14 Temmuz 2020 13:22

Metin Feyzioğlu, "çoklu baro" yasasının eşit temsil getirdiğini savundu

"Çoklu baro" teklifine karşı eylemler yapıp yurdun dört bir yanından Ankara'ya yürüyen baro başkanlarının, kent girşinde polis ablukasındayken sırtlarını dönüp "Gölge etme" dediği Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, TBMM Genel Kurulunda kabul edilen düzenlemenin eşit temsil getirdiğini savundu.

AKP ve MHP'nin hazırladığı "çoklu baro" yasa teklifi, baroların ve avukatların yurt geneline yayılan kitlesel eylemleri ve büyük itirazlarına rağmen geçtiğimiz cumartesi günü TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Baroların düzenlemeye karşı mücadelesi sürüyor. Öte yandan görüşmeler sırasında Mecliste bulunan ve yalnızlığı fotoğraflara yansıyan TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Bahçeşehir Üniversitesindeki bir lansmanda düzenlemeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"ÇOKLU BARO" SİSTEMİNE KARŞI ANCAK…

Türkiye Barolar Birliği ve 80 baronun alternatif baro kurmasına izin veren düzenlemenin sakıncalarını ortaya koyup bunu kaygı ile karşıladığını hatırlatan Feyzioğlu, "Mesleki dayanışma ihtiyacı dışında sebepler ile baro kurulabilir ve bu da uygulamada bugün aklımıza gelmeyen çok sayıda sorun çıkartabilir" dedi.

Bu sözleriyle "çoklu baro" sistemine karşı çıkıldığını ifade eden Feyzioğlu, konuşmasının devamında ise "Öte yandan" diye başlayarak dözenlemeye övgüler dizdi.

MUHALİF BAROLARIN DELEGE SAYISININ DÜŞÜRÜLMESİ EŞİT TEMSİLMİŞ!

İstanbul, İzmir, Ankara gibi muhalif baroların delege sayısını düşürmesi yönüyle de en az "çoklu baro" sistemi kadar eleştirilen düzenlemedeki bu değişikliğin olumlu olduğunu savunan Feyzioğlu, "1969'daki kurucu iradenin temsil ayarlarına dönülmüştür" sözlerini sarf etti.

Düzenlemenin bu yönünün "gözlerden bazılarınca kasten kaçırıldığını" iddia eden Feyzioğlu, "Kurucu iradenin temsil ayarları" sözlerine şöyle açıklık getirdi:

"1969'da Türkiye Barolar Birliği'nin kurucu iradesi aynen şöyle demektedir: 'Türkiye Barolar Birliği, avukatların değil baroların birliği olduğu için mümkün olduğunca eşit temsile dayanmalıdır. Mensup sayısı biraz fazla olan barolara çok sınırlı sayıda ilave delege verilmesi kabul edilmiştir. Fakat sistem sınırlı sayıda delege ile yetinilmesi üzerine kuruludur. 1969'da Barolar Birliğini kuranlar ve kanuna taşıyan milli irade, o zaman sadece 2 hukuk fakültesi varken avukat sayısındaki korkunç artışı düşünememiştir. Bugün 80'in üzerinde inanılmaz bir avukat girdisi vardır."

İSTANBUL İLE KAYSERİ'Yİ KIYASLADI

İstanbul ve bazı illerin delege sayısının fazla olmasının, "diğer illerin baroda figüran konumuna düşmesine neden olduğunu" savunan Feyzioğlu, "300 avukata 1 ilave delege sistemi, aşağı yukarı her hafta İstanbul Barosu'nun 1 ilave delege alması ama Anadolu'nun aynı delege ile kalmasıdır. Bu sistem TBMM'ye aynen taşınacak olsa İstanbul ve Ankara dışındaki illerde milletvekili bulamazsınız. Sayılar kontrolsüz bir şekilde artmaktadır. 65 Anadolu barosunun delegesini üst üste koyduğunuzda İstanbul Barosu'nun delegesine eşit" ifadelerini kullandı.

Devamında Türkiye nüfusunun yaklaşık 5'te 1'inin yaşadığı ve bununla orantılı olarak avukat sayısının da fazla olduğu İstanbul ile Kayseri'yi kıyaslayan Feyzioğlu, "İstanbul Barosu'nun 169 delegesi var. Kayseri'nin ise 9 delegesi var" dedi.

"İstanbul'un avukat sayısı çok diyeceksiniz ancak" diye devam eden Feyzioğlu, "1969'un kuruluş modelinin İstanbul, Ankara, İzmir Barosunun avukat sayısı ne kadar çok olursa olsun Türkiye Barolar Birliği'nin baroların birliği olması esasına dayandığını" savundu. Ardından ise "Baroların birliği olması için her baronun kendisini bu birliğin figüranı değil asli unsuru görmesi gerekir" dedi.

"İTİRAF EDİYORUM, BEN BU SUÇU İŞLEDİM"

Metin Feyzioğlu yüzünde maskeyle oturuyor

Metin Feyzioğlu'nun TBMM'deki yalnızlığı | Fotoğraf: Ali Balıkçı/AA

"Meclis ile bunları konuşmaya çalıştığım için suçlu ilan ediliyorsam itiraf ediyorum, ben bu suçu işledim" diyen Feyzioğlu, ajitatif söylemini şöyle sürdürdü:

"Ben Cumhurbaşkanımız'a sorunumuzu anlatmaya çalıştığım için suçluyum. Meclise derdimizi anlatmaya çalıştığım için suçluyum. Derdimizi anlatmaya destek vermeyenler için ise takdir artık halkındır ve avukatlarındır."

ADLİYELERDE, MECLİS ÖNÜNDE TALEPLERİNİ HAYKIRANLARI SUÇLADI

Düzenlemeye karşı güçlü bir birliktelikle adliyelerde ve TBMM önünde kitlesel eylemler düzenleyen, biber gazı sıkılan, banklarda sabahlayan avukatları ve baro başkanlarını suçlayan Feyzioğlu, "Derdimizi birlikte anlatsaydık başarılı olurduk" sözlerini sarf etti.

Sıhhıye Adliyesine gelen avukatlara polis müdahalesi

Ankara'daki eylemde biber gazından etkilenen bir avukat | Fotoğraf: Burcu Yıldırım/Evrensel

TBB Başkanı açıklamasına şöyle devam etti:

"Bunu anlatırken diyecektik ki 'Çoklu baroya hepimiz karşıyız, sebepleri şudur. Temsilde ise bir adaletsiz durum gerçekleşmiştir. Bunun da çözümü şudur.' 50 bin kişilik İstanbul Barosu'nda 24 bin kişi seçime gitmiyor. 8 bin oy alan liste tüm sandalyeleri çıkartıyor. 42 bin kişi kendisini barosunda temsil edilmez gördü. Bu sorun kanun değişikliği ile yine giderilmedi. Kanun diyor ki, kendisini temsil edilmemiş hisseden gitsin kendi barosunu kursun. Hepimiz başka bir yol bulabilirdik. 'Baro Meclisi kuralım ve herkes kendini temsil edilebilir görsün' diyebilirdik. Kurul komisyonlarında, staj eğitiminde kazanan liste tüm eğitmenleri atama yetkisine sahip olmasın da seçime giren her grup eğitmen tayin etme yetkisine sahip olsun. Bunları diyebilirdik ama bunları konuşmayı reddedersek teklifi iyileştiremezsiniz." (İstanbul/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et