İskender Bayhan: Saldırıları püskürtmek için topyekûn bir karşı koyuş gerekli

Gazeteci İskender Bayhan, çoklu baro tartışmalarını, baroların mitingini ve sosyal medyaya uygulanmak istenen yasakları Gündem Özel'de değerlendirdi.

02 Temmuz 2020 14:10
Paylaş

Gazeteci İskender Bayhan, çoklu baro tartışmalarını, baroların mitingini ve sosyal medyaya uygulanmak istenen yasakları Zeliş Irmak'ın sunumuyla Gündem Özel'de değerlendirdi.

İskender Bayhan'ın değerlendirmelerinden satır başları şöyle:

ERDOĞAN, HÜKÜMETİ İÇİN BARO KURMAK İSTİYOR

Ne zaman insanlar demokratik, ekonomik, sosyal hakları için bir adım atmaya karar veriyorlar, hükümetin aklına pandemi geliyor. Hükümet önümüzdeki dönemde salgını, yurttaşların taleplerini dile getirmek için yapacağı eylem ve etkinlikleri yasaklamak için kullanacak.

Baroların miting kararı öncesi Ankara’da alınan eylem yasağına rağmen rağmen barolar geri adım atmayacak gibi duruyor. Yeni eylem arayışlarında avukatlar.

Savunma denince, bütün halk kitlelerinin, tüm yurttaşların hak ve özgürlüklerinin mücadelesi açısından çoklu baro düzenlemesi kritik bir eşik. Savcılık makamı, yargıçlık makamı, yüksek yargı makamları… Bunlara artık güven yok zaten. Bunun üzerine bir de savunma sistemini tek adama bağlama niyeti var. Daha gerici, faşist bir düzen için adım atarken baroları ve barolar gibi başka meslek örgütlerini de bağlayamadı kendine. Savunmanın tuttuğu yeri daha da değersizleştirmek Erdoğan’ın en önemli tercihi ve kendisinin istediği baro yapılanmasını sağlamak.

Hükümet yanlısı avukatlar baroları ele geçiremeyince çoklu baro, çoğulcu baro demeye başladılar. Bütün ülkeyi tek bir kişi yönetiyor, bütün atamaları o yapıyor, bunun adı demokrasi oluyor. Barolara gelince ise çoklu baronun demokrasi için olduğu söyleniyor. İstanbul, İzmir ve Ankara’da Erdoğan kendisine baro arıyor. Hükümeti için baro kurmak istiyor.

GERİ ADIM ATILSA BİLE YENİDEN GÜNDEME GETİRİRLER

Erdoğan tüccar siyasetini iyi yapıyor. Çoklu baro tartışması da tüccar siyasetin ilk kapışması gibi. Burada geri adım attırabilir ama bir yıl sonra yeniden gündeme getirir. Topyekûn bir karşı koyuş gerekli. Saldırıları püskürtmek açısından hukukçuların tek başına mücadelesi yeterli olmaz. Kıdem tazminatı, sosyal medya yasakları, siyasi parti yasası, çoklu baro… Hepsini Meclis kapanmadan geçirmeye çalışıyorlar. Erdoğan Cumhur İttifakıyla birlikte topyekûn bir saldırı başlattı. Buna karşı tek tek talepler yeterli olmaz. Baroların mitingi halkın mitingi olacak. Kıdem tazminatına karşı işçilerin mücadelesi avukatlar dahil bütün halk kitlelerinin mücadelesi olacak. Ancak böyle bir topyekûn karşı koyuş saldırıyı püskürtülebilir.

TEKELİNE ALAMADIĞINI SUSTURMAK İSTİYOR

Medya üzerinde, basın üzerinde, iletişim kanallarının hepsinin üzerinde geçerli bir şey var: Kendi tekeline almaya çalışıyor. Tekeline alamadığını da susturmaya çalışıyor. Erdoğan bütün bunları yaparken, propagandasını ‘halka zarar veriyor’ diye yapıyor. Kendi kullanınca zararlı değil, ama halk kullanınca tehlikeli oluyor. Erdoğan esas olarak insanların tepkilerini dile getirmesini kötü ilan ediyor. Yarın mail göndermeyi, Whatsapp gruplarını da yasaklayabilir. Mesele mecralar değil. Mesele halkın hak arayış mücadelelerinin önünü kapatmak. Erdoğan hakkını arayandan korkuyor. AKP hükümeti hakkını isteyen vatandaştan korkuyor. O zaman tek adam hükümeti ‘demokrasi için’ ne diyorsa tersini yapmak lazım.

Seçim bile benim olsun deyip genel oy hakkını da engelleyebilir. Tek adam hükümeti değişmeden, bunlar engellenemez. Tek adam hükümeti değişmeden bazı anti demokratik yasaları püskürtülebilir ama engellenemez. (WEB TV)

ÖNCEKİ HABER

Barış Akademisyenlerinin mücadelesini anlattığı Webinar Serisi başlıyor

SONRAKİ HABER

Çoklu baro teklifinin görüşülmesine Adalet Komisyonunda başlandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa