02 Temmuz 2020 23:00

Bayramda koronaya kurban vermeyelim

Kurbanlıklar 16 Temmuz’dan itibaren kurban satış alanlarına getirilecek. Kesilecek hayvanların taşınmasından kesimine, satın alınmasından etlerin dağ dağıtımına çok ciddi önlemler alınması gerekiyor.

Fotoğraf:Hüseyin Yiğiner/AA

Paylaş

Bu sene pandemi koşullarında karşılayacağımız Kurban Bayramı yaklaşıyor. Kesilecek hayvanların taşınmasından kesimine, satın alınmasından etlerin dağıtımına salgın nedeniyle çok ciddi önlemlerin alınması gerekiyor. Kurbanlıklar 16 Temmuz’dan itibaren kurban satış alanlarına getirilecek. Kurban öncesi, sırası ve sonrasını da kattığımızda hayvanlar satış ve kesim alanlarında en az üç hafta kalacak. Vatandaşların kurbanlık satın almak için çok sayıdaki kurban satış alanını ziyareti, kurbanlığın kesimi ve ihtiyaç sahiplerine dağıtımı sırasında önemli bir insan trafiği oluşacak. Bu hareketliliğin Kovid-19’un bulaşması açısından önemli bir risk oluşturacağı açık. Ayrıca kesilen kurbanların yarısına yakını belediyelerin denetlediği ünitelerde, kalanı ise otopark gibi kesime uygun olmayan alanlar ile sokaklarda yapılıyor. Bu alanlarda yapılan kesimlerde kan, deri, iç organlar gibi hayvansal atıkların bir kısmı kesilen yerlerde bırakılıyor. Diğer şehirlerden gelen çok sayıdaki üreticinin bayram sonrası dönüşleri de bu şehirlere hastalığın taşınmasına aracılık edebilir. Yine kurban bayramlarında şehir merkezlerine kurulan hayvan pazarlarından kaynaklanan koku, çevre kirliliği ve sinek, pire, kene, fare gibi vektörler ve bu vektörlerin aracılık ettiği zoonoz hastalıklarda artış görülebilir. Tüm bu riskler düşünüldüğünde yaklaşan Kurban Bayramı Kovid-19 salgını nedeniyle tedbirlerin ayrıca değerlendirilmesi gerekiyor. Bütün bu riskleri en aza indirmek için ne gibi önlemler alınmalı, İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan ile konuştuk.

İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan

"SADECE İSTANBUL’DA BİR MİLYON KİŞİ
BULAŞMA RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA KALACAK"

Kurban Bayramı yaklaşıyor. Kurbanlıklar 16 Temmuz’dan itibaren kurban satış alanlarına getirilecek. Hayvanlar, oldukça uzun mesafeler katedilerek taşınacaklar. Bu durumun riski ve alınması gereken önlemler nelerdir?

Kurban Bayramları hayvan hareketlerinin en yoğun olduğu süreçlerdir. Ülkemizde geçen yıl 900 bini büyükbaş, 2 milyon 800 bini küçükbaş olmak üzere yaklaşık 3.7 milyon kurban kesildiği tahmin ediliyor. Kurbanlıkların önemli bir kısmı başta büyük şehirler olmak üzere yer değiştirir. Tırlarla yapılan bu transport sırasında çok sayıda üretici de bu araçlarla yer değiştirir.  Bu yıl 16 Temmuz’dan itibaren kurban satış yerlerinde kurbanlıklar satışa sunulacak. Sorunlar tam da bundan sonra başlayacak. Çünkü çok sayıda vatandaş bu alanlara giderek kurban seçimi ve satın almayı gerçekleştirecek. Oldukça sıkışık alanlarda ve sınırlı süreci içeren bu trafik sırasında Kovid-19 açısından  bulaşma riski artacak. İstanbul’da geçen yıl satılan hayvanların resmi kayıtları üzerinden bir hesaplama yapacak olursak; geçen yıl toplam 144 bin 311 hayvan satılmış veya kesilmiş. Bunlara denetimsiz kesilenleri de eklediğimizde sayı daha da artacaktır. Bir kurbanın seçimi, satın alınması, kesimi, dağıtımı sırasındaki merasimler dahil edildiğinde minimum 5-10 kişi birbiriyle temas edecek. Ortalama bir hesapla sadece İstanbul’da bir milyon kişinin bulaşma riskiyle karşı karşıya kalacağı tahmin edilebilir. Kurban sonrası memleketlerine dönecek üreticiler ve yardımcılarının bulaş riskini diğer şehirlere taşıma olasılıkları var. Büyük bir organizasyon olan Kurban Bayramı normal zamanlarda bile önemli toplum sağlığı riskleri taşıyor. Bu nedenle bu yıl önlemlerin çok daha ciddiyetle alınması ve denetlenmesi gerekiyor.

Kurbanlık satılan yerde dirsekleriyle selamlaşan iki erkek

"SOKAKTA KESİM YAPILMASINA KESİNLİKLE İZİN VERİLMEMELİ"

Kurbanlıkların büyük bir kısmı kesime uygun olmayan alanlarda hatta sokaklarda kesiliyor. Bu, bulaş için büyük risk oluşturmaz mı? Bunun için önerileriniz nedir?

Maalesef bütün uyarılar ve uğraşlara rağmen önemli sayılabilecek bir sayıda kurban hâlâ cadde ve sokaklarda kesiliyor. Yine kendi bahçelerini tercih eden vatandaşlar da var.  Bu gibi yerlerde yapılan satışlarda öncelikle veteriner hekim kontrolü olmadan kesim yapıldığı için, bruselloz, KKKA, kist hidatit gibi zoonoz hastalıklarının bulaşma riski olacaktır. Diğer taraftan gerekli önlemler alınmazsa Kovid-19 açısından da bulaşma riski bulunuyor. Yine bu gibi yerlerde yapılan kesimlerde kanın yeterince temizlenmemesi ve atıkların gelişi güzel çevreye atılması nedeniyle vektörler yoluyla hastalıkların bulaştırılması artacaktır. Bu nedenlerle önceden bilgilendirme yapılarak sokaklarda kesim yapılmasına kesinlikle izin verilmeyeceği, kesenler hakkında yasal yaptırımlar uygulanacağı açıklanmalıdır. Kesim günlerinde mutlaka sıkı bir denetim yapılmalı. Her şeye rağmen kesim yapıldıysa oluşan atıklar sağlam bir su sızdırmaz torbaya 2/3 oranında doldurularak ağzı bağlandıktan sonra belediye yetkililerine teslim edilmeli.

Kurban satış alanı. Kurbanlıklar ve kurbanlık almaya gelen insanlar...

"VEKALETLE KESİM TEŞVİK EDİLMELİ"

Kurbanlıkların satışı sırasında büyük kalabalıklar oluşuyor. Pandemi koşullarında bu risk nasıl engellenecek. Ayrıca pazarlık yapılırken tokalaşmanın önüne geçilebilecek mi? Önerileriniz nelerdir?

Bu yıl alınacak önlemlerin temel hedefi oluşacak insan trafiğini azaltmaya yönelik olmalıdır. Bu amaçla; büyük şehirlerde yaşayan vatandaşlar vekaletle memleketlerinde kesim yapmaya teşvik edilmeli ve bölgedeki ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması sağlanmalı. Büyük şehirlerde yapılacak kesimlerde kurban sahibinin kesim yerine gelmeden, kurbanının vekalet verdiği kurum tarafından kesilerek kendisine ulaştırılması sağlanabilir. Yasalar ve altyapı imkanları elverdiği oranda, yerel yönetimlerin bağışlanan kurbanları kavurma vb. ürünleri işledikten sonra ihtiyaç sahiplerine ulaştırması gibi seçenekler değerlendirilmeli.

"PAZARLIK YAPARKEN TOKALAŞMANIN ÖNÜNE GEÇİLMELİ"

Diğer önlemleri şu şekilde sıralayabiliriz;

Satış ve kesim yerleri bariyerlerle sınırlandırılmalı giriş kapıları kontrollü olmalı. Maske ve ateş kontrolü mutlaka yapılmalı, tüm ziyaretçilerin galoş giymesi sağlanmalı.Kesim ve satış yerlerinin kapasiteleri yarı yarıya düşürülmeli, sosyal mesafe kuralları ödünsüz uygulanmalı, girişlerde ve çıkışlarda el dezenfektanları bulundurulmalı.Pazarlık yaparken tokalaşmanın önüne mutlaka geçilmeli. Kurban satışının online yapılması için programlar geliştirilmeli. Kesimlerin üç güne yayılması ve randevulu yapılması için düzenleme yapılmalı. Kesim için özel sektörün işlettiği onaylı işletmeler kullanılmalı, kapasite arttırılmalı.Kurban satış yerleri ile kesim yerlerinde denetim yapmak üzere yeterli sayıda veteriner hekim bulundurulmalı. Kesimde görevli tüm personelin sağlık kontrolü yapılmalı, uygun kıyafetlerle çalışmaları sağlanmalı.Kesimde görevli tüm personel hayvan refahı, hijyen ve toplum sağlığı konusunda bilgilendirilmeli.Kesilen kurbanlar hak sahiplerinde ambalajlı verilmeli.Kesim sonrası hayvansal atıkların usulüne uygun olarak bertaraf edilmesi sağlanmalı.Sürecin en sağlıklı şekilde yönetilmesi için yazılı ve görsel basın, bilboardlar, broşürler vb. kullanılarak vatandaşlar bilgilendirilmeli.Tüm bu önlemlerin alınmasında veteriner hekim odasıyla iş birliği yapılmalı ve meslek odası mutlaka Kurban Hizmetleri Komisyonu ve İl Pandemi Kurulunda yer almalı.Toplum sağlığını korumak adına kurban alanlarında bulunan veteriner hekimlere karşı görülen şiddetin önlenmesi için gerekli önlemler alınmalı.Ülkemizde zoonoz hastalıkların hâlâ önemli bir toplum sağlığı sorunu olduğu unutulmamalı. Mevsim gereği KKKA hastalığı bazı illerde can almaya devam ediyor, nakil edilecek hayvanların kene kontrolleri mutlaka yapılmalıdır.

