Ford İşçisi: Sendikacıları beklersek kıdemi kaşla göz arasında kaybederiz

Ford Otosan işçisi
Kocaeli

Konumuz kıdem tazminatı, sermaye yani patronlar yıllardır kıdem tazminatının kaldırılmasını istiyordu. AKP iktidarı da fırsat buldukça da bunu gündeme alıyor, dolandırıyordu. Şimdi ise ete kemiğe büründürülmüş halde karşımıza çıkarıldı.

Başta DİSK olmak üzere sendikalar bu duruma tepki göstermek zorunda kaldı. Dikkatinizi çekerim tepki göstermek zorunda kaldı, onlara kalsa emeklilik yaşında ya da asgari ücret zammında olduğu gibi göstermelik hareket edip biz elimizden geleni yaptık ama bunu değiştiremedik derler. Emeklilik yaşı iki kere yükseltildi, sendikalar seyirci kaldı, asgari ücret artışı beğenilmedi, Türk-İş Başkanı Ergün Atalay biz bunu kabul etmeyiz dedi ama ne bir eylem ne de de bir hareket gösterdi. Sadece kabul etmeyiz deyip geçti, ama sonuç olarak herkes bu kabul edilmeyen ücrete çalışmak zorunda kaldı.

Kıdem konusunda yine Ergun Atalay basın karşısında çıkıp genel grev ilan etmek zorunda kalırız dedi. Bu “Ben istemiyorum, sendikaların toplu almış olduğu bir karar var mecbur uymak zorundayım, siz beni anlıyorsunuz değil mi, efendim böyle olursa bana dokunmayın bu işçinin suçu” demek değil midir? Ayrıca Hak-İş konfederasyonu da AKP’ye “Efendim tazminatı gasbedebilirsiniz ama şimdi değil zamanlaması yanlış” dedi. Üyesi olduğumuz Türk Metal Sendikası da işçinin gazını almaya yönelik hareketlerden başka bir şey yapmıyor.

İŞTEN ATMANIN ÖNÜNDE ENGEL KALMIYOR

Bu düzenleme geçerse neler olur bir düşünelim. 25 yaşın altında çalışmaya başlayanların sözleşmeli çalışması, 50 yaş üzerinin de aynı şekilde. Bu şu demektir, 25 yaşının altında çalışmayan başlayan kişiler oldu ki boyun fıtığı, bel fıtığı oldu iş kazası geçirdi, bunları işten atmamak için hiçbir sebep olmayacak, işten atılan bu kişiler kıdem hakları olmayacağı için ne bir kuruş alabilecekler ne de hak talep edebilecekler. Türkiye şartlarında emeklilik zaten hayalken emekli maaşı hiçbir şeye yetmezken yine 50 yaş üzeri kişilerinde hiçbir iş güvencesi kalmayacak. Kıdem hakları olduğunda en azından işten çıkarıldığında yeni bir iş bulana kadar kendini idare edeceği paradan da olacaklar.

Fona devir iyi bir şey olsa bugüne kadar kurulan fonlar bir işe yarardı. Bizim emeğimizden bizim paramızdan bizim adımıza kesinti yapılıp gasbedilmesinden başka bir şey olmayacaktır. Yine bu iki formüle göre her ikisinde de kayıplar yaşayacağız. Toplu alacağımız üç kuruş parayı da almamıza izin vermeyecekler. Üzerine yine bizden yaptıkları kesintiler yetmiyormuş gibi maaşımızdan kesinti yapacaklar. Her iki formüle göre de biz işçiler 60 yaşında fonda biriken paramızın ancak yüzde 25’ini alabileceğiz. Kalan yüzde 75’i ise emeklilik maaşına eklenip taksit taksit ödenecek, ölmez de emekli olursak tabi. Bu kadar işçileri düşünüyorlarsa emeklilik maaşları insani yaşanacak düzeye çekilmeli. İşten atmalar yasaklanmalı. Kıdem tazminatı devlet güvencesine alınmalı, şartsız herkese kıdem hakkı tanınmalı işçi alacakları ilk sırada olmalı.

BUGÜN FON DERLER YARIN KALDIRIRLAR

Bunlar böyle devam ederlerse bugün fon diyenler yarın kıdem tazminatına gerek yok diyerek kıdemi kaldırırlar. Milletvekilleri emeklilikte rahatlık sürerken kolayca emekli olurken, sendikalarda hizmet ödeneği diye yüz binlerce lirayı sendikacılar ceplerine indirirken vekillerin de sendikacıların da umurunda olmaz kıdem tazminatı. Patronların geleceği zaten garanti altında. Yani sendikalar kalkıp bu işe el atacak diye bakarsak kaşla göz arasında tüm haklarımızı kaybederiz, sendika ağaları da koltuklarında bizim sırtımızdan geçinmeye devam eder. Biz işçiler kıdem tazminatımızın gasbedilmesine izin vermeyelim. Büyük küçük dememeli bir araya gelmeliyiz. İşyerlerimizde eylemlere başlamalıyız, sendikaları harekete geçmesi için zorlamalıyız.