“Adalar’da atlarla yan yana olabileceğimiz seçenekler yaratılmalı”

Prof. Ayşe Erzan

Heybeli’deki ahırlar, biliyorsunuz, atlar İBB tarafından satın alındıktan ve Büyükada’ya nakledildikten sonra yıkıldılar. (Heybeli’de Çetin Erdem kendi 5 atını satmayı reddetti. Bir at da yavrulamıştı o arada. İçinde canlı var diye bu canların barınaklarına dokunulmadı, neyse ki.) Adalar’da, sayıları çok az olan at sahiplerine atlarını satması için sürekli, hem Adalar Belediyesi hem de İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından baskı yapılıyor. Bu atlar sahiplerinin evcil hayvanı statüsünde ve zorla satılmaları yasalara aykırı. Öte yandan Adalar Kaymakamı Sayın Mustafa Ayhan’ın, atların serbest biçimde Adalar’da dolaşmalarına herhangi yasal engel olmadığına dair beyanına karşılık, zabıta (13.03.2020 tarihli Hayvan Sağlığı Zabıtası Komisyonu Kararına dayanarak), at sahiplerini para cezaları ile tehdit ediyor.

At ve fayton kültürünün Adalar ve Adalılar için ne kadar derin izleri olduğuna, 19 Haziran 2020 günü Sayın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ziyareti sırasında, hiç beklemediğim bir biçimde tanık oldum. Sayın İmamoğlu, Heybeli’deki fayton durağına park edilmiş otobüsleri basına ve belediye çalışanlarına tanıtmak için oraya gelecek diye biliniyordu. Fayton durağının hemen karşısına da Heybeli’de kalan son bir fayton park edilmişti. Bizler de bekleşiyorduk. Birden Çetin Bey oğluna, “Git evden kampanayı getir” dedi. Kampana, sarıdan (pirinçten) yapılmadır, yayaları uyarmak için çalınır. Genç adam bir koşu getirdi, ama bir yerinden kırılmış, çalmıyor. Onun üzerine, hemen yakındaki arabacılar kahvesinde bir koşuşma oldu, herkes evlerinden kampanalarını getirmeye gitti. Sarı, pırıl pırıl, bazılarının üstü işlemeli kampanalar. Arabalarını çaresiz, teslim ederken, kampanalarını en azından alıkoymuşlar. Bir telaş, harıl harıl Çetin’in kampanası onarılmaya çalışılıyor, kampanalar elden ele dolaşıyor, insanlar sanki bir uykudan uyanmış gibi, bir canlılık sarmış hepsini! Görülmeye, yaşanmaya değerdi.

Atların, iddiaların aksine sağlıksız koşullarda ve hareketsiz tutulmaları, hayvanlar Büyükada’da toplanalıberi, en az 200 atın ölümüne neden oldu ve bu sayı artıyor.

 Sivil girişimler olarak, Adalar’da insanların, çocukların atlarla tekrar yan yana olabileceği, onların huyunu suyunu öğrenebileceği, saygılı, sağlıklı ve sömürüye dayanmayan seçenekler yaratma çabalarımız yavaş ilerliyor.  Bu konuda İBB ve yerel yöneticilerimizle birlikte hareket edebilmek birçok sorunu hızla çözebilir aslında. Umarım başarırız.