8 Temmuz 2020 01:00
/
Güncelleme: 09:17

Virüsün ölümcüllüğü değil, ihmaller artıyor

Virüslerin sadece patojen olanlarını yani hastalığa sebep olanlarını duyuyor olsak da aslında birçok virüs patojenik özellik taşımaz. Yani virüslerin temel “amacı” bizi hasta etmek değildir.

Virüsün ölümcüllüğü değil, ihmaller artıyor

Fotoğraf: Pixabay

SARS COV-2 virüsü pandemi halinde yayılımını sürdürürken ilk ortaya çıktığından bu yana olduğu gibi virüsün evrimleşip evrimleşmediği her gün tartışılmaya devam ediyor. Bulaş yeteneği ve ölümcüllüğü burada odaklanılan noktalar olurken burada kavramları ve evrimsel mekanizmaların rolünü anlamak virüsün evrimine dair daha sağlıklı bir bakış açımız olmasını sağlayacaktır.

VİRÜSÜN YAYILMASI

Bir salgın hastalık yayılmaya başladığında salgının nedenlerini, büyüklüğünü tahmin etme ve ulaşılan sonuçlar üzerinden önlemler alma; salgının yayılımı açısından önem arz eder. R0 sayısı da salgının temel çoğalma oranını yani hastalık riskine açık bir popülasyonda her enfekte olmuş kişinin yol açtığı yeni enfeksiyon vakalarının ortalama sayısını temsil eder. Salgının seyrini anlamak açısından R0 sayısı önemlidir; 1’den büyükse enfeksiyon oranı artıyor, 1’den küçükse enfeksiyon oranı azalıyor demektir. Bu değer salgının ne kadar süreceğine dair de bir öngörü de bulunmamızı sağlar. R0 değeri salgının başlarında genelde yüksektir, daha fazla insan enfekte olduktan sonra iyileşip bağışıklık kazandıkça bu oran düşmeye başlar. SARS COV-2 virüsündeki tehlikeli durum ise ardılı olduğu SARS virüsünde enfekte olan kişiler kuluçka döneminde virüsü yaymazken, SARS COV-2’de “hayalet pozitif” vakalar virüsü yayabilmektedir. Tabii burada salgının seyri açısından daha fazla insanla temas ederek virüsün yayılımını kolaylaştıran “süper yayıcılar” da önem taşır.

VİRÜSÜN ÖLÜMCÜLLÜĞÜ

Virüslerin sadece patojen olanlarını yani hastalığa sebep olanlarını duyuyor olsak da aslında birçok virüs patojenik özellik taşımaz. Yani virüslerin temel “amacı” bizi hasta etmek değildir. Zaman zaman ortaya çıkardıkları semptomlar da aslında bağışıklığımızın verdiği tepkilerdir. Tabii bu süreçte seçilime uğrayıp evrimleşmeleriyle sürecin her adımının onlar açısından avantajlı durumlar da yaratmaktadır. Evrimsel süreç zaman içinde hastalık örüntülerini, bu hastalıklara neden olan mikropların hayatta kalmalarını sağlayacak biçimde şekillendirmiştir. Enfekte ettiği kişiyi anında öldüren tahripkar özellik, virüsler açısından pek de yararlı değildir çünkü hücre dışında üremelerini sağlayamadıkları için yuvalarından olmuş olurlar ve muhtemelen konakçılarıyla birlikte ölürler. Daha az tahripkar virüslerse konakçının bağışıklık sisteminin hemen kurbanın olma riskiyle karşı karşıyadır; bu da yayılımını zayıflatacaktır.

VİRÜSÜN EVRİMİ

Virüsün evriminin daha önceki paragraflarda ölümcüllüğü ve yayılımıyla olan ilişkisini inceledik, şimdi de çeşitlilik yaratan mekanizmalar ve doğal seçilim üzerinden evrimini inceleyebiliriz. Öncelikle virüsün mutasyona uğraması yani genetik olarak çeşitlenmesi virüsün evrimi için başlı başına yeterli değildir. Seçilim baskısına maruz kalması gereklidir. Virüs yayılma olasılığı buldukça, mutasyon geçirmesiyle çeşitliliğini arttırma yeteneğine sahip. Bir popülasyondaki genetik çeşitlilik ne kadar artarsa bu popülasyonun karşılaşacağı durumlara karşı hazırlıklı olma durumu da artmış olur. Yani virüsünün yayılmasıyla çeşitliliğini arttırmasıyla evrimini de hızlandırıp hazırlık durumunu da arttırmış oluyoruz.

Cell dergisinde geçtiğimiz hafta yayımlanan makaleye baktığımızda da1 SARS CoV-2 özelinde de virüsün konakçı hücrenin reseptörüne bağlanmasını sağlayan tutunma bölgesini kodlayan kısımdaki mutasyon yaygın bir hal almış durumda. Bu değişim de virüsün bulaşıcılığını ve örneğin üst solunum yollarındaki bulunurluğunu arttırmış olsa da virüsün sebep olduğu hastalığın şiddetini etkileyen bir değişim olduğu düşünülmüyor.

SONUÇ

Virüsün evrimine baktığımızdaki genetiğindeki değişiklerin virüsün evriminde başlı başına yeterli olmadığını ayrıca seçilime uğraması gerektiğini gördük. Ayrıca virüsün yayılması ve ölümcüllüğü de sadece (hatta daha az) genetiğiyle ilgilidir diyebiliriz. Virüsün yayılımını salgın sırasında alınacak önlemlerle, ölümcüllüğünü de bulaşma sonrası tedavi çalışmalarıyla yavaşlatabiliriz. Ancak görüyoruz ki bugün açısından genetik olarak virüsün evrimine odaklansak da virüsün ölümcüllüğü artmıyor olsa da ihmaller daha da artıyor. Turizm sektörü için tarihleri öne çekilen sınavlar, fabrikalarda ve atölyelerde işçi sağlığı umursanmayarak alınmayanönlemlerle virüsün yayılımının önüne geçilemiyor. Bu süreç virüsün evrimini hızlandırıyorsa da bizlerin mücadelesiyle bu sistemin yıkılışının da hızlandığı bir süreç olabilir.

kaynak: https://www.cell.com/cell/fulltext/S0092-8674(20)30820-5

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamu işçisi hedefte

Kamu işçisi hedefte

Ücretleri baskılayan Erdoğan-Şimşek programının yeni hedefi toplu sözleşme sürecine giren 600 bin kamu işçisi. Sendikal bürokrasi eliyle işçiden kaçırılan sözleşme taslağı, iktidar medyasına sızdırıldı. “Taleplerimizi karşılamıyor” diyen işçiler öfkeli. Ekonomide, iç ve dış politikada sıkışan Saray iktidarı, toplumu yönetebilmek için yasaklara, gözaltılara ve tutuklamalarla sarılıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et