19 Temmuz 2020 18:24

Tuncer Cücenoğlu’nun kızı: Sabahattin Ali, Che ve Neyzen babamı çok etkiledi

Oyun Yazarı ve Çevirmen Tuncer Cücenoğlu’nun vefatının üzerinden bir yıl geçti. Cücenoğlu’nun kızı Gamze Cücenoğlu: Çok iyi gözlem yapardı. Bu anlamda çağının önemli bir tanığıydı.

Fotoğraf: Kadir İncesu

Paylaş

Eserleri 35 ülkede seyirciyle buluşan ödüllü Oyun Yazarı ve Çevirmen Tuncer Cücenoğlu’nun vefatının üzerinden bir yıl geçti. Cücenoğlu’nun kızı Gamze Cücenoğlu, babasının, tiyatro çalışmalarını ve ardında bıraktığı eserleri, AA muhabirine anlattı. Babasının adının bir tiyatro sahnesine verilmesini isteyen Gamze Cücenoğlu “Çok iyi gözlem yapardı. Bu anlamda çağının önemli bir tanığıydı.” dedi.

60 YILDA, 26 OYUN

Tiyatronun babası için bir tutku olduğunu vurgulayan Gamze Cücenoğlu, “İlk öyküsünün 1960’ta bir gazetede yayınlanmasının ardından, 60 yılda, 26 oyun kaleme aldı. Oyunları 35 ülkede sahnelendi ve sahnelenmeye devam ediyor. Dördü yurt dışından olmak üzere 32 ödül kazandı. Birçok ülkede oyunları oynayan ‘ilk Türk oyun yazar’ oldu. Bunca başarısına rağmen o kadar mütevazıydı ki gittikçe büyüyen bir saygı ile seyrederdim babamı. Ayırt etmeksizin çok severdi bütün insanları ve herkese dostça yaklaşırdı. Her zaman umut dolu, pozitif ve mutlu bir insandı.” ifadelerini kullandı.

“AFİŞLERE, SANATA EVET YAZDIRIRDI”

Gamze Cücenoğlu, babasının yurt dışında “Türk oyun yazarı” olarak anılmaktan büyük gurur duyduğunun altını çizerek, şunları söyledi: “Tıpkı bir kültür elçisi gibi çalışarak, neredeyse tek başına Türk tiyatrosunu dünyaya taşıyor, oyunları aracılığıyla her gece bayrağımızı dikiyordu başka ülke semalarına. Oyunlarının birçok ülkede sahnelenmesi, jüri üyesi ya da onur konuğu olarak davet edildiği uluslararası festivaller bu imkanı fazlasıyla sağlıyordu ona. Seyahate çıkarken, valizine özenle Türk yazarlarının kitaplarını yerleştirir, tiyatromuzu ve yazarlarımızı yurt dışında tanıtarak, sanat aracılığıyla ülkeler arası ilişkilerimizi güçlendirmek için var gücüyle çabalardı. Bu çabalarının karşılığında da defalarca konsolosluklardan teşekkür telefonları almış, ödüller kazanmıştı. Yurt dışında sahnelenen bütün oyun afişlerine Türkçe olarak ‘Sanata Evet’ yazdırırdı.”

“GENÇ OYUN YAZARLARINI DESTEKLEMİŞTİ”

Usta yazarın eğitime büyük önem verdiğine dikkati çeken Gamze Cücenoğlu, 1992’den itibaren çeşitli üniversitelerle eğitim kurumunda ders verdiğine işaret ederek, “Genç ve yeni oyun yazarlarının yetişmesi çok önemliydi Tuncer Cücenoğlu için. ‘Tek başına tüm dünyada yayılmak bir şey ifade etmez. Daha fazla sayıda güçlü yazarımız olmalı.’ diyerek, yaşadığı sürece, durmaksızın gençleri ve genç oyun yazarlarını desteklemişti. Üstelik sadece nasıl evrensel oyun yazabileceklerini öğretmekle kalmamış, ‘baba’ da olmuştu öğrencilerine.” değerlendirmesinde bulundu.

Sanatın insan yaşamındaki önemine değinen Gamze Cücenoğlu, babasının şu sözleriyle konuşmasını tamamladı: “İnanıyorum ki dünyamızı sanat kurtaracaktır. Çünkü sanat ayrıştırmaz, birleştirir halkları. Dahası, yaşanılır bir dünya kurulmasına da öncülük edecektir sanat. Dünyamızdaki tüm sanatçıların yolu açık olsun.”

“ADI İSTANBUL’DA BİR TİYATRO SAHNESİNE VERİLMELİ”

Gamze Cücenoğlu, bir tiyatro salonuna babasının adının verilmesini istediğini vurgulayarak, “Dünyaya baktığımızda, tiyatro sahneleri, adları o ülkeyle özdeşleşen yazarlarının isimleriyle anılıyor. Çünkü yazarlar doğdukları ülkelere kimlik katıyor. Örnekleri bizde de var. Başarılar ve ilkler önemli. Tuncer Cücenoğlu adı da İstanbul’da bir tiyatro sahnesine verilmeli. Rusya’dan bir mail aldım geçenlerde. Tuncer Cücenoğlu’na ait ‘Çığ’ oyununun oynandığı bütün ülkelerin katılacağı, ‘Çığ Festivali’ni düzenlemek istiyorlar. Proje, ülkemizin öncülüğünde gerçekleşirse, Tuncer Cücenoğlu adı, 35 ülkeyi bir araya getirecek. Belki de ‘halkların kardeşliği’ bir düş olmaktan çıkacak. Sanatın ve sanatçının gücü bu.” diye konuştu.

“ÇAĞININ ÖNEMLİ BİR TANIĞIYDI”

Gamze Cücenoğlu, usta yazarın sağlam bir hikaye oluşturarak, evrensel bir temayