellikle Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütünün (RSF) verilerine göre Türkiye’nin basın özgürlüğünde 180 ülke arasında 154. sırada olduğunu vurguladı. 

Gazetecilerin yaptıkları ya da yapmadıkları haberler nedeniyle tutuklanması, Basın İlan Kurumunun bağımsız gazeteler üzerindeki baskıları, RTÜK’ün iktidarı eleştiren televizyon kanallarına verdiği cezalar, basın kartları sorununun Cumhurbaşkanlığına bağlanan İletişim Başkanlığı tarafından hâlâ çözülememiş olması, gazetecilerin nasıl sansür ve otosansüre uğradığı forumda kendine yer buldu. 

Ayrıca bölgede yaşayan Kürt gazetecilerin yaşadıkları ve özellikle medyada kadın olmanın sorunları da forumda konuşulan konulardandı. 

Ulusal ve uluslararası basın meslek örgütlerinin, gazetecilerin ve televizyoncuların söylediklerinden öne çıkanlarsa şöyle: 

Bağımsız Gazeteci Burcu Karakaş: Amaç, en ufak eleştiriyi bile görünmez kılmak. 

BirGün Gazetesi Yayın Kurulu Üyesi Berkant Gültekin: Bütün ülkeler aynı anda geriliyordu birinciliği Türkiye’ye verdiler. 

Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şube Başkanı Banu Tuna: Türkiye’de hiçbir evrensel gazetecilik normu geçerli değil. 

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Temsilcisi ve Bianet Medya Özgürlüğü Raportörü Erol Önderoğlu: Haberciliğin ve eleştirinin “düşman işi” addedildiği, gazeteciliğin ideolojik bir asimilasyona uğratıldığı bir sürece tanık oluyoruz. 

Cumhuriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü İpek Özbey: İnsan ne için gazeteci olur ki? Gerçekleri özgürce yazmak, haksızlıkların önüne geçmek için değil mi?

Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş: İktidar bir olayın duyulmasını engellemek istiyorsa gazetecileri tutukluyor.

Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Türkiye Temsilcisi Özgür Öğret: Medyaya baktığımızda iktidarı körlemesine savunan ezici çoğunluğun karşısında varlığını sürdürebilmiş bir avuç eleştirel haber kurumu buluyoruz.

Gazeteci Timur Soykan: Başkanlık Sistemi’nde medyanın susturulması için eski kumpas yöntemlerinin yanı sıra pek çok koldan baskı uygulanıyor.

Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) Yöneticisi Mustafa Kuleli: Gazeteciler özgürlüğünü yitirirken toplumumuz haber alma hakkını, ülkemiz de demokrasisini kaybediyor. 

IPI Türkiye Program Koordinatörü Renan Akyavaş: Gazetelere uygulanan cezai yaptırımlar ve ekonomik baskılar basın özgürlüğünün içine konduğu demir kafesi giderek daraltıyor.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto: Günümüzde tek adamın tek partinin egemen olduğu bir ortamda nesnel gazetecilik yapmanın önü kapanmış görünmektedir.

Yol TV Haber Koordinatörü Çağdaş Sinan Dağ: İktidar medyasında anlatılanlar ve insanların yaşadıkları arasında çok ciddi bir açı farkı var ve de gittikçe büyüyor.

Gazeteci-Yazar Mehveş Evin: Basın özgürlüğü, sadece gazetecilerin özgürlüğünü değil, halkın haber alma hakkını savunmayı, kamuyu ilgilendiren her haberin özgürce yayımlanmasını içerir. 

Artı Gerçek Muhabiri Rıfat Doğan: Gazetecinin ahlakı, ne olursa olsun kalemine çamur bulaştırmamaktır, o kalemini çamura düşürdüğü anda ne yazık ki ahlak yerini zamanla çürümeye bırakıyor.

Gazete Duvar Muhabiri Filiz Gazi: Doğrunun çarpıtılması, eksik sunulması ya da maniple edilmesi gibi de değil. Yalan haber, yalan bilgi üretiliyor. Yoktan var ediliyor.

Yeni Yaşam Gazetesi Okur Temsilcisi Hüseyin Aykol: Günümüzde Sayın Erdoğan öksürse, hemen canlı yayına geçecek en az 40 televizyon kanalı var.

Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Can Güleryüzlü: Gazetecilik AKP iktidarları döneminde işgale uğradı. 

Gazeteci Faruk Balıkçı: Halkın haber alma hakkını elinden alarak gerçeklikle halkın arasına duvar örülüyor.

Ekmek ve Gül Editörü Hilal Tok: Ana akım medyaların çok ‘erkek’ medya olduğunu görüyoruz. 

Press in Arrest Çalışması Editörü Sinan Tartanoğlu: Gazeteciler ile toplum arasındaki ‘haber köprüsü’ her gün bir ayağını kaybediyor.

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu Sözcüsü Ayşe Güney: Gün geçtikçe basına uygulanan baskıların arttığı Türkiye’de basın ve özgürlük kavramlarını yan yana kullanmak dahi pek mümkün görünmüyor. (MEDYA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Vaka sayıları bir türlü “normalleşemiyor”

SONRAKİ HABER

Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı Fatih portreleri sergileyecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa