Türkiye'deki 59 gölden 7’si geri dönüşü olmayan bir noktada
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca'nın raporu, Türkiye’deki göllerin kuraklık tehdidiyle karşı karşıya olduğunu gözler önüne serdi.
Flamingolar başta olmak üzere çok sayıda kuşa ev sahipliği yapan 2019'da kuruyan 16 kilometrekarelik Yarışlı Gölü | Fotoğraf: DHA
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca’nın raporuna göre, Türkiye’deki göller iklim krizi ve yanlış politikalar nedeniyle tüm dünyaya göre daha büyük zarar görmüş durumda. Cumhuriyet'ten Mahmut Lıcalı'nın haberleştirdiği raporda zarara uğradığı belirlenen toplam 59 gölden 7’sinin geri dönüşü olmayan bir noktaya geldiği, 8’inin proje ya da yanlış politikalar nedeniyle tehlikede olduğu, 36 gölün ise ciddi oranda kuraklık tehdidi yaşadığına dikkat çekildi.
CHP MYK’de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na sunulan raporda dikkat çekilen göllerden bazıları şöyle:
MEKE GÖLÜ KURUDU
Konya’nın Karapınar ilçesinde, “Dünyanın nazar boncuğu” olarak bilinen krater bir yapıya sahip Meke Gölü’nde bir damla bile su kalmadı. Meke Gölü, 5 milyon yıl önce volkanik patlamayla meydana gelen kraterin, zamanla suyla dolması, 9 bin yıl önce ise gölün ortasında ikinci patlamanın olması ve buranın da suyla dolması sonucu oluştu.
Yeraltı su kaynaklarından beslenen ve suyu tuzlu olan Meke’nin ortasında, 50 metre yükseklikte volkan konisi bulunuyor. Daha önce 12 metre derinliğinde su bulunan Meke Gölü, 2000’li yılların başından itibaren kuraklık ve bilinçsiz tarımsal sulama sonucu yeraltı su seviyesinin her geçen gün azalması sonucu kurudu. Yağışlar nedeniyle ilkbahar aylarında mikroorganizmalardan kaynaklanan, kırmızı renge boyanan ve neredeyse bir avuç su bulunan gölde şimdi sıcaklığın artıp buharlaşmanın etkisiyle bir damla bile su kalmadı.
SU REJİMLERİ BOZULDU, KİRLETİLDİ
Rapora göre, göllerin tehdit altında olmalarının ana nedenleri arasında, endüstriyel faaliyetler, havzalar arası su transferi, barajlar ve HES’ler, yanlış tarımsal uygulamalar, çöp doldurma alanları, tehlikeli atık işleme, yapılaşma, maden işleme artığı, kömür işleme yer alıyor. Göller Bölgesi’nde yer alan Eğirdir, Beyşehir, Akşehir, Burdur gibi göllerin kuruma ve kirlilik tehdidi ile karşı karşıya olduğu belirtilen raporda, yer alan bazı tespitler şöyle:
EĞİRDİR GÖLÜ
Alan üzerindeki tehditlerin başında kontrolsüz sulama suyu alımı ve DSİ’nin çok sayıda sulama projeleri sebebiyle gölün su rejimine yaptığı müdahaleler gelmekte. Gölün su seviyesi son 25 yıl içinde 2.5 metre azaldı.
BEYŞEHİR GÖLÜ
Son yıllarda gölün su seviyesi, gölü besleyen yüzey ve yeraltı sularının kullanımı nedeniyle önemli derecede düştü. Göl ve göle ulaşan dereler, yakındaki ilçelerden boşaltılan atıklar ve tarım alanlarından gelen sızıntılar nedeniyle kirleniyor.
KOVADA GÖLÜ
Milli Park statüsüne sahip olan Kovada Gölü Havzası, gölden tahliye edilen sular üzerinde kurulu Kovada 1 ve Kovada 2 hidroelektrik santrallarının tehditi altında.
BURDUR GÖLÜ
Göl mevcut kapasitesinin üçte birini kaybetti. Önleyici bir eylemde bulunulmaması durumunda, tahminlere göre 2040 yılında gölün önemli bir kısmı yok olacak. Yaşadığı tahribatların nedeni, göle yapılan kontrolsüz tarımsal, evsel ve endüstriyel deşarjlardır.
YÖNETİM PLANI YAPILMALI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, göllerin kuruma tehlikesinden kurtulması için yapılması gerekenlerle ilgili şunları dile getirdi: “Sulak alanların yönetim planları, iklim krizi, su fakirliği, biyoçeşitlilik gibi öncelikler gözetilerek yapılmalıdır. Sulu tarım yerine daha az veya hiç su tüketmeyen ürünlerin havza bazında yaygınlaşması gerekmektedir. Kapalı sistem yeme dayalı hayvancılık yerine açık mera hayvancılığının yaygınlaşması gerekmektedir. Atalık tohumların yaygınlaştırılması ve tarım politikalarının doğa dostu uygulamalara dönüştürülmesi gerekmektedir.” (HABER MERKEZİ)