30 Haziran 2020 13:52

Adil yargılama talebiyle 3 aydır açlık grevindeler

İzmir’de cezaevinde üç aydır dönüşümlü açlık grevinde olan Berdan Ulaş Dilsiz ve Gülbey Dilsiz’in ablası Evrensele konuşarak, adalet istedi.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Yusuf AKIN
Dersim

İstanbul'un Sultangazi ilçesinde bulunan Hasan Ferit Gedik Uyuşturucu ile Savaş ve Kurtuluş Merkezi, 11 Ekim 2018 tarihinde polisler tarafından basılmış, 7 kişi gözaltına alınmıştı. Tutuklanan yedi kişiden biri tahliye edildi. İzmir’de cezaevinde olan altı kişi ise adil yargılama talebiyle 3 aydır, dönüşümlü olarak açlık grevi yapıyor.

Bu operasyonda kapsamında tutuklananlardan Berdan Ulaş Dilsiz (18) ve Gülbey Dilsiz’in (20) Dersim’de yaşayan ablaları Evrensel’e konuşarak, adalet istediklerini söyledi.

Gözaltına alındıktan sonra kardeşlerinin Silivri Ceza İnfaz Kurumuna götürüldüğünü ancak orada yaşanan sorunlar nedeniyle İzmir 1 No’lu T Tipi Cezaevine sürgün edildiklerini ifade eden Dilsiz, bugüne kadar iki duruşmanın görüldüğünü ve 1 kişinin ailesinden sağlık problemlerini gerekçe göstererek tahliye edildiğini söyledi.

"KARDEŞİMİN SAĞLIK SORUNLARI VAR"

Küçük kardeşi Berdan’ın içeride sağlık sorunlarıyla boğuştuğunu aktaran Dilsiz,  “Kardeşim Berdan’ın sağlık sorunları var bunlardan en önemlisi de kalbi delik. Aynı zamanda astımı var ve akciğerlerinde de problem var. Bunları mahkemede dile getirdiğinde adli tıbba yönlendirdiler, sevk ettiler ama cezaevi en küçük kardeşimi adli tıbba hiçbir şekilde götürmedi. Buna karşılık savcı, ‘Siz de aileden birinden engelli raporu getirin sizi de bırakalım’ diyor.” dedi.

"AĞIR BASKILAR ALTINDALAR"

Kardeşi Berdan ve Gülbey’in de dönüşümlü açlık grevinde olduğunu söyleyen abla Dilsiz, “Adalet istediklerini, adil bir şekilde yargılanmak istediklerini söylüyorlar. ‘20 aydır biz sebepsizce yatıyoruz, üzerimize ifade veren adamı mahkemeye getirmiyorlar ve ne olacağından endişeliyiz’ diyorlar. Mahkeme için 16 Temmuz’a gün verildi. Okumak istedikleri dergileri keyfi olarak vermiyorlar. Ağır baskı koşulları altındalar. Kardeşimin yanında Özgür Karakaya var o da ölüm orucunda ve onun taleplerinin de kabul edilmesini istiyoruz. Ayrıca ben Dersim de yaşıyorum ailem ise İstanbul’da, hem virüsten dolayı hem de maddi ve manevi sıkıntılardan dolayı da kardeşlerimi ziyarete giderken çok zorluk çekiyoruz” dedi.

Aileler olarak İzmir’deki başsavcılık hakkında ve cezaevi hakkında keyfi uygulama yaptıkları için şikayetçi olacaklarını söyleyen Dilsiz, “Kardeşlerimin ya da oradaki tutsakların başına herhangi bir şey gelirse, bundan İzmir Cumhuriyet Başsavcısı ve İzmir Ceza İnfaz Müdürü sorumludur” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Lübnan ordusu, ekonomik kriz sebebiyle askerlerin yemeklerine et koymama kararı aldı

SONRAKİ HABER

CNN Trump’ın Erdoğan'la görüşmelerini yazdı: Halkbank birden fazla kez gündeme geldi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa