15 Temmuz 2020 08:42

Ertuğrul Barka: 12 bin yıllık uygarlık, ömrü 50 yıl olan baraja kurban edildi

Ekolojist Ertuğrul Barka, Hasankeyf’in baraj suları altında bırakılmasıyla ilgili “Uygarlığı, ömrü 50 yıl olan bir baraj için yok etmek insanlığın neresine sığar?” diye sordu.

Batman'da yapılan Ilısu Barajı ve HES projesinden sonra Hasankeyf'in içler acısı hali | Fotoğraf: Ömer Yasin Ergin/AA

Paylaş

Hasankeyf’in baraj suları altında bırakılmasıyla kültürel hafızanın silinmek istendiğine dikkat çeken Ekolojist Ertuğrul Barka, “Uygarlığı, ömrü 50 yıl olan bir baraj için yok etmek insanlığın neresine sığar?​” diye sordu.

Tarihi Hasankeyf’i sular altında bırakan barajın yarattığı tahribat ve yıkımın bilançosu her geçen gün artarken hükümet yetkilileri ve bağlı medya kuruluşları tarafından söz konusu durum, “Hasankeyf yeni yüzüyle misafirlerini bekliyor” gibi başlıklarla çarpıtılarak kamuoyuna sunuluyor.

Mezopotamya Ajansına konuşan Ekolojist Ertuğrul Barka, yapılanların kültürel hafızayı silme amacında olduğunu söyledi.

"KÜLTÜR VE TARİH BETONA BOĞULDU" Batman'da yapılan Ilısu Barajı ve HES projesinden sonra Hasankeyf'in içler acısı hali

“Bir yurttaş Hasankeyf’e gittiği takdirde kültür ve tarih katliamından başka hiçbir şey göremeyecek” diyen Barka, barajla birlikte kentin kültürünün ve tarihinin betona boğulduğunu belirtti. Kültürleri yok eden bir geleneğin mensubu olmaktan rahatsız olduğunu söyleyen Barka, “Hükümet, 'kendi kültürümüz' dediğimiz Selçuklu kümbetinin etrafını TOKİ evleri ile kapatıyor. İstanbul’da amfi tiyatronun orta yerine cami yapıyorlar. Hangi akla ve kültüre göre yapılıyor bu? Bir tiyatronun orta yerine yapılmış camiye kim namaz kılmaya gider? Mesele cami aracılığıyla orayı yok etmek” ifadelerini kullandı.

"DÜNYA ZARARIN FARKINDA AMA SUSKUN"

Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar kültür ve tarihin yok edilmesine dönük politikaların değişmediğini ifade eden Barka, ülkede kültür ve inançlara yaşam hakkı tanınmadığını söyledi. Barka, “Hasankeyf’i yok etmeleri bu politikanın devamıdır. Türkleştirme önünde gördükleri her engel ortadan kaldırılıyor. Orada bir kültürü, tarihi belleği yok ediyorlar. İnsanlığın tutunduğu kökleri yok ediyorlar. Tıpkı İran Kürdistan’ında, Palangan civarında dağlardan gürül gürül akan, Kürtlerin kutsal saydığı suların önüne barajlar kurmak gibi. Burada da Hasankeyf’i yok ederek bir yığın değeri yok ediyorlar. Hasankeyf’e verilen zararın dünya farkında fakat hepsi suskun. Öyle eserler, öyle tarihsel ve kültürel kalıtılar vardır ki bunlar tüm insanlığa aittir. Bize insanlık tarihinden bir şeyler öğretir” diye konuştu.

"ŞEHİRLERİN KİŞİLİKLERİ KAYBOLDU"

“Eskiden Kula evleri, Safranbolu evleri ve Sakız evleri vardı. Bunları kişiliksizleştirip TOKİ ve beton ormanına döndürdüler” diyen Barka, günümüzde her kentin girişinin birbirine benzetildiğini belirtti. Şehirlerin kişiliklerinin kaybolduğunu dile getiren Barka, “Ülkenin de kişiliği kayboldu. Bu ülke Hasankeyf’i yok ederek esasen kendi kişiliğini kaybetti. Eninde sonunda kültürel enkazın altında kalacaklar. 12 bin yıllık bir kültürel mirası, tarihi, uygarlığı 50 yıl ömrü olan bir baraj için yok etmek insanlığın neresine sığar? Hasankeyf’te mesele elbette ekonomik değil. Mesele politik ve askeri amaçlar içindir. Hem coğrafyayı hem de yaşamı yok ediyorlar ve birilerine peşkeş çekiyorlar. Devlet partilerinin ortaklaştığı siyasettir bu. Hasankeyf’i sular altına bırakınca insanları doğalarından koparıp bu kentlere göç ettiriyorlar” dedi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Kastamonu’da spor salonu inşaatında çökme meydana geldi, 1 işçi hayatını kaybetti

SONRAKİ HABER

Van Gölü'nden çıkarılan ceset sayısı 42’ye yükseldi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa