10 Temmuz 2020 12:43
Son Güncellenme Tarihi: 10 Temmuz 2020 15:10

Danıştay Bakanlar Kurulu kararını iptal etti, Erdoğan Ayasofya'yı ibadete açtı

Danıştayın Ayasofya'yı müze yapan 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya'nın Diyanet'e devredilmesi ve ibadete açılması kararını imzaladı.

Fotoğraf: Ahmet Dumanlı/AA

Paylaş

Ayasofya'nın müze olarak kalması teleplerine kulak tıkayan iktidarın siyasi bir hamle ile yapıyı ibadete açma çabalarına Danıştay yeşil ışık yaktı.

Danıştay 10’uncu Dairesi, Ayasofya'yı müze yapan 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal ederek ibadete açılması önündeki engeli kaldırdı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Ayasofya'nın Diyanet İşleri Başkanlığına devredilerek ibadete açılması kararını imzaladı. Erdoğan, aldığı kararı Twitter hesabından "Hayırlı olsun" mesajıyla paylaştı.

Kararda şu ifadeler yer aldı:

"İstanbul ili, Fatih ilçesinde bulunan Ayasofya Camiinin müzeye çevrilmesi hakkındaki 24/11/ 1934 tarihli ve 2/1589 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı, Danıştay Onuncu Dairesinin 2/7/2020 tarihli ve E:2016/16015, K:2020/2595 sayılı Kararı ile iptal edildiğinden, Ayasoyfa Camiinin yönetiminin 22/6/1965 tarihli ve 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 35 inci maddesi gereğince Diyanet İşleri Başkanlığına devredilerek ibadete açılmasına karar verilmiştir."

KARAR RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANDI VE MECLİS GENEL KURULU'NDA OKUNDU

Ayasofya'nın Diyanet İşleri Başkanlığına devredilerek ibadete açılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlandı.

Karar ayrıca TBMM Genel Kurulu'nda da okundu.

MHP MUTMAİN OLMUŞ

Karara ilişkin değerlendirmede bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi Danıştay 10.Dairesi’nin kararından ziyadesiyle memnun, mesut ve mutmaindir. Çünkü Ayasofya Camisi’nin ibadete açılması konusu uzun yıllardır tavizsiz arzumuzdur" dedi.

Bahçeli ayrıca "Ayasofya’nın kapıları hamd olsun ardına kadar açılarak tertemiz alınların secdeyle buluşması sağlanmıştır" ifadelerini kullandı.

DANIŞTAY'IN GEREKÇELİ KARARI

Danıştay gerekçeli kararında; davacı olan Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği'nin, Ayasofya'nın tapu kaydında cami olarak geçtiğini, vakıf malı olan Ayasofya’nın vakfiyesine uygun bir şekilde cami olarak kullanılması gerektiğini ve bu nedenle söz konusu kararın iptalini istediği belirtildi.

Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneğinin açtığı davada, Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine yönelik Bakanlar Kurulu kararının iptaline oy birliğiyle karar verildiği belirtilerek, şöyle denildi:

"Dava konusu Bakanlar Kurulu kararı, ilgili mevzuat, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları kapsamında değerlendirildiğinde; Ayasofya'nın, statüsü muhafaza edilerek, hukuk düzeninde güvence altına alınan özel hukuk tüzel kişiliğine haiz mazbut vakıf niteliğindeki Fatih Sultan Mehmet Han Vakfının mülkiyetinde olduğu, Ayasofya'nın, vakfedenin iradesi gereği, sürekli şekilde cami olarak kullanılması için toplumun hizmetine sunulduğu, bedelsiz olarak kamunun istifadesine terk edilmesi yönüyle hayrat taşınmaz niteliği taşıdığı, tapu belgesinde de cami vasfı ile tescilli bulunduğu, vakıf senedinin, hukuk kuralı etki değer ve gücünde olduğu, vakfedilen taşınmazın vakıf senedindeki niteliğinin ve kullanım amacının değiştirilemeyeceği, bu hususun tüm gerçek tüzel kişilerle birlikte davalı idare için de bağlayıcı olduğu kuşkusuzdur. Bu durumda Türk hukuk sisteminde kadimden beri korunarak yaşatılan vakfa ait taşınmaz ve hakların vakfiyesi doğrultusunda istifadesine bırakıldığı, toplum tarafından kullanılmasına engel olunamayacağı, vakıf senedinde sürekli olarak tahsis edildiği, cami vasfı dışında kullanımının ve bir amaca özgülenmesinin hukuken mümkün olmadığı sonucuna varıldığından, bu hususlar dikkate alınmaksızın Ayasofya’nın cami olarak kullanımının sonlandırılarak müzeye çevrilmesi yönünde tesis edilen dava konusu Bakanlar Kurulu kararında hukuka uygunluk görülmemiştir."

UNESCO: ÜZÜNTÜYLE KARŞILADIK

UNESCO'nın konuya ilişkin açıklamasında “Bir anıtın statüsü hakkında Türkiye’nin aldığı kararı üzüntüyle karşıladık” denildi.

Yazılı açıklamada “Türkiye’nin kararının bir diyalog ya da önceden bildirimle olmaksızın alınması üzüntü verici. UNESCO, Türk makamlarına gecikme olmaksızın, Dünya Kültür Mirası Komitesi’nin bir sonraki toplantısında, statüsü gözden geçirilecek bu istisnai mirasın evrensel değerinden geri adım atılmasından kaçınılması için diyaloğa girmeleri çağrısında bulunuyor” denildi.

Ayasofya hakkında alınan karar öncesi de açıklamada bulunan UNESCO, “Yapılacak değişikliklerin önceden UNESCO’ya bildirilmesi gerekiyor” demişti.

UNESCO şu ifadeleri kullanmıştı: "Devletler sınırları içerisindeki miras listesindeki mekanların evrensel değerlerine zarar verecek herhangi bir değişiklik yapmamalıdır. Yapılacak değişikliklerin önceden UNESCO'ya bildirilmesi gerekiyor. Gerekli durumlarda Dünya Kültür Mirası Komitesi'nin inceleme yapması söz konusu olabilir."

RUS ORTODOKS KİLİSESİ: ESEFLE KARŞILIYORUZ

Danıştay'ın kararına ilk uluslararası tepki Rus Ortodoks Kilisesi'nden geldi. Kilise'den yapılan açıklamada, "Türk mahkemesinin Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesi kararını esefle karşılıyoruz. Ne yazık ki Rus Ortodoks Kilisesi'nin ve diğer Ortodoks kiliselerinin sesi duyulmadı. Bu karar daha büyük anlaşmazlıklara neden olabilir" ifadeleri kullanıldı.

YUNANİSTAN KÜLTÜR BAKANI: ERDOĞAN ÜLKESİNİ 600 YIL GERİYE GÖTÜRDÜ

Karara Yunanistan'dan ilk tepki geldi. Yunanistan Kültür Bakanlığı "Ayasofya kararı bütün uygar dünyaya karşı bir provokasyon" açıklamasında bulundu. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni “Erdoğan’ın bu milliyetçi davranışı, ülkesini 600 yıl geriye götürdü” ifadelerini kullandı.

“Bu karar komşumuzda bağımsız bir yargı olmadığını gösteriyor” diyen Lendoni, “Daha birkaç yıl önce aynı mahkeme aynı konudaki davayı reddetmişken verilen bu karar, Cumhurbaşkanlığı’nın gücünün bir göstergesi. Kimse Türkiye’nin iç işlerine karışmıyor. Fakat Türkiye topraklarından Ayasofya, tüm insanlığa mal olmuş bir anıttır. Ayasofya’nın evrensel önemi, Türk yargısının çökmesi nedeniyle azalmayacaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’yi kültürel olarak izole etmeye karar verdi" ifadelerini kullandı.

ABD: HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADIK

Karara ilişkin ABD'den yapılan ilk açıklamada, "Türk hükümetinin Ayasofya'nın statüsünü değiştirmesinden dolayı hayal kırıklığına uğradık" denildi.

Bakanlık'tan yapılan açıklamada, "Türkiye'nin Ayasofya'nın herkesin erişebileceği bir yer olmaya devam etmesini sağlamak için atacağı adımları öğrenmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz" ifadelerine yer verildi.

AYASOFYA'NIN GÜNDEME GETİRİLİŞİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan 2013'te, İstanbul'un fethinin 560. yıl dönümünde "Ayasofya yeniden ibadete açılsın" açıklamalarına karşı çıkmış ve bunun "bir oyun" olduğunu söylemişti. O dönem Başbakan olan Erdoğan, Mayıs 2013'te, partisinin Kızılcahamam'daki kampında milletvekillerinin konuyla ilgili soruları üzerine "Sultanahmet çok boş. Sultanahmet dolarsa Ayasofya'yı da gündeme alabiliriz" yanıtını vermişti.

Erdoğan, Ayasofya konusunu geçen yıl 31 Mart'ta yapılan yerel seçimler öncesinde de birkaç kez gündeme getirdi. İlk kez 16 Mart 2019'daki Tekirdağ mitinginde bir vatandaşın Ayasofya'nın cami yapılması çağrısına Erdoğan, "Büyük Çamlıca Camisi'ni yaptık. 4 tane 5 tane Ayasofya eder, o kadar büyük. Anadolu yakasında, tüm İstanbul ve Türkiye'de en büyük cami. Biz ne zaman neyin nasıl yapılacağını çok iyi biliyoruz” demişti.

Bu açıklamadan bir hafta sonra ise 31 Mart yerel seçimlerinin ardından bu konuda adım atabileceklerini söylemişti. Erdoğan seçim mitingi konuşmasında Ayasofya'nın isim değişikliği konusunu gündeme getirmiş ve "Seçimlerden sonra Ayasofya'yı tekrar aslına rücu ettiririz. Bu ne demektir? Yani Ayasofya'yı müze olmaktan çıkarıp Ayasofya'yı cami ismiyle müsemma hale getiririz" ifadelerini kullanmıştı. Erdoğan'ın açıklamalarına UNESCO'dan "Onayımız gerekir" yanıtı gelmişti.

Yine bir süredir iktidara yakın medya ile AKP-MHP sözcüleri Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesini gündeme getiriyor. Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, "Ayasofya konusu ciddi" başlıklı yazısında, 1934'teki Ayasofya kararnamesinin iptalinin araştırıldığını yazdı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Ayasofya’nın tekrar ibadete açılması konusunda bir çalışma yapın, getirin" dediğini gündeme getirdi. Ardından Cumhur İttifakı'nın ortağı MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Ayasofya'nın cami olması ile ilgili yapılacak çalışmalara destek vereceği yönünde açıklama yaptı.

9 Haziran'da ise İYİ Parti Ayasofya'nın cami olarak ibadete açılması talebiyle önerge verdi. Ancak önerge AKP'nin ret, MHP ve HDP çekimser oylarıyla reddedildi. AKP'li Mehmet Muş, "İbadete açılması önerisine şimdi ret veriyoruz ama temmuzda gerekli adımlar atılacak" dedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise bundan sonra atılacak adımlar için Danıştay kararının beklendiğini söyledi.

Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği, Ayasofya’yı müzeye dönüştüren bakanlar kurulu kararının iptali için Danıştay’a  başvurmuştu.

AYASOFYA HANGİ TARİHTE İNŞA EDİLDİ?

360 yılında Bizans İmparatoru İkinci Konstantin tarafından açılışı yapılan kilisenin tahta çatısı, 404 yılında yandı. O tarihte ilk kez büyük bir tamirattan geçen kilise, şimdiki halini 532-537 yılları arasında, Bizans İmparatoru Birinci Justinyan'ın emriyle yapılan inşaat çalışmaları sonrasında aldı.

AYASOFYA NASIL CAMİ OLDU?

29 Mayıs 1453'te, Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u aldığında ilk Cuma namazını burada kıldı ve Ayasofya'nın Osmanlı yönetimi altında cami olarak hizmet vereceğini duyurdu. Ayasofya Osmanlı döneminde çok kez onarımdan geçti, kubbeler ve minareler yapıldı, mozaikler kapatıldı.

CUMHURİYET DÖNEMİNDE NELER DEĞİŞTİ?

Ayasofya, 1923'te Cumhuriyetin ilanından sonra kullanılmaya devam etse de, 1931'de kapatıldı. 1931'de Amerika Bizans Enstitüsü'nün kurucusu Amerikalı arkeolog Thomas Whittemore, Ayasofya'daki mozaiklerin tekrar ortaya çıkarılması için Türkiye'deki yeni yönetimden izin istedi. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün verdiği izin sonrası başlayan çalışmalar 15 yıl sürdü ve 1947'de tamamlandı. Çalışmalara başladıktan bir süre sonra, halihazırda kapatılmış olan Ayasofya'nın, 24 Kasım 1934'teki Bakanlar Kurulu kararıyla müze olarak yeniden açılmasına karar verildi.

Müze aynı zamanda UNESO Dünya Mirası listesinde. Zaman zaman farklı bölümlerde yeniden başlayan restorasyon çalışmaları, günümüzde de devam ediyor.

TAPUDA YAZAN İFADE

Ayasofya Müzesi'nin resmi internet sitesinde, "1936 tarihli tapu senedine göre, Ayasofya ‘57 pafta, 57 ada, 7. parselde Fatih Sultan Mehmed Vakfı adına Türbe, Akaret, Muvakkithane ve Medreseden oluşan Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’ adına tapuludur" ifadesi yer alıyor. Müzenin yeniden camiye dönüştürülmesini talep edenler, bu ifadeyi esas alıyor. (HABER MERKEZİ)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Kadın haberlerine SETA ayarı: "Hükümeti eleştirme, erkeği hedef gösterme"

SONRAKİ HABER

Kılıçdaroğlu'ndan barolarla ilgili düzenlemeye tepki: İntikam duygusuyla yönetilmez

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa