02 Temmuz 2020 12:10
Son Güncellenme Tarihi: 03 Temmuz 2020 07:03

Sivas’ta katledilenler katliamın 27. yıl dönümünde anıldı: Katiller ödüllendirildi

Sivas Katliamının 27. yıl dönümünde katledilen 33 aydın, akademisyen, yazar ve sanatçı pek çok kentte düzenlenen basın açıklamalarıyla anıldı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Sivas’ta 2 Temmuz 1993 tarihinde katledilen 33 aydın, akademisyen, yazar ve sanatçı Türkiye'nin pek çok kentinde anıldı.

ANKARA'DA SİVAS ANMASINA POLİS MÜDAHALESİ: 7 KİŞİ GÖZALTINDA

Ankara’da Sivas Katliamı anması için Demokratik Alevi Derneğinin (DAD) çağrısıyla bir araya gelen demokratik kitle örgütlerine polis müdahale etti. 7 kişi gözaltına alındı.

Sakarya Caddesi'nde bir araya gelen demokratik kitle örgütlerine polis Ankara Valiliği tarafından pandemi gerekçesiyle aldığı eylem etkinliklerin yasağını gerekçe göstererek, müdahale etti. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Murat Çepni’nin de aralarında olduğu kitle polis zoruyla alandan uzaklaştırdı.

Burada yaşanan arbede sırasında bir kişi gözaltına alındı.  

İKİNCİ KEZ MÜDAHALE

Burada izin verilmemesi üzerine kitle Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri (PSKAD) Genel Merkezi önünde basın açıklaması yapmak istedi. Kitleye izin vermeyen polis müdahale ederek, 6 kişiyi gözaltına aldı. 

GAZETECİLERİN ÇEKİM YAPMASINA İZİN VERİLMEDİ

Müdahale sırasında polis gazetecilerin çekim yapmasına izin vermeyerek, alandan uzaklaştırdı. Gözaltına alınanların isimleri şöyle: Nilgün Karababa, Aslıhan Han, Deniz Ak, Yelda Öztürk, Cemal Çakmak, Mustafa Bayraktar ve Şamil Parlak. (Ankara/MA)


DERSİM: KATİLLER ÖDÜLLENDİRİLDİ

Dersim'de Emek ve Demokrasi Platformu’nun çağrısıyla Sanat Sokağı’nda yapılan anmada konuşan Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Genel Merkez Yöneticisi Reyhan Kumru, “2 Temmuz 1993 Sivas Madımak Katliamı özünde sadece Alevilere karşı değil; ezilen, ötekileştirilen, dışlanan, yok sayılan bütün toplumsal kesimlere karşı yapılan bir katliamdır” dedi. 

Sivas katliamının planlı bir şekilde yapıldığını söyleyen Kumru, “33 canımız bütün devlet güçlerinin gözü önünde karanlık zihniyetli, gerici, nefret dolu, barbar, şeriatçı bir güruh tarafından katledildi. Katliamın yaşandığı gün devlet yetkilileri şeriatçı güruhun toplanmasını ve kalabalıklaşmasını saatlerce sadece izlediler. Bu barbarlar kan ve intikam sloganlarıyla kan dökmek için harekete geçerlerken hiç kimse onlara müdahale etmedi. Müdahale etmek bir yana teşvik edilip yönlendirildiler ” dedi. 

Katliam sorumlularının bulunmadığını, katillerin zamanaşımı kararıyla ceza almaktan kurtulduklarını belirten Kumru, “Dönemin Başbakanı olan AKP Genel Başkanı ise bu karar için “hayırlı olsun” dedi. Halen yurtdışında yaşayan katillerin iadesi için hiçbir çaba gösterilmedi. Tam tersine bu katillerin iade edilmemeleri için bilerek yanıltıcı ve yanlış bilgiler verildi. Sivas katillerinin avukatları AKP tarafından milletvekili, belediye başkanı, bakan ve hatta Anayasa Mahkemesi üyesi yapılarak ödüllendirildiler” diye belirtti.

"AKP SİNDİRME POLİTİKALARINI SÜRDÜRÜYOR"

AKP iktidarının sadece Alevilere değil diğer tüm ilerici-demokrat-muhalif toplum kesimlerine karşı da baskı ve sindirme politikalarını sürdürdüğünü aktaran Kumru, “Gezi direnişinden beri olağan bir şekilde iktidarını devam ettirme şansı kalmayan AKP, ülkeyi süreklileştirilmiş bir olağanüstü hal rejimiyle yönetmeye çalışmaktadır. Özellikle Gezi direnişi sürecinden ve 15 Temmuz bahanesiyle ilan edilen OHAL’den sonra baskı politikaları daha da ağırlaştırılmıştır. Bu süreçte çıkarılan KHK’lerle yüz binlerce insan haksız yere işinden atılmış, muhalif basın yayın organları kapatılmış, binlerce insan hukuksuz kararlarla tutuklanmış, insanların malına mülküne keyfi bir biçimde el konulmuştur. Bu haksızlığa boyun eğmeyip direnen insanlar AKP iktidarının saldırgan politikalarından paylarını fazlasıyla almışlardır. AKP iktidarı Kürt sorununda demokratikleşmeyi değil güvenlik eksenli savaş politikalarını esas almaya devam etmektedir” dedi. 

"MÜCADELEYİ BÜYÜTELİM"

Kumru, “O yüzden ezilen, ötekileştirilen, dışlanan ve yok sayılan herkesi zulme karşı ortak mücadeleye çağırıyoruz. Gelin 2 Temmuz’da acılarımızı ortaklaştıralım. Acılarımızı paylaşarak azaltalım. Gelin hep birlikte dayanışmayı ve mücadeleyi büyütelim. Büyütelim ki bize bu acıları yaşatanlardan hesap sorabilelim” diye konuştu. (Dersim/EVRENSEL)


MERSİN: ÖLÜMLERE ALIŞMAYACAĞIZ

Mersin Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri adına konuşma yapan Mustafa Özbay da katliamın örgütlü olmasına dikkat çekerek “Katliamın örgütlü ve planlı gerçekleştiğine dair çok sayıda delil olmasına, katliamdan önce alenen hazırlık yapıldığının devlet tarafından bilinmesine rağmen kimi kirli hesap ve politikalar uğruna göz yumulmuş olmasıdır" dedi. 

Çorum, Maraş başta olmak üzere daha önce yaşanan katliamlarda olduğu gibi Sivas Katliamı’nın da gerçek sorumluların açığa çıkarılıp hesap sorulmasının engellendiğini belirten Özbay, “Asıl sorumlulardan hesap sorulmadığı gibi katliamda maşa görevini yerine getiren katiller bile siyasi iktidar tarafından kollanmıştır. Adresi, ikametgâhı belli olan firari sanıklar yıllarca bulun(a)mamış! Katillerin avukatları bazı siyasi partiler tarafından milletvekili yapılarak ödüllendirilmiştir. “ dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti; “İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olamayacağı evrensel hukuk ilkesi ve bu ilkeye uygun olarak Türk Ceza Kanunu’nda yer alan düzenleme yok sayılmıştır. Katliamın firari sanıkları zaman aşımından yararlanmıştır” diye konuştu. 

"YALNIZCA AYDIN VE SANATÇILARA KARŞI UYGULANAN BİR KATLİAM DEĞİL"

2 Temmuz Katliamının özünde sadece aydın ve sanatçılara karşı olmadığını vurgulayan Özbay, “Ezilen, ötekileştirilen, dışlanan, yok sayılan bütün toplumsal kesimlere karşı yapılan bir katliamdır. Katliamla tüm muhalif kesimlere acımasız bir gözdağı verilmek istenmiştir“ dedi.

Aynı zihniyetin yeni katliamlara davetiye çıkarttığını vurgulayan Özbay konuşmasına şu sözleri ile devam etti: “Sivas Katliamı’ndan sonra barışın ve hoşgörünün sembolü olan bu güzel Anadolu topraklarında Gazi, Roboski, Reyhanlı, Suruç olmak üzere pek çok katliam daha yaşanmıştır. Milyonların eseri Gezi Direnişi’nde gençlerimiz sokak ortasında katledilmiştir. Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamı olan 20 Ekim Ankara Gar Katliamı ile yüreğinize kapkara 103 bıçak daha saplanmıştır.” 

“Bu karanlığın teslimi olmayacağız. Katliamlara, ölümlere alışmayacağız” diyen Özbay, “Katliam, baskı, asimilasyon politikalarına karşı eşitlik, özgürlük, laiklik ve adalet için Sivas’ı unutmadık, unutturmayacağız! Mersin Emek ve Demokrasi Platformu olarak yirmi yedinci yıl dönümü vesilesiyle, Sivas Katliamı nezdinde yaşadığımız tüm katliamları bir kez daha lanetliyor, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren insanlarımızı saygıyla anıyoruz” diyerek sözlerine son verdi. (Mersin/EVRENSEL)


ADANA: SU, ATEŞ UTANDI, HALK DÜŞMANLARI UTANMADI

17 vakıf ve derneğin oluşturduğu Adana Alevi Platformu da Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nde Sivas Katliamı’nda yaşamı yitirenleri andı. Platform adına konuşan Sıtkı Keskin katliamı üzüntüyle andıklarını belirterek, Madımak Katliamı’nın insanım diyen, insan olma onuru taşıyan herkesin içinde hiç dinmeyecek bir yara bıraktığını ve o yaranın hala kanadığını dile getirdi.

“O gün Sivas’ta, Madımak Oteli’nde insanlık yakılmıştır, Su, ateş utanmış, halk düşmanı yobazlar utanmamıştır” diyen Keskin katliamın düşünce ve ifade özgürlüğünün engellendiği linç kültürüyle, yaşam hakkının fiilen sona erdirildiği kara bir gün olarak tarihe geçtiğini söyledi.

Yaşananların sıradan bir olay olmadığını dile getiren Keskin, “Bu aslında siyasal islama yıllarca verilen desteğin sonucudur. Türkiye’nin eğitim sistemiyle alakalı bir durumdur” dedi.

Sivas Katliamı’nın gizlenmiş faillerinden ve azmettiricilerinden hesap sorulmamış olmasını ve faillerin korunmasını, kaçmalarına göz yumanları ve onları savunanları unutmadıklarını, unutturmayacaklarını dile getiren Keskin, “Bizzat siyasi iktidarlar eliyle yaratılan her türlü inanç ayrılıkları, inançlar üzerindeki baskı ve ayrımcı uygulamalara son verilmeli, Aleviler başta olmak üzere farklı inanca mensup yurttaşlarımızın talepleri karşılanmalıdır” dedi. (Adana/ EVRENSEL)


ANTEP: "SİVAS OLAYLARI" DENİLMESİNE TEPKİ GÖSTERİLDİ

Antep'te katliamın 27.  yılında DİSK, KESK VE TÜMTİS’in ortak hazırladığı basın açıklaması Eğitim Sen Antep Şube Başkanı Ömer Parlakçı tarafından okundu. 

Yeşilsu Parkı'nda yapılan açıklamada konuşan Parlakçı, 2 Temmuz 1993’te yaşanan Sivas Katliamının ne ilk ne de son katliam olduğunu belirterek 19 Aralık, Gazi, Roboski, Reyhanlı, Suruç, Ankara Garı Katliamlarını hatırlattı. Parlakçı, “Farklı inançları, kültürleri, kimlikleri bir zenginlik değil tehdit olarak gören tekçi otoriter zihniyet, yeni katliamlara davetiye çıkarmaya devam etmiştir” dedi.

Yaşanan katliamın sorumlularının açığa çıkarılıp hesap sorulmasının  engellendiğini, firari sanıkların yıllarca bulunamadığını dile getiren Parlakçı, “Aradan geçen 27 yıla rağmen 33 insanımızın canice yakılarak öldürülmesine hala katliam demiyorlar. Tüm dünyanın gözü önünde yaşanan katliama ‘Sivas olayları', katledilen insanlara ‘vefat edenler' demeyi sürdürüyorlar” diyerek devam etti. 

Parlakçı, baskı, zor ve sömürü düzenine teslim olmayacaklarını dile getirerek “Katliamların hesabını barışın, kardeşliğin, emeğin ülkesini kurarak soracağız” dedi. 27. yıl dönümü vesilesiyle Sivas Katliamı nezdinde yaşanan  tüm katliamları lanetlediklerini belirten Parlakçı, “Yaşamını yitiren insanlarımızı saygıyla anıyoruz” diyerek sözlerini bitirdi. (Antep/EVRENSEL)


MANİSA: TEK ADAM REJİMİNE KARŞI ORTAK MÜCADELE ETMELİ

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı 2 Temmuz 1993 Sivas Katliamında yaşamını yitirenleri Manolya Meydanı'nda düzenlenen açıklama ile andı. Basın açıklamasını yapan Hacı Bektaş Alevi Kültür Vakfı Başkanı Bektaş Kılınç, Sivas Katliamının döneminin egemen unsurlarıyla örgütlenmiş bilinçli bir organizasyon olduğunu belirterek "Katliamdan sonra gerici katil güruh içinden sadece küçük bir grup hakkında dava açıldı. Uzun süren yargılamalar sonunda bu katillerin çoğu ya hiç ceza almadılar ya da küçük cezalarla kurtuldular. Hiçbir sağlık sorunu olmayan ve katliamda başı çekip mahkemede hiçbir pişmanlık belirtmeyen Ahmet Turan Kılıç haksız ve hukuksuz bir kararla affedildi. Haklarında dava açılan katillerin bir kısmı ise hiç bulunmadı” diyerek karara tepki gösterdi.

Katillerin avukatlarının AKP tarafından milletvekili, belediye başkanı, bakan ve hatta Anayasa Mahkemesi üyesi yapılarak ödüllendirildiklerini söyleyen Kılınç, üzerinden 27 yıl geçmesine rağmen iktidarın ilerici, demokrat, muhalif toplum kesimlerine karşı baskı ve sindirme politikalarının devam ettiğini belirtti.

Kılıç son olarak, “2 Temmuz 1993 Sivas Madımak Katliamı özünde sadece Alevilere karşı değil; ezilen, ötekileştirilen, dışlanan, yok sayılan bütün toplumsal kesimlere karşı yapılan bir katliamdır. O yüzden ezilen, ötekileştirilen, dışlanan ve yok sayılan herkes zulme karşı, tek adam rejimine karşı ortaklaşa mücadele etmelidir” diye konuştu. (Manisa/EVRENSEL)


RIZA AKPOLAT, SİVAS KATLİAMINDA YİTİRİLENLERİ ANDI

Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Sivas Katliamı’nın 27. Yıl dönümünde, katliamda yitirilen 35 Can’ı, Beşiktaş Cemevi ve Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde bulunan Unutmamak Müzesinde katıldığı iki ayrı etkinlikle andı. Beşiktaş Cemevine gelen Rıza Akpolat, 35 aydın ve sanatçının fotoğraflarının bulunduğu ve mumların yakıldığı yere karanfil bıraktı.

Ardından Mustafa Kemal Kültür Merkezine geçen Rıza Akpolat, burada bulunan Unutmamak Müzesini gezerek yetkililerden, müzede sergilenen eserler hakkında bilgi aldı. Sivas Katliamı temalı ve 35 çağdaş sanatçının kendileri tarafından bir bölümü yakılmış eserlerinin sergilendiği müzedeki incelemelerinin ardından Akpolat, ziyaretçilere açılan defteri imzaladı.

Rıza Akpolat sosyal medya hesabından da, “Sivas Katliamı’nın yüreğimizdeki acısı dinmez, bu yara kapanmaz. Madımak’ta yaşanan vahşeti ve yitirdiğimiz 35 canı unutmamak boynumuzun borcu. Onları saygıyla anıyor ve sizleri Unutmamak Müzemize davet ediyorum.” paylaşımında bulundu. (HABER MERKEZİ)


KAMU EMEKÇİLERİNDEN ELAZIĞ'DA MADIMAK KATLİAMI ANMASI

KESK'e bağlı kamu emekçileri, Sivas katliamının 27. yıl dönümünde Elazığ Hozat Garajı'nda basın açıklaması yaptı. Açıklamaya KESK'in yanı sıra Emek Partisi ve HDP de katıldı.

"Sivası unutma unutturma" sloganı eşliğinde başlayan etkinlik Yapı Yol-Sen Şube Başkanı Kenan Korkmaz'ın basın açıklamasıyla devam etti. Korkmaz, Sivas, Roboski, Gazi, Reyhanlı, Suruç başta olmak üzere katliamları kınadıklarını söyledi ve ülkenin geldiği duruma dikkat çekti.

Kıdem tazminatının kaldırılmasına da değinilen açıklamada beş dakikalık oturma eyleminin sonunda Sivas katliamında hayatını kaybedenler için güller bırakıldı. (Elazığ/EVRENSEL)


KUŞADASI: ÇOK SAYIDA KİŞİ KATLİAMDA YİTİRİLENLER İÇİN BİR ARAYA GELDİ

Kuşadası Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı tarafından düzenlenen törende aralarında aydın, yazar ve sanatçıların da bulunduğu 33 kişi için deyiş ve türküler söylendi. Kuşadası İsmail Cem Dostluk ve Barış Meydanı’nda gerçekleşen törene Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, belediye başkan yardımcıları belediye meclis üyeleri, siyasi parti ve kitle örgütü temsilcileri ve çok sayıda yurttaş katıldı.

Sivas Katliamı’nın Türkiye tarihine kara harflerle yazılmış acı bir olay olduğunu belirten Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Erdal Kılınç, "Sivas Katliamı Türkiye’nin aydınlığına, çağdaşlığına, demokrasiye, halkların kardeşliğine, eşitliğe, özgürlüğe ve bir arada yaşama kültürüne yapılan bir saldırıdır. 2 Temmuz düşünce ve ifade özgürlüğünün engellendiği, linç kültürüyle yaşam hakkının fiilen sona erdiği kara bir gün olarak tarihe kazınmıştır. Sivas’ın ışığını asla söndürmeyeceğiz. Katliamı unutmadık, asla unutmayacağız” dedi. (HABER MERKEZİ)


GEBZE'DE SİVAS KATLİAMI ANMASI

2 Temmuz Sivas Katliamı'nda yaşamını yitirenler Gebze'de de anıldı. Anmaya katılan çok sayıda kişi "Sivas'ı unutmayacağız, unutturmayacağız" dedi. Yapılan açıklamada, katliamı yapanların zaman aşımı ile ödüllendirildiği, uygulanan politikalarla yeni katliamlar hazırlandığı, mezhepçi-ayrımcı uygulamalara devam edildiği belirtildi.

(Gebze/EVRENSEL)


ESKİŞEHİR’DE KİTLESEL 2 TEMMUZ ANMASI

Eskişehir’de bu sene 2 Temmuz Anmasına 30’u aşkın sendika, dernek ve siyasi parti üyeleri katıldı. Belediyelerin de destek verdiği etkinlik Pir Sultan Abdal Parkı’ndan Cemevi’ne yapılan yürüyüşle başladı.

Cemevi önünde kurumlar adına konuşan Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkan Yardımcısı Kamer Ali Durur, Madımak Katliamı’nı hiçbir zaman unutmayıp, unutturmayacaklarını ifade ederek, “Sivas Katliamı’nı ve insanlık suçu işlenen bütün katliamları kınıyoruz. 27 yıldır yüreklerimizi yakan katliam ateşi hiçbir zaman sönmeyecektir. Laik Türkiye Cumhuriyeti Alevisiyle, Sunnisiyle, Kürdü ile Türkü ile bir bütündür. Bunu bozmak isteyenlerin karşısında mücadelemiz yaksanız da yıksanız da sonsuza kadar sürecektir” dedi.

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt da Sivas Katliamının insanlığa karşı suç olduğunun altını çiziği konuşmasında, birlik vurgusu yaptı. Etkinlik konuşmaların ardından yapılan müzik dinletisi ile sona erdi. 

(Eskişehir/EVRENSEL)


SİVAS KATLİAMINDA YAŞAMINI YİTİRENLER İZMİR'DE ANILDI

İzmir’de Alevi kurum bileşenleri 2 Temmuz 1993 yılında 33  kişinin  yaşamını yitirdiği Sivas katliamına  yönelik anma düzenlendi. Konak İlçesi Eski Sümerbank önünde gerçekleştirilen anmaya İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri de destek verdi.  

“Madımak yanıyor” pankartının açıldığı açıklamada, katliamda hayatını kaybedenlerin fotoğrafları taşındı. “Sivas'ı yakanlar AKP'yi kuranlar”,  “Suruç için adalet Sivas için adalet” ve “Faşizme karşı omuz omuza" sloganlarının atıldığı açıklamayı Alevi Bektaşi Derneklerini Federasyonu Genel Başkanı Yıldız Yılmaz okudu.

27 yıl  önce Pir Sultan Abdal'ı anmak için etkinliklere katılan 33 kişinin  devlet güçlerinin  gözü önünde gerici bir güruh tarafından katledildiğini hatırlatan Yılmaz,  korkunç katliamın, son derece planlı ve organize bir çalışmanın sonucunda gerçekleştirildiğini söyledi.

“KATLİAM SANIKLARI İADE EDİLSİN"

Sivas Katliamı davasında küçük bir grup hakkında dava açıldığını söyleyen Yılmaz, uzun süren yargılamaların sonucunda çoğu kişinin yargılanmadığına ya da  küçük cezalar aldıklarını belirtti. Yılmaz, hiçbir sağlık sorunu olmayan ve katliamda başı çekip mahkemede hiçbir pişmanlık belirtmeyen Ahmet Turan Kılıç'ın ise haksız ve hukuksuz bir kararla affedildiğini kaydetti. Sivas Katliamı davasında aranan 9 sanığın yurtdışında olduğunu ve haklarında kırmızı bülten olmasına rağmen Avrupa ülkeleri arananları iade etmediğine dikkat çeken Yılmaz, iadesi için çağrıda bulundu.

“AKP İKTİDARINA KARŞI DEMOKRASİ MÜCADELESİ VERİLMELİ"

AKP iktidarının sadece Alevilere değil diğer tüm ilerici, demokrat ve muhalif toplum kesimlerine karşı da baskı ve sindirme politikalarını sürdürdüğüne dikkat çeken Yılmaz, ölüm orucuna devam eden avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın durumuna değindi. Avukatların haklı ve meşru taleplerinin kabul edilmesi çağrısında bulunan Yılmaz, AKP iktidarının çoğulcu yapıyı yok etmeye çalışan tekçi bir anlayışla hareket ettiğini ve bu karşı güçlü bir demokrasi mücadelesinin verilmesi gerektiğini söyledi.

2 Temmuz 1993 Sivas Madımak Katliamı'nın sadece Alevilere karşı değil; ezilen, ötekileştirilen, dışlanan, yok sayılan bütün toplumsal kesimlere  karşı yapılan bir katliam olduğunu ifade eden Yılmaz,  herkesi zulme karşı ortak mücadeleye çağırdı.

ALİAĞA'DA DA ANMA YAPILDI

Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri Sivas Katliamı'nın yıl dönümünde "Unutmadık, unutturmayacağız" dedi. Demokrasi Meydanı'nda platform adına açıklama yapan Genel-İş 8 No’lu Şube Başkan Yardımcısı Sinan Uğur, "Sivas Katliamı aydınlığa, demokrasiye, halkların kardeşliğine ve bir arada yaşama kültürüne yapılan bir saldırı olarak gerçekleşmiştir. Bugüne kadar Sivas katliamını gerçekleştirenler ile bu katliamı engellemek için kılını kıpırdatmayanlardan hesap sorulmadığı gibi, halkları birbirine düşürmeyi hedefleyen provokasyonlar ve gerici-ırkçı saldırılar artarak devam etmiştir" dedi.

İKTİDARIN BASKISINA KARŞI BARIŞ VE DEMOKRASİYİ SAVUNACAĞIZ

Sivas katliamının aradan 27 yıl geçmesine rağmen her geçen yıl daha büyük ve kitlesel bir öfke ile lanetlendiğine dikkat çeken Uğur, "Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu sancılı süreçte demokrasinin, barış, kardeşlik ve özgürlük taleplerinin kararlılıkla savunulması; iktidarın baskıcı, anti demokratik uygulamalarına karşı kararlı mücadelenin güçlenmesi açısından ayrı bir önem taşımaktadır" diye konuştu.

Türkiye'nin en önemli sorunun adalet sorunu olduğunun altını çizen Uğur, Sivas'ı unutmayacaklarını, unutturmayacaklarını belirtti. Anma programı şiir ve türküler okunarak devam etti. (İzmir/EVRENSEL)


DENİZLİ SİVAS KATLİAMI’NI UNUTTURMADI

2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nin ateşe verilmesi ile gerçekleşen Sivas Katliamının üzerinden 27 yıl geçti. Denizli’de Candoğan Parkı’nda gerçekleşen basın açıklamasında Sivas Madımak Katliamı’na tepki gösterilirken katliamda ölenler anısına saygı duruşu yapıldı.

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı ve Alevi Kültür Dernekleri Denizli Şubesi çağrısı ile gerçekleşen basın açıklamasına sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcileri destek verdi. Basın açıklamasını okuyan Dernek Başkanı Erkan Aras, “Sivas katliamı, Türkiye'nin aydınlığına, çağdaşlığına, demokrasiye, halkların kardeşliğine, eşitliğe, özgürlüğe ve bir arada yaşama kültürüne yapılan bir saldırıdır. Düşünce ve ifade özgürlüğünün engellendiği linç kültürüyle yaşam hakkının fiilen sona erdirildiği kara bir gün olarak tarihe geçmiştir. Ülkemize kurulan emperyalist tuzakları bütün açıklığıyla görüyoruz. Bu tuzağa düşmemek için bütün insanlığı bu yobazlığa tekrar kurban vermemek için o zihniyetle her alanda ve her koşulda mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi

Maraş, Çorum katliamları gibi geçen Sivas Katliamının da gizlenmiş faillerinden ve azmettiricilerinden hesap sorulmadığını hatırlatan Aras: “Sivas davasının zaman aşımına uğraması için elinden geleni yapanları çok şükür halkımıza zarar gelmemiştir diyenleri ve zaman aşımı kararını hayırlı uğurlu olsun diyenleri asla unutmadık unutmayacağız unutturmayacağız” dedi. (Denizli /EVRENSEL)


AYDIN TABİP ODASI: MADIMAK’IN ATEŞİ İÇİMİZİ YAKMAYA DEVAM EDİYOR

Sivas katliamının 27. yılında açıklama yapan Aydın Tabip Odası Yönetim Kurulu: “Madımak’ın ateşi içimizi yakmaya devam ediyor” dedi.

Yönetim kurulu adına yazılı açıklamada bulunan Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Hakan Karagözlü; Madımak’ın ateşi içimizi yakmaya devam ediyor. 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta Madımak Oteli’de aralarında üyemiz şair Dr. Behçet Aysan’ın da bulunduğu 33 aydınımız ve 2 otel çalışanı yakılarak katledildi. Katliamın acısı hâlâ içimizde” ifadelerini kullandı.

Aradan 27 yıl geçtiğini ifade eden Karagözlü: “Katliamı gerçekleştirenler, yönlendirenler ve engellemeyenlerden, failleri yakalamayanlardan, zaman aşımına izin vererek suçluları cezasız bırakanlardan hâlâ hesap sorulmadı” dedi.

Barış, laiklik, demokrasi mücadelesinin devam ettiğinin altını çizen Karagözlü açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı: “Ama biz unutmadık; Sivas katliamının hesabını sormaya devam ediyoruz. Bu hesabı sormak ve barışın, laikliğin, demokrasinin hüküm sürdüğü bir ülke için mücadelemiz devam ediyor. Katliamda kaybettiğimiz canlarımızı özlemle ve saygıyla anıyoruz.” (Aydın / EVRENSEL)


KOCAELİ: BÜTÜN KATLİAMLARIN HESABI SORULSUN

Kocaeli Sivas Katliamını Anma Platformu, İzmit Belediye İş Hanı önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla katliamda hayatını kaybedenleri andı. "Sivas'ı unutma unutturma" ve "Gün gelecek devran dönecek, katiller halka hesap verecek" sloganlarını atıldığı açıklamaya CHP, HDP, Emek Partisi, Halkevleri TMMOB ve KESK üyelerinin yanında çok sayıda vatandaş katıldı.

Açıklamayı yapan Alevi Kültür Derneği Kocaeli Şube Başkanı Birol Sağlam sözlerine, "Bu korkunç katliam, son derece planlı ve organize bir çalışanın sonucunda gerçekleştirildi" diyerek başladı. Katliam davasının zaman aşımına uğratıldığını hatırlatan Sağlam, "Katliamdan sonra gerici katil güruh içinden sadece küçük bir grup hakkında dava açıldı. Uzun süren yargılamalar sonunda bu katillerin çoğu ya hiç ceza almadılar ya da küçük cezalarla kurtuldular. Bazıları ise hiç bulunamadı. Daha sonra bu katillerin bazılarının Sivas’tan hiç ayrılmadan yaşamlarına devam ettikleri, hatta resmi olarak haklarında arama kararları olmasına rağmen evlendikleri, askere gittikleri vs. anlaşıldı. Devlet tarafından bulunamayan bu katiller zamanaşımı kararıyla ceza almaktan kurtuldular" dedi.

"2 TEMMUZ İNSANLIĞIN VİCDANIDIR"

"Katliamlara, ölümlere alışmayacağız" diyen Sağlam son olarak şunları söyledi: "Bu karanlığa teslim olmayacağız. Emeğe, barışa sahip çıkmak gerekiyor. Alevilerin hakta ve özgürlükte eşit yurttaşlar olarak tanınma talebinin içeriği ve gerekçeleri açıktır. Aleviler vardır; Alevilik haktır. Türkülerimizi kardeşçe söylenmeli, delerimiz özgürce akmalı ve herkes özgür olmalı. Bütün katliamların hesabı sorulsun; hiçbir katliamın sorumluları yargılanmadan bu defter kapanmasın diyen yaşam hakkına saygı duyan bütün demokratik kurumlarımız bilmelidir ki; sokaklar ve meydanlar katliamcı çetelerin değil halk mücadelesi veren onurlu yurttaşlarındır. 2 Temmuz insanın ve insanlığın vicdanıdır" ifadelerini kullandı. (Kocaeli/EVRENSEL)


BEYLİKDÜZÜ EMEK, BARIŞ VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ: SİVAS'IN IŞIĞI SÖNMEYECEK

İstanbul Beylikdüzü'de yapılan Sivas Katliamı anmasına da kitle örgütleri, sendikalar ve siyasi partilerin temsilcileriyle beraber çok sayıda yurttaş katıldı. Beylikdüzü Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri tarafından düzenlenen anmada "Sivas katliamını unutmamak ve unutturmamak için halkımızı demokrasi mücadelesinde birleşmeye ve mücadeleye çağırıyoruz." denildi.

Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Aradan 27 yıl geçmesine rağmen, failleri ve azmettiricilerini ortaya çıkarmayan, uzun yargılama boyunca delil karartan, faillerin kaçmasına göz yuman, paramiliter güçlere ve onlara emir verenlere dokunmayıp kollayan, insanlar cayır cayır yanarken seyreden ve müdahale etmeyen siyaset biçimidir asıl sorumlu olan. Dönemin başbakanı Tansu Çiller: “Çok şükür otel dışındaki vatandaşlarımız bir zarar görmemiştir” diyerek katliamı adeta onaylamıştır. Sivas katliamı; Dersim, Çorum, Maraş katliamlarıyla süren halkanın bir parçasıdır. Ne ilk ne de son olacaktır.

Sivas’ta gericilerin kibritinden çıkan ateşle başlayan katliam, Ankara'da ve Suruç’da devam etmiştir. Sürekli kötülük üreten bu siyaset biçimi temize çekilmeden Madımak’lar yanmaya, katliamlar olmaya, ülke karanlıkta kalmaya devam edecektir."

BAHÇELİEVLER'DE KATLEDİLENLER UNUTULMADI

Bahçelievler Emek ve Demokrasi Platformu da Şirinevler İş Bankası önünde bir araya geldi. Platform adına basın açıklamasını okuyan Bahçelievler Hacı Bektaş-i Veli Kültür ve Tanıtma Derneği Başkanı Ufuk Emre Bektaş, Sivas Katliamının, “Bir yönüyle de Sivas Katliamı; aydınlığa, çağdaşlığa, demokrasiye, laikliğe, bir arada yaşama kültürüne ve eşit yurttaşlık mücadelesine karşı yapılmış bir saldırıdır. Yarası hafızalarda ve kalplerde ilk gün olduğu gibi taze olan Madımak vahşetiyle devlet bugüne kadar yüzleşmemiştir. Zaman aşımıyla, sanık avukatlarının devletin önemli kademelerine getirilmesiyle, daha bir kaç ay evvel faillerden birinin serbest bırakılmasıyla adeta Madımak’ın açtığı yara sistematik biçimde diri tutulmaya çalışılmaktadır” dedi.

Madımak aileleri 27 yıldır adalet beklerken, davanın arkasındaki sis perdesi kaldırılmamışken, katillerden Ahmet Turan Kılıç’ın cezasının kaldırılmasının; Alevi yurttaşlara yeni bir meydan okuması olarak tarihteki yerini aldığını ifade eden Bektaş şunları söyledi; “Her geçen gün daha çekilmez hale gelen baskı ve sömürü düzenine teslim olmamızı, insanlığa karşı işlenen katliamları unutmamızı bekliyorlar. Sivas’ı, Gazi’yi, Roboski’yi, Suruç’u, Ankara Katliamını unutmamızı istiyorlar. Halklar ve inançlar arasında kutuplaşma yaratan tekçi zihniyetlerin eşitlik ve özgürlük içinde bir arada yaşamı inşa etme ufku ve gerçekliği olamaz. Biz, insanlık suçlarının karşısında olacağımızı, katliamları yaratan zihniyetle mücadele etmeye devam edeceğimizi bir kez daha vurgularken Sivas katliamında yitirdiğimiz canları saygıyla ve özlemle anıyoruz. Biz; türkülerimizle, semahlarımızda, barışa ve dostluğa olan isteğimizle onları daima yaşatacağız. (İstanbul/EVRENSEL)


SAMSUN: BİRLEŞEREK MÜCADELE ETMELİYİZ

Samsun Pir Sultan Abdal Kültür Derneğinin çağrısıyla Atakum’daki dernek binasında bir araya gelen emek ve demokrasi güçleri bir araya geldi. Madımak’ta katledilenler için saygı duruşu yapıldı. Ardından ösz alan Samsun Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Samsun Şube Başkanı Cem Sultan Ermiş "O gün aydın ve sanatçılarımızı dünyanın gözleri önünde diri diri yakan yobaz zihniyet, bugün de işinin başında; muhalefeti sindirmek için, aydınları, sanatçıları, gazetecileri, siyasetçileri cezaevlerine tıkıyor. Yoksul halkı açlığa işsizliğe, yoksulluğa mahkum ediyor. İşçilerin haklarını gasbediyor. Kıdem tazminatına el koymak istiyor. Bu yobazlığı durdurmak için emekten, demokrasiden, özgürlükten yana olan herkes güçlerini birleştirerek mücadele etmeliyiz zalimliğe son vermeliyiz" dedi.

Pir Sultan Abdal Kültür Kültür Derneği Genel Merkez Denetleme Kurulu Başkanı İsmail Ateş de Sivas’ta Madımak Oteli önünde yapılan anmadan geldiğini belirterek "Bugün orada gördüm ki 27 yılda memlekette değişen bir şey yok Madımak Oteli orada hiçbir şey olmamış gibi bakımı yapılmış süslenmiş kapısına bir de Bilim ve Kültür Evi gibi uyduruk bir isim koymuşlar. Orada katledilen diri diri yakılan canlarımızla, onları katleden yobazların isimleri aynı yere yazılmış birlikte anılıyor. Bir süre sonra bu yobaz zihniyet, katilleri de demokrasi şehidi ilan edecektir" diyerek duruma tepki gösterdi.

"O gün Madımak'ta ülkenin en değerli aydın ve sanatçılarını katlettiler" diyen Atakum Belediyesi Başkan Yardımcısı Atilla Küçükala da üniversite yıllarında Asım Bezirci ile tanıştığını, ondan çok etkilendiğini, çok çalışkan ve değerli bir yazar olduğunu ifade ederek "Keşke bugün Hasret Gültekin türküler söyleseydi, yazarlar şairler yazsaydı, Asım Bezirci de onları eleştirmeye devam etseydi. Hepsini saygı ile anıyorum" dedi.

Anmada tiyatrocu Yaşar Gündem ve ekibi bir tiyatro gösterisi ve şiir dinletisi sundu. Atakum Belediyesi Türk Halk Müziği Korosundan sanatçılar da türkü ve deyişlerden oluşan bir müzik dinletisi sundu. (Samsun/EVRENSEL)


LÜLEBURGAZ: UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ

 Lüleburgaz Emek ve Demokrasi Platformu'da düzenlediği basın açıklamasında "Yaşanan onca katliam gibi Sivas katliamının da gerçek sorumlularının açığa çıkarılıp hesap sorulması engellenmiştir. Katliamda maşa görevini yerine getiren katiller bile siyasi iktidar tarafından kollanmıştır. Adresi, ikametgâhı belli olan firari sanıklar yıllarca bulun(a)mamış! Katillerin avukatları mevcut siyasal iktidar tarafından milletvekili yapılarak ödüllendirmiştir. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olamayacağı evrensel hukuk ilkesi ve bu ilkeye uygun olarak Türk Ceza Kanunu’nda yer alan düzenleme yok sayılmıştır. Katliamın firari sanıkları zaman aşımından yararlandırılmıştır." denildi.

Açıklama, "Katliamlara, ölümlere alışmayacağız, unutmayacağız, unutturmayacağız. Karanlığa teslim olmayacağız. Kutuplaştırma siyasetine karşı zenginliğimiz olan farklılıklarımızı ısrarla ve inatla koruyacağız. Dostluğu ve sevgiyi, onlarla birlikte büyüsün, bütün dünyayı sarsın diye yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak için; özgür, demokratik, laik bir ülkede barış içinde bir arada yaşam mücadelemize devam edeceğiz. Yaşadığımız katliamların hesabını barışın, kardeşliğin, emeğin ülkesini kurarak soracağız" ifadeleri ile son buldu. (Lüleburgaz/EVRENSEL)


SİVAS'TA KATLEDİLENLER STOCKHOLM'DE ANILDI

Sivas’ın Madımak Oteli’nde katledilen 35 aydın, sanatçı ve emekçi, ölümlerinin 27. yılında İsveç’in başkenti Stockholm’de düzenlenen bir etkinlikle anıldı. İsveç Alevi Fedarasyonu ve Dayanışma Derneği’nin çağrısı üzerine parlamento binası önünde bir araya gelenler, ellerinde Sivas’ta katledilen aydın ve sanatçıların resimlerini taşıdı.

Meydanın tam ortasına yanık ve kırık bir saz ve önüne de Sivas’ta yakılarak katledilen Nesimi Çimen’in resmi yerleştirildi. Öldürülenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. 

Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili Serkan Köse, Sivas’ta insanların farklı yaşam tarzlarına ve düşüncelere tahammül edemeyen gericiler tarafından katledildiklerini söyledi.

İsveç Alevi Fedarasyonu ve Dayanışma Derneği adına konuşan Nergiz Yıldız, Madımak Oteli’nde gerçekleşen katliamın Türkiye Devleti kurumları tarafından örgütlendiğini ve gerici gruplar tarafından gerçekleştirildiğini söylerek katilleri savunan avukatların bazılarının milletvekili ve bakan yapıldıklarını hatırlattı. Yıldız, AKP’nin azınlık halklara yönelik politikalarını da eleştirerek ”Günümüzde AKP hükümeti baskı ve tehdit politikalarını sadece Alevilere değil tüm ilerici güçlere, demokratik muhalefet gruplarına yöneltiyor. Ermeni, Süryani‑Asuriler de bu politikadan olumsuz etkileniyor. AKP hükümeti Kürt sorununun demokratik çözümünde değil, güvenlik üzerinde yükselen savaş politikalarını sürdürüyor” diye belirtti.

KATİLLER SERBEST

Evrensel’e açıklamalarda bulunan İsveç Alevi Fedarasyonu Eşbaşkanı Nevin Kamilağaoğlu, "Elinde gaz bidonuyla 27 yıl önce bugün Madımak’ı yakan Ahmet adındaki adamı Cumhurbaşkanı Erdoğan affetti. Almanya’da 10’a yakın Sivas katili normal yaşamlarını sürdürüyor ve serbestçe geziyor. Bu katliam devletin derin yapısı tarafından planladı ve gerici gürühler tarafından uygulandı” dedi.

SHP’nin hükümet ortağı olduğu dönemde katliamın gerçekleştiğini hatırlatan Kamilağaoğlu, “Derin devletin bir algısı var. Hoşlanmadığı ve dokusundan nefret ettiği ötekileri: Kürtler, Aleviler, gayri-Müslümleri katliamlardan geçiriyor. Bu katliamlar küçük gruplar tarafından değil bizzat devlet tarafından örgütleniyor” şeklinde konuştu. (Stockholm/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Diyarbakır'da iş cinayeti: Elektrik direğinden düşen DEDAŞ çalışanı yaşamını yitirdi

SONRAKİ HABER

Denizli'de iş cinayeti: Elektrik akımına kapılan işçi hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa