Çaycuma’da, yapılmak istenen taş ocağına karşı köylüler nöbette
Çaycuma'da Çayır Mağarası'nın yakınına yapılması planlanan kalker ocağı ve kırma eleme tesisi iptal edildikten 1 yıl sonra firmanın bölgede yeniden sondaj yapması, köylüleri endişelendirdi.
Fotoğraf: Gürkay Gündoğan / DHA
Çaycuma'ya bağlı Çayır ve Güdüllü köyleri arasındaki tamamı orman 27 hektarlık alana, kalker ocağı ve kırma eleme tesisi yapmak isteyen firmanın talebi, geçen yıl mayıs ayında Karabük Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun bölgedeki madencilik faaliyetlerinin 'kültür varlığı' olan Çayır Mağarası'na zarar vereceği, mağaranın uzantılarının, su yollarının ve orman parsellerinin üzerinde olduğu, tüm bu kültürel ve doğal değerlerin zarar göreceği gerekçesiyle projenin uygun bulunmadığı görüşü üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu'nca iptal edildi.
Projenin iptal edilmesiyle alan içindeki 10 bin 267 ağaçtan önemli bölümü doğal gürgen, kayın ve kestaneden oluşan 3 bin 133 ağaç kesilmekten kurtuldu. Zonguldak Valiliği'nin turizme kazandırmak için proje geliştirdiği mağara, 6 çeşit yarasa türüne ev sahipliği yapmasıyla da dikkat çekiyor. Sarkıtlarıyla yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken mağara, özellikle yaz mevsiminde binlerce turist çekiyor. Köylüler ise mücadelelerinin ardından Çayır Mağarası'nın üzerine yapılmak istenen kalker ocağı ve kırma eleme tesisinin iptal edilmesi üzerine büyük sevinç yaşadı.
Nisan ayında aynı bölgede tekrar sondaj yapılması ise köylülerin tepkisine neden oldu. İzinsiz sondaj yapıldığı iddiası üzerine jandarmaya haber verildi. Jandarmanın müdahalesi sonucu sondaj makinesi bölgeden uzaklaştırıldı. Köylüler, karakola giderek, sondaj yapan firma hakkında şikayetçi oldu. Köylüler, sondaj yapılan bölge ve mağara çevresinde ise her gün nöbet tutarak, kültür varlığını korumaya aldı.
Köylülerden Dursun Dindar, sondaj yapılan bölgenin yakınındaki arazisine nöbet tutmaları için kulübe yaptı. Doğayı korumak için mücadele verdiklerini ve her gün bölgede devriye yaptıklarını anlatan Dindar, şunları söyledi:
"Biz burada yıllardır ikamet ediyoruz. Sağlığımız için ormanlarımızı korumak zorundayız. Buraya taş ocağı açmak için delik deldiler. Burası mağaraya ve yerleşim alanlarımıza 150 metre. Fındık bahçelerimize çok yakın. Komple sit alanı. Biz burada nöbet tutuyoruz. Canımızla başımızla elimizden ne gelirse burada taş ocağı istemiyoruz. Biz yaşamak istiyoruz. 1 kişi için 20 bin kişiyi reddedemezler. Ben yıllardan beri burada yaşıyorum. Çocuklarımız burada yaşayacak. Taş ocağı için biz buradan mı gidelim? 3 kez ret raporu çıkmasına rağmen halen üzerimize geliyorlar. 'Alanı daraltıyoruz' diye kandırıyorlar, yine taş ocağı açmak istiyorlar? Halka yazık değil mi? 5 bin adet yarasa var mağarada. Yazık değil mi onlara?"
"DOĞAMIZI BOZMASINLAR"
Mağara önünde nöbet tutan Gülistan Adıyaman (70) ise "Burası güzelliğiyle Allah'ın bir yaratması. Burası taş ocağı olmaz. Burası taş ocağı oldu mu, bizim köyümüz batar. Hayvanlarımız, bağımız bahçemiz var. Biz taş ocağı istemiyoruz. Doğamız çok güzel. Gelsinler, görsünler, gezsinler, gitsinler. Niçin bozuyorlar? Bozmasınlar doğamızı" dedi.
Mağara önünde Güdüllü, Kışla muhtarları ve halkı ile birlikte toplanarak, açıklama yapan Çayır köyünün muhtarı Özcan Evcin ise köylerinde büyük mücadeleler vererek iptal ettirdikleri taş ocağının projede oynamalar yapılarak yeniden açılmak istendiğini savundu. Bu duruma son verilmesini istediklerini belirten Evcin, "Buraya taş ocağı kurmak istiyorlardı. Bizler diğer muhtarlarla toplandık ve Karabük'ten gelen onayla bunun iptal olduğunu söylediler. Şimdi yine gelmeye çalışıyorlar. Biz orada nöbet tutuyoruz. Her tarafa başvurduk. Kesinlikle izin çıkmıyor. O iznin çıkmamasını iptal ettirmeye çalışmışlar. Buraya kurulmasın istiyoruz. Doğamızı öldürmeyelim" diye konuştu. (Zonguldak/DHA)