16 Temmuz 2020 00:04
Son Güncellenme Tarihi: 16 Temmuz 2020 04:43

Kayseri'den işçiler: Son raddeye gelmeden kıdem için bir şeyler yapılmalı

"Kıdemin fona devri konusuna Kayserili işçilerin çoğu karşı çıkıyor ve iş son raddeye gelmeden bir şey yapılması gerektiğini söylüyorlar."

Fotoğraf: Hasret Gültekin Kozan/Evrensel

Paylaş

Ahmet AKARSU
Kayseri

“Kıdem tazminatımızı mezarda mı alacağız?​”, “Sigortalı çalışmanın hiçbir anlamı kalmıyor”, “Tek güvencemiz kıdem”, “Esas sendikalar bir şeyler yapmalı”, “Birlik olmalıyız ama…”  Bu sözler Kayserili işçilerin kıdem tazminatının fona devri tartışmalarına ilişkin en yaygın söylemleri olarak kendini gösteriyor.

Kayseri’de işçi servis güzergahları başta olmak üzere, fabrika önlerinde, mahallelerde, çay ocaklarında işçilerle yaptığımız görüşmelerde öne çıkan eğilimlerde ikili bir tablo ortaya çıkıyor. Kime sorsak, “kıdem” desek geri çevirmiyor, sözünü söylüyor. En belirgin eğilim olarak başkaca gündemlere nazaran fona karşı çıkanların sayıca üstün olduğunu görüyoruz. İkinci eğilim ise “Patrona göre devlet daha iyidir” düşüncesi oluyor. Süreci takip etmedik diyen işçi ile çok az karşılaşıyoruz. Takip etmeyen işçilerin çoğunlukla genç işçiler olduğunu söyleyebiliriz. 

FONU KİM KULLANACAK

Özellikle fona karşı çıkan işçilerin en vurucu sorusu “Fon olursa kim kullanacak” oluyor ve işçiler önceki fonları (işsizlik fonu vb) olumsuz bir örnek olarak değerlendiriyor. Esasta hükümete güvensizlik dile getiriliyor. AKP’ye oy vermiş işçiler fon meselesinde görece çekinceli davranıyor. Fakat emin olamıyor. Fon için önerilen formüller detaylı konuşulduğunda “Fona devredilmesin” cevapları veriliyor.

Her ne kadar salgın sürecinde kayıp yaşayan işçiler tepkili olsa da ayı atlatmak için köy ile bağlantılarını asla kesmiyorlar. “Köyden gelenlerle idare ediyoruz” diyen işçilerin sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Köyden gelen erzaklar az da olsa işçileri rahatlatıyor.

Öte yandan kredi borcu olanlar ile evli çocukları olan işçilere göre, bekar olan işçiler arasında da fark belirgin. Borcu olan öfkeleniyor. Toplam borcunu kapatmak için kıdem tazminatını bekleyen işçiler, oğlunu kızını evlendirecek olanlar fona karşı olduğunu çok açık ifade ediyor. Ama bir yandan da fonun geri çekilmesi için mücadele etmekte en ön safta yer almak konusunda tereddüt yaşıyor.

ÇALIŞTIĞIM FABRİKANIN KÖLESİ DEĞİLİM YA

Bekar olanlar ve kısa süredir işçilik yapan işçiler sürecin detayını tam incelememiş oluyor. İnceleyen ise gözü kara bir tavır takınacağını hissettiriyor. Bir mahalle röportajında genç bir işçinin sözleri bu durumu şöyle açıklıyor: “Çalıştığım fabrikanın kölesi değilim ya. Hakkım verilmezse burunlarından getiririm. Bana iş mi yok gider başka fabrikada çalışırım.”

Deneyimli işçilerin yaklaşımları ise daha aklım selim oluyor. Daha temkinli yaklaşıp sadece süreci fon olsun mu olmasın mı tartışmasından çıkartıp, ülkenin kriz-salgın vb durumları değerlendirerek yapıyor. Ekonomik gidişatın çöktüğüne değinen bu işçiler, hükümetin bu durumdan çıkmak için fona başvurduğunu net bir şekilde ifade ediyorlar. MHP’ye yıllarca oy vermiş bir tekstil işçisi bu durumu şöyle yorumluyor: “Hükümetin parası bitti ki bizim kıdeme göz diktiler. Ellerimden davacıyım MHP’ye oy verdiğim için.”

Sendikalı-sendikasız fark etmeksizin işçiler fona karşı çıkması gerekenin sendikalar olduğunu söylüyor. “Sendikalar fonun karşısında duracak ki yasalaşmasın” eğilimi yüksek. Sendikalı işyerlerinde çalışan işçiler, Hak-İş’i ve Türk-İş’i kastederek “Onlar da kararın arkasında dirayetli durur mu?​” sorusunu soruyor. İşçilerin çoğu “Biz birlik olmalıyız” vurgusunu yapıyor. Fakat birliğin kendi işyerlerinde kolay kolay olmayacağını ve işten atmaların yaşanacağını belirtiyorlar.

Son olarak kıdemin fona devri konusuna Kayserili işçilerin çoğu karşı çıkıyor ve iş son raddeye gelmeden bir şey yapılması gerektiğini söylüyorlar.

ÖNCEKİ HABER

Ölüm orucundaki Avukat Ebru Timtik yazdı: Taleplerimiz sizin taleplerinizdir

SONRAKİ HABER

75 yaşındaki hasta tutuklu tek kişilik hücrede tutuluyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa