Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda: Nükleer atık yalnızca Gaziemir’in sorunu değil
Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda ile hakkında cumhurbaşkanına hakaretten açılan davayı, 1 Mayıs’ta para cezası kesilen işçilere desteğini ve nükleer atığın bertarafını konuştuk.
Fotoğraf: Gaziemir Belediyesi Basın
Dilek OMAKLILAR
Eda AKTAŞ
İzmir
İzmir’in Gaziemir ilçesinde yaşayan vatandaşlar, yıllardır ilçelerinin nükleer atık deposuna çevrilmesinden şikayetçi. Nükleer atığın bertaraf edilmesi için her türlü çalışmada yer alacaklarını dile getiren Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda ile hakkında cumhurbaşkanına hakaretten açılan davayı, 1 Mayıs’ta emniyetin para cezası kestiği işçilere desteğini konuştuk.
Göreve başladığınızdan bu yana geçen 1 yıllık süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şuan belediyelerin en büyük problemi mali sıkıntılar. Bizler Ankara’nın tahsil ettiği vergilerden pay alarak bütçesini oluşturan kurumlarız. Dolayısıyla ek kaynak yaratmak durumundayız bu yapıyı sürdürmek için. Bir taraftan tasarruf diğer taraftan kamulaştırma ile devam ediyoruz. Çöpte bir devrim yaptık. Kamyonlarımızı kendimiz aldık, çöpteki taşeronu yolladık. Her ay 400 bin lira civarında sadece oradan tasarrufumuz var. Buda yılda 5 milyon gibi bir rakam yapıyor. Belediyenin varlıklarını değerlendiriyoruz bunları yapmamız için bir mali yapı oluşturduk. 2019’dan itibaren esnafa hiçbir borcumuz kalmadı, işçimizin memurumuzun maaşını en önce ödüyoruz. Önümüzdeki günlerde sosyal market diye bir projemiz var. Sosyal market dezavantajlı olan ailelerin alış yapacağı bir yer olacak. Çünkü karşılığında bir şey ödemeyecekler. Dezavantajlı hiçbir ailenin rencide olmasını istemiyoruz.
‘GEREKİRSE EYLEMİN EN ÖNÜNDE YÜRÜRÜM’
Nükleer atıkların bulunduğu bölge ile ilgili son durum nedir?
Gaziemir’de sadece nükleer atık değil birçok sorun var. Sorun Gaziemir’in sorunu değil, İzmir’in sorunu, ülkenin sorunu. Yeni valimize de dile getirdik. Bir masa etrafında oturmak istiyoruz. Bu sorunu masaya yatıralım, geçmişten bugüne ne yapılmış bundan sonra nasıl bir yol haritası izleriz? Bu hep birlikte yapacağımız bir şey. İnsanları oraya yığıp toplumsal baskı oluşturmak yerine önce bu işin sorumlularının üstüne gidilsin istiyoruz. Çözülemezse, tıkanıyorsa, bilinçli engelleniyorsa, o zaman halkın dinamiklerini ayağa kaldırmak gerekiyor. Onu da yaparız. Önlerine düşer eylemlerde en önde yürürüm. Ama bu işin konuşarak halledilebileceğine inanıyorum.
‘1 MAYIS’TA İŞÇİLERE KESİLEN PARA CEZASINI ÖDETTİRMEM’
Geçtiğimiz 1 Mayıs’ta işçilere para cezası kesilmişti. 1 Mayıs kutlayan işçilere yönelik bu cezalara ilişkin ne düşünüyorsunuz?
1 Mayıs’ta hiçbir Gaziemir Belediye işçisi benden izin almak zorunda değil. Yüzyıllardır verilen mücadelenin sonunda elde edilmiş bir İşçi Bayramıhakkı için işveren koltuğunda bir kişi “İzin veriyorum, vermiyorum” diyemez. Ben de belediye başkanı olarak şunu diyorum, Gaziemir Belediyesi işçisibayramını kutlamak için benden izin almak zorunda değil. Evet, onlar o gün çalışıyorlar, gidiyorlar arabalarını bayraklarla süslemişler, korna çalıyorlar. Sokağa çıkma yasağı günü Gaziemirli vatandaşlar balkonlarına çıkıp alkışlıyor, destekliyor. Emniyet Müdürü de bir tutanak tutup ceza kesiyor, Kaymakamlık vasıtasıyla. 1 Mayıs günü çalışan kişi, zaten KHK ile belediye şirketine geçmiş ve asgari ücretle çalışan ama en ağır işi yapan insanlara o cezayı kesmek hak değil, reva değil, vicdansızlık. O cezaları ödetmeyeceğim. Arabamı satar o cezayı öderim, o işçilere ödetmem.
Cumhurbaşkanına hakaretten davanız vardı geçtiğimiz aylarda da dava görüldü, süreç ne durumda?
Bir iftira ile karşı karşıyayım. Zaten adalete yansımış bir şey. Savcıya ifademizi verdik. Reddediyorum, öyle bir paylaşımım yok. Yurt dışı yasağı ve adli kontrol şartıyla mahkemeye sevk etti savcı, ama hakim bunları kaldırdı ve normal yargılama süreci başladı.
‘AKTEPE’YE ÇİVİ ÇAKAMIYORUZ’
Geçtiğimiz günlerde Aktepe Mahallesi’nde selden kaynaklı sorunlar yaşandı. Oraya dair çalışmalarınız var mı?
Aktepe bölgesi 2007 yılında kentsel dönüşüm bölgesi ilan edildi. Dolayısıyla 2007 yılından bugüne kadar 13 yıl boyunca oraya çivi çakılamıyor. Orada derenin genişliği yer yer 10-15 metreyken kaçak yapılan, imarsız yapılan evlerle yer yer bu genişlik 1.5 metreye kadar düşürülmüş. Üstüne, hiçbir bilimsel projeye dayanmayan gelişigüzel yapılmış köprüler var, dereye atılmış atıklar var. Normalin üstünde bir yağmur yağıyor, atıklar köprülerin altını tıkıyor ve sel oluşuyor. Maalesef o evler orada olduğu sürece bu tip felaketler her zaman yaşanır. Bizim yapmamız gereken mevcut köprüleri kaldırmak. İZSU’yla birlikte bunu çözeceğiz ama sorumlusu biz değiliz.
GAZİEMİR’DE TOPLU ULAŞIM İHTİYACI
1 yılı geride bırakırken Gaziemir halkının çözülmesi gereken en acilsorunlardan biri nedir?
Şuanda ulaşım. Gaziemir’in toplu ulaşımda bir devrime ihtiyacı var. O da büyükşehirbelediyesi ulaşım master planında ön görülmüş daha önce. Havaalanından başlayıp Sarnıç ile Gaziemir’in içinden geçen ve Karabağlar’ın altından İzmir merkeze bağlanan 28 kilometrelik bir metro hattı var. 10 yılve sonrası düşünülen bir yatırım ama Tunç Başkanla yaptığımız görüşmede, önceliğin bu projenin olduğunu söylemişti. Bu dönem için söylüyorum eğer görevdeki son günümde kazma vurulacak duruma gelirse kendimi çok başarılı sayarım. 5 yılın sonunda yapım ihalesine çıkılmış, temelini atıp başlıyorsak çok büyük başarı.
KADIN DAYANIŞMA MERKEZİMİZ ÇOK FAAL
Kadına yönelik şiddetin giderek arttığı bir dönemden geçiyoruz. Belediye danışma hattı veya merkezi var mı? Çalışmalarınız neler? Çocuk bakımevleri, kreşe dair projeniz var mı?
Bu şiddete karşı sesimizi yükseltmemiz gerekiyor. Bu alanda kadın danışma merkezimiz çok faal çalışıyor, konusunda uzman arkadaşlarımız var. Kadına şiddet sadece fiziki değil, bir sürü psikolojik boyutu var, onların da masaya yatırılması lazım. Neyin şiddet olduğunun insan farkında değil, sadece dayak gibi görülüyor. Yapmayı düşünüyoruz ama büyükşehir vasıtasıyla yürümek istiyoruz. Çünkü kaynaklarımız inanılmaz derecede azaltıldı. Bu söylediğimiz her şey parayla ilgili olan bir şey.
‘EKONOMİ BOZUK, KAYNAKLARIMIZ KISILIYOR’
Merkezi iktidarın belediyelere yönelik kaynaklarını kısma çabaları için ne düşünüyorsunuz?
Bunu merkezi iktidarın baskısı olarak algılamıyorum. Ülkenin ekonomik yapısı bozuldu, dolayısıyla kısmak zorunda. Şimdi yeni bir şey çıkarmaya başlıyorlar. Kıdem tazminatı fonu. Ne olacak? Biz her işçi için oraya para yatıracağız. Benim ödeyeceğim parayı “Her yıl bir brüt maaşı bana yatır, ben toplayacağım, işçi çıktığında ben ödeyeceğim” diyor. Kıdem tazminatı fonu adı altında işverenlerden, kamu kurumlarından bu paraları çekecekler kasaya, başka bir açığı kapatacaklar. Böyle bir yapı belediyeleri baskı altında tutmak için değil ortada kaynak yok. Biz de kendi kaynaklarımızı yaratmaya çalışıyoruz.
Kendi kaynaklarınızı yaratmaya çalışırken neler yapıyorsunuz?
Kamusal alanı genişletmek gibi bir planımız var. Belediyenin işleteceği, halkın daha ucuz faydalanacağı alanları yaratmaya çalışıyorum. Ayrıcaambalaj atıklarıyla ilgili bir ihaleye çıktık. Tekstil atıklarıyla ilgili bugüne kadar yapılmış bir ihale yoktu, onunla ilgili de ihale yapıp belediyeyepara kazandırıyoruz. Belediyemizin kirada olan mülkleriyle ilgili yeni ihaleler yapıyoruz.
‘DÜNYAYA AÇILMAYA ÇALIŞIYORUZ’
Son olarak söylemek istediğiniz neler?
Burada zihniyet devrimi yapmaya çalışıyoruz. Dünyada hiç olmayan, mesela yurt dışı ofisimiz oluştu. Bütün dünyayı kendi dillerinden takip eden bir birimimiz var. Gençlere danışmanlık hizmeti veriyoruz. Kardeş belediyeler, Avrupa birliği projeleriyle ilgili takibimiz var. Havaalanı, Egeserbest bölge ve fuarımız var. Biz bunların ilçemizin dünyaya açılan kapısı olduğunu düşünüyoruz. Dil eğitim merkezi kazandırmak istiyoruz.İş dünyasıyla ilişkimizi sıcak tutuyoruz; Ege serbest bölgesi, Sarnıç’taki firmalarla ilişkimiz iyi. Hedefimiz hiçbir kadın ve çocuğun yatağa aç girmemesi.
