6 yıl 3 ay hapis verilen Hamit Geylani: Olduğumuz yerdeyiz
Kürt siyasetçi Hamit Geylani’ye, DTK çalışmalarına katılarak Kürt ulusal birliğine yönelik faaliyetler yürüttüğü gerekçesiyle “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla 6 yıl 3 ay ceza verildi.
Hamit Geylani | Fotoğraf: MA
Demokratik Toplum Partisi (DTP) Hakkari eski milletvekili Hamit Geylani hakkında Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı olduğu 2011 yılında Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) bir toplantısına katıldığı gerekçesiyle açılan davanın karar duruşması Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 6 yıl 3 ay ceza verilen Hamit Geylani, karara ilişkin “5 sefer cezaevinde kaldım, bu da 6’ıncısı olur. Olduğumuz yerdeyiz” dedi.
KÜRT ULUSAL BİRLİĞİ ÇALIŞMASI SUÇU!
Geylani'nin katılmadığı duruşmada avukatı Serdar Özer hazır bulundu. Duruşmada iddia makamı, esas hakkındaki mütalaasını sundu. DTK’nin, KCK yapılanmasının çatı örgütü ve sözde en üst karar alma yetkisi bulunan bir üst meclis yapılanması olduğunu ileri süren savcı, Geylani’ye DTK’nin faaliyetlerine katılarak Kürt ulusal birliğini sağlamak amacıyla çalıştığı gerekçesiyle TCK 314/2 maddesi ve TMK’nin 5’inci maddesi gereğince 15 yıla kadar hapis cezası verilmesini talep etti.
AV. ÖZER: DELİL YOK
Savcının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunma yapan Geylani’nin avukatı Serdar Özer, müvekkili üzerine atılı suçu işlediğine dair şüpheden uzak ve somut herhangi bir delil bulunmadığını ifade etti.
76 sayfalık iddianame içerisinde müvekkiline yönelik delil teşkil ettiği iddia edilen değerlendirmenin iki sayfadan ibaret olduğuna dikkat çeken Özer, müvekkilinin taraflı ve yönlendirme içeren değerlendirmelerle yargılamanın taraflı yapıldığını kaydetti. Yapılan ortam dinlenmelerinde ise müvekkilinin olmadığını ve sadece isminin geçtiğini belirten Özer, soruşturmanın yürütüldüğü dönemde BDP Genel Başkanı olan müvekkilinin, isminin bu konuşmalarda geçmesinin normal olduğu ve isnat edilen suçları işlediğine dair “delil” olamayacağını vurguladı.
Müvekkiline ait telefon görüşmelerinin dosyaya bir bütün olarak konulmadığını da ifade eden Özer, müvekkilinin DTK üyesi olduğu yönündeki iddianın da yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirtti. Özer, “Yasaların güvencesinde var olan bir toplumsal kurumun toplantısına sadece kendisine yapılan davet üzerine katılmış olmasının suç teşkil etmesinin kabulü mümkün olmadığı gibi, bir hukuk garabeti olacaktır” dedi.
Müvekkili hakkında hazırlanan iddianame ve mütalaayla isnat edilen suçlamalara dair yasal unsurların bulunmadığının ortaya konulduğunu söyleyen Özer, beraat talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti açıkladığı kararında Geylani’ye “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verip, yurt dışına çıkış yasağı getirdi.
GEYLANİ: YARGI ÇÜRÜMESİ
Hakkında verilen hapis cezasına dair telefonla ulaştığımız Hamit Geylani, BDP Genel Başkanı olduğu 2011’de DTK’nin bir toplantısına katılmış olması gerekçesiyle yargılanmasına tepki gösterdi.
Geylani, “Konuşma yok, suç teşkil edecek bir durum yokken, sadece oraya gitmiş olmam nedeniyle ve hiçbir delil olmadan ceza verildi” dedi.
Kendisine ceza veren yargıçlara kızmadığını da dile getiren Geylani, “DTK’nin herhangi bir komisyonda görevim yok. Delege üyesi de değilim. Yargıçlar bana ceza vermeselerdi, iktidar tarafından sürgün edilirlerdi. Tuzun çürümesine çare yoktur. Yargının çürümesi demek, ekonomik ve sosyal birçok sorunun ortaya çıkması demektir. Ben 5 sefer cezaevinde kaldım, bu da 6’ıncısı olur. Olduğumuz yerdeyiz” diye konuştu. (Diyarbakır/MA)
LEYLA GÜVEN'DEN AVRUPA LİDERLERİNE MEKTUP
DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, Türkiye'de artan otoriterleşmeye dikkat çekmek amacıyla Avrupa'nın önde gelen siyasi parti liderlerine mektup gönderdi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, DTK’nin mühürlenmesi, açılan soruşturma kapsamında 43 kişinin gözaltına alınması, HDP’li belediyelere kayyım atamaları ve Türkiye'de artan otoriterleşme eğilimlerine dikkat çekmek amacıyla Avrupa'nın önde gelen siyasi parti liderleri ve kurum temsilcilerine mektup gönderdi.
BASKILARA DİKKAT ÇEKTİ
Güven, mektubunda, “Türkiye'de giderek otoriterleşen siyasi iktidarın, sivil toplumun iradesinin yansıdığı DTK'ye yönelik kriminalize etme ve kapatma girişimlerinin ve siyasal alanın daraltılmasına yönelik müdahalelerin, Türkiye ile Avrupa ve bölge ülkeleri arasındaki ilişkilerde yaratmakta olduğu tahribatın olası etkileri”ne dikkat çekerek, görüşlerini aktardı.
MEKTUP GÖNDERİLEN KİŞİLER
Mektup gönderilenler arasında Avrupa Parlamentosu Başkanı David Sassoli, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Marija Buric, AKPM Başkanı Rik Daems gibi isimler ile AKPM Grup Başkanları, AP Grup liderleri, Avrupa Konseyi ile BM İnsan Hakları Temsilcileri ve Parlamenterler Arası Birlik gibi Türkiye'nin müdahil olduğu kurumların temsilcileri bulunuyor. (Diyarbakır/MA)