Bütün bu riskleri almaya değer mi? Camilerin bir süre kapatılmasına benzer olarak kurban kesiminin yasaklanması ya da sadece vekalet verilerek online kesimle sınırlandırılması gibi tedbirler gündeme gelebilir mi?

Bilim Kurulunun önerileri doğrultusunda bulaşmanın hızı da dikkate alınarak tüm önlemler alınabilir. Vatandaşların Kurban Bayramı’nı sağlıklı ve huzurlu geçirebilmesi için ilgili kurumların uyarıları dikkate alınmalı, tüm tarafların iş birliği ile önlemler alınmalı.

İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan

VİRÜSÜN İNSANDAN HAYVANA GEÇİŞİ NE ANLAM İFADE EDİYOR?

En son Hollanda’da yapılan araştırmaya göre koronavirüs bir çiftlik çalışanından minklere geçti. Koronavirüsün hayvandan insana geçtiği gerçeğiyle birlikte ele aldığımızda bu durum ne ifade ediyor?  Hayvandan insana, sonra insandan hayvana geçen virüs tekrar hayvandan insana geçerse bu durumda hâlâ aynı virüs mü olur; mutasyona uğrama ihtimali nedir?

Minklere bulaşma daha önce de görülmüştü ve daha önceki SARS ve MERS infeksiyonu birçok hayvan türünde saptanmıştı. Bu nedenle pandemiye neden olan SARS CoV-2’nin de domuz, tavuk ve ördek hariç birçok hayvan türüne bulaşma potansiyeli mevcut. Ancak kedileri hariç tutarsak diğer türlerde hastalık oluşturma riski düşük görünüyor. Hayvanlara insanlardan bulaşan bu virüsü hayvanların yayma ve tekrar insana bulaştırma potansiyeli düşük. Ancak izleme ve araştırmaların devam ettirilmesi gerekiyor. Mevcut verilere göre evcil hayvanların bu virüsü insanlara bulaştırdığına dair bir delil yok. Eğer bu gerçekleşirse virüsün farklı bir türe adaptasyonu ve ondan tekrar insana geçmesi sorun teşkil edebilir. Mutasyonlar olabilir fakat koronavirüslerdeki mutasyon influenza virusları kadar sık değildir. Mutasyondan çok virüsün adaptasyonu sonucu virülens değişimi gözlenebilir. Virülens değişikliği de farklı hastalık tablosu olarak karşımıza çıkabilir. Ancak bu durum çok nadir karşılaşılan bir durumdur.

"GIDALAR PİŞİRİLDİĞİNDE VİRÜS ÖLÜR"

Hayvandan insana bulaş mekanizmaları nelerdir? Virüs taşıyan canlı hayvanla ya da çiğ etle temas bulaş kaynağı olabilir mi? Eti pişirmek tehlikeyi tamamen ortadan kaldırır mı? Kurban etinin konu komşuya dağıtımında risk nedir, ne önerirsiniz?

SARS CoV-2 hayvandan insana damlacıkların solunmasıyla bulaşıyor. Henüz gıda yoluyla ağızdan bulaşma bildirilmemiş. Hasta insanlardan gıdaların yüzeyine bulaşmış virüse eliyle temas eden insan eğer eliyle burnuna ve ağzına dokunursa virüsü kendisine bulaştırabilir. Ancak bu tür bulaşma riski oldukça düşüktür. Çünkü bu gıdaların yüzeylerinden alacağı virüs sayısı doğrudan damlacıkların solunması yoluyla alacağı virüs sayısından azdır. Hastalık oluşması için virüs sayısı önem taşıyor. Bu nedenle gıdalarla bulaşma riski daha azdır, fakat gıda işleme ve paketleme yerlerinde çalışanların eldiven kullanması bulaşmayı engelleyecektir. Diğer taraftan çiğ gıdaların yıkanması bulaşma riskini çok azaltır. Gıdalar pişirildiğinde ise virüs ölür. (İstanbul/EVRENSEL)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Türkiye'de son 24 saatte 1186 kişiye Kovid-19 tanısı konuldu

SONRAKİ HABER

Kovid-19 Durum Raporu: Vakaların 110 bini İstanbul'da

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa