İHD: Halk TV ve Tele 1 ‘e verilen ekran karartma cezaları basın özgürlüğüne darbedir
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, Halk TV ve Tele1'e verilen cezaları eleştirdi, "Tüm basın yayın kuruluşları ve çalışanlarıyla dayanışma içinde olacağız" dedi.
Fotoğraf: İnsan Hakları Derneği
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi tarafından Halk TV ve Tele1'e verilen ekran karartma cezaları ile ilgili yapılan basın açıklamasında, cezaların basın özgürlüğüne vurulan ağır bir darbe olduğu belirtilerek “Sırada hangi basın kuruluşu var" diye soruldu.
İHD İstanbul Şube binasında yapılan açıklamayı İHD Başkanı Gülseren Yoleri okudu. Kamuoyunun, tutuklu gazeteciler, basın yayın organlarına uygulanan idari yaptırımlar, basın açıklamaları ve sosyal medya paylaşımlarından dolayı açılan soruşturmalar ve verilen cezalar, youtube ve twitter gibi sosyal paylaşım mecralarının kısıtlanmasını konuşurken RTÜK’ün ekran karartma kararı ile gündeme oturduğunu belirten Yoleri; “Basın Konseyi’nin “basın tarihine geçecek kara bir sayfa” olarak tanımladığı bu kararla, baskının dozunun iktidara yönelik her tür eleştiriyi bertaraf edecek seviyeye yükseltilmiş, düşünce ve ifade özgürlüğü, halkın haber alma hakkı ve demokrasinin olmazsa olmazı basın özgürlüğüne yönelmiş ağır bir saldırı gerçekleştirilmiştir. Siyasi iktidar, Anayasa ve Uluslararası sözleşmelerde hak ve özgürlüklere dair belirlenen ilkelere uygun davranmalı, bu saldırıya derhal son verilmelidir” dedi.
“RTÜK’ÜN GEREKÇELERİ HAK VE ÖZGÜRLÜKLERE YÖNELİK AĞIR TEHDİDİN GÖSTERGESİ”
Tartışma konusu kararın, dayattığı sansür ve lisans iptali tehdidi yanında cezanın gerekçeleri bakımından da tartışılması gerektiğine dikkat çeken Yoleri şunlaır söyledi; “Her fırsatta nefret, ayrımcılık ve şiddeti gündeme getiren siyasi iktidarın, bu gerekçelerin arkasına sığınarak muhalif basına cezalar yağdırmasındaki zihniyet sorgulanmalıdır. Kararda yer alan ; “… “bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının on güne kadar durdurulmasına; ikinci tekrarı halinde ise, yayın lisansının iptaline karar verilir." hükmü uyarınca işlem tesis edileceği yapılan tebligatta bildirilmiş ve yayınlarda daha hassas davranmaları talep edilmiştir. “ cümlesinin içerdiği tehdit, gözdağı, sansür, hizaya sokma amacının, tüm toplumun hak ve özgürlükleri bakımından taşıdığı büyük tehlike göz ardı edilmemelidir. OHAL süresince kapatılan medya kuruluşlarına ek olarak, Cumhuriyet, Evrensel, Birgün, Yeni Yaşam gibi muhalif yayın yapan gazetelere ve çalışanlarına yönelik baskılar bilinmekle beraber, 1 Temmuz tarihli ekran karartma kararına tepkiler üzerine RTÜK tarafafından kararın haklılığına dayanak olarak açıklanan gerekçeler; hak ve özgürlüklere yönelik baskının keyfi ve hukuk dışı olduğu gibi, kişilerin ötesinde kurumların da ağır tehdit altına alındıklarına dair durumun vehametini ve aciliyetini göstermesi bakımından dikkatle okunmalıdır.”
“RTÜK ANAYASA VE ULUSLARARIS SÖZLEŞMELERİ YOK SAYARAK ELEŞTİRİYİ SUÇ SAYMIŞTIR”
RTÜK’ün gerekçeleri ile ilgili açıklamadan anayasa, uluslararası sözleşmeler ve AİHM içtihatları yok sayılarak eleştiri sınırındaki açıklamalar ve yorumlar suç sayılmış ve bu yanlış değerlendirmeden hareketle de tartışma konusu bu karar verdiğinin anlaşıldığını belirten Yoleri; “
- “RTÜK’ün bir sansür kurumu olarak çalıştığı, bağımsız olmadığı, siyasi iktidarın direktifleri ya da baskısı ile hareket ettiği bilinmekle beraber Halk Tv ve Tele 1 aleyhine alınan bu kararın iktidar kontenjanından gelen üyelerin oy çokluğu ile alınmış olması,
- Kararı duyuran RTÜK üyesi İlhan Taşçı’nın “Demokrasinin olmazsa olmazı basın özgürlüğünün ‘bel kemiği’ kırılmıştır” ifadelerini kullanması,
- RTÜK Üyesi Okan Konuralp ‘in “RTÜK, bugünkü toplantısında Halk TV ve TELE 1’e oy çokluğuyla 5 gün ekranlarını karartma cezası verdi. Kararlar basın ve ifade özgürlüğüne yönelik ağır bir müdahale olduğu kadar siyasi iradenin medyadaki çaresizliğinin de somutlaşmış halidir” sözleri,
- Cumhurbaşkanının yüzde 96’sını kontrol altında tuttuğu medya için “medya virüsünden kurtulacağız” açıklamasının ardından bu kararın gelmiş olması, manidardır” dedi.
“TELE 1 VE HALK TV İLE DE DAYANIŞMA İÇİNDE OLACAĞIZ”
Türkiye yargısı ve idareleri bakımından yol gösterici olan AİHM kararlarında, siyasi iktidara yönelik ağır eleştirilerin suç sayılamayacağına yönelik tespitleri hatırlatan Yoleri şunları söyledi; “Sonuç olarak, düşünce ve ifade özgürlüğüne, halkın haber alma gerçekleri öğrenme hakkına ve basın özgürlüğüne yönelik her tür baskıya karşı mücadele edeceğimizi, baskı altına alınmaya çalışılan tüm basın yayın kuruluşları ve çalışanları ile, Tele 1 ve Halk TV ile de dayanışma içinde olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.” (MEDYA SERVİSİ)