03 Temmuz 2020 12:09

Sağlık emekçileri ek ödemede adalet istiyor

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hizmet veren sağlık emekçileri, “Çığlığımızı duyun” diyerek, ek ödeme haklarını talep etti. 

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hizmet veren sağlık emekçileri, “Çığlığımızı duyun” diyerek, ek ödeme haklarını talep etti. 

Covid-19’la mücadelede gösterdikleri azim ve başarıdan dolayı tüm ülkede takdir toplayan sağlık emekçileri, sorunlarına çözüm arıyor. Önceki süreçlerde “Alkış değil, adalet istiyoruz” şiarıyla haklarını talep eden sağlık emekçileri, ek ödemede ‘adalet’ istedi. 

Sağlık Bakanlığınca yapılan ek ödemelerden, üniversite hastanelerinde çalışan personeller mahrum bırakıldı. Pandemide yaşadıkları hak kaybına tepki gösteren Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi sağlık çalışanları, fakülte önünde basın açıklaması düzenledi. 

Mersin Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Mersin Hemşireler Derneği, Tez-Koop-İş Sendikası, Öz Sağlık-İş Sendikası ve Hizmet-İş Sendikası’nın ortaklaşarak düzenlediği açıklamada basın metnini SES Mersin Şubesi Yürütme Kurulu Üyesi Sevgi Başkavak okudu.

“CANLARI PAHASINA GÖREV YAPAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ HAKLARI GASP EDİLİYOR”

Pandemide canlarını dişlerine takan 23’ü doktor olmak üzere 43 sağlık çalışanının yaşamını kaybettiğini hatırlatarak konuşmasına başlayan Başkavak, “Yani canları pahasına görev yapan sağlık çalışanlarının haklarını gasbetmek, en basit anlatımı ile çalışanlardan yana değil, bir avuç sermayedardan yana bir hükümet ile yönetildiğimizin çok açık bir göstergesidir. Pandemi sürecinde üç ay tavandan yapılacağı duyurulan ek ödemeler tüm sağlık emekçilerini kapsayacak şekilde ve meslek grupları ve istihdam biçimleri arasında adaletsizliğe neden olmayacak şekilde ödenmesi gerekirken, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bu ödeme gerçekleşmemiştir. Her ay düzenli ödenmesi gereken Üniversite Hastanelerinin desteklenmemesi ve borçlarının gün be gün artması nedeniyle de performans ödemeleri Temmuz 2019 ile Mart 2020 arasında yapılmamıştır. Pek çok üniversitede çalışan asistan hekimler için tarihe karışmaya başlayan 36 saatlik çalışma düzeni ve nöbet sonrası izinlerde sorun olmaya devam ediyor” dedi. 

“EK ÖDEMELER EMEKLİLİĞE YANSITILMIYOR”

Bilim yuvası olması gereken Tıp Fakültelerinin, hükümetin sağlıkta dönüşüm programı gereği bilim üretmek yerine performans üretmeye yönelik bir sağlık sistemi ile karşı karşıya kaldığını aktaran Başkavak, “Tüm sağlık kurumlarında olduğu gibi ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmaması çok ciddi bir sorun olarak halen karşımızda durmakta. Üniversite hastanelerini asıl görevi olan eğitim ve araştırmadan uzaklaştıran da, tıp eğitimi ve sağlık mesleklerinin eğitiminin niteliğini düşüren de, sağlık öğrencilerini eğitim adı altında angaryaya zorlayan da sağlıkta dönüşüm programı ile birlikte söz konusu hastanelere ödeme ve yatırım yapılmayarak adım adım çökertilmesidir. Üniversite Hastaneleri ‘kendi yağında kavrulma’ya zorlanmış, 3.basamak ileri sağlık hizmeti ve eğitim veremeyecek, araştırma yapamayacak hale getirilmiş, hizmet ağırlıklı çalışmak zorunda bırakılmış, buna rağmen tıp fakülteleri borç yükünün altında ezilmekten kurtulamamıştır” diye belirtti. 

TALEPLERİ SIRALADI

Başkavak, sağlık emekçileri olarak, acilen karşılanmasını istedikleri talepleri şöyle sıraladı: 

  • Fiili Hizmet Süresi Zammı (yıpranma payı) sağlık ve sosyal hizmet işkolunda çalışan bütün emekçileri ve geçmiş çalışma sürelerini de kapsayarak şekilde 5 yıla 1 yıl olarak düzenlenmeli, salgın döneminden kaynaklı olarak artı 1 yıl yıpranma payı hakkımız verilmelidir. 
  • Ek gösterge rakamlarının sağlık ve sosyal hizmet iş kolunda çalışan tüm emekçileri kapsayarak, en az 3600 ek gösterge olacak şekilde kademeli olarak yükseltilmelidir. 
  • En düşük temel ücret yoksulluk sınırının üstünde olacak şekilde temel ücretler yükseltilmelidir. Üç ay tavandan yapılacağı duyurulan ek ödemeler tüm sağlık emekçilerini kapsayacak şekilde ve meslek grupları ve istihdam biçimleri arasında adaletsizliğe neden olmayacak şekilde ödenmelidir.
  • Ek ödemeler maaşa ve doğal olarak da emekliliğe yansıtılmalı, hiçbir kesinti yapılmamalı, ek ödeme kesintisi çalışanlar üzerinde tehdit unsuru olmaktan çıkarılmalıdır.
  • Acilen, ihtiyacı karşılayacak kadar sağlık emekçisi ataması yapılmalı, yeni atamaların hepsi kadrolu, güvenceli olmalıdır. 
  • Covid-19 enfeksiyonu geçiren sağlık emekçisinin zararının tanzimi için “mesleki risklere bağlı ortaya çıkan hastalık” olarak kabul edilip, iş kazası/meslek hastalığı olduğuna dair düzenlemeler derhal yapılmalıdır.
  • Üniversite hastaneleri ve diğer tüm sağlık kurumları dahil 1.basamaktan itibaren sağlık hizmeti tamamen ücretsiz olmalı, kamusal hizmet vermeli, giderleri genel bütçeden karşılanmalıdır.” (Mersin/EVRENSEL)
ÖNCEKİ HABER

Tunus'ta işsizlik protestolarının ardından Tatavin’de genel grev başladı

SONRAKİ HABER

TTB: Hasta sayısındaki artış endişe verici

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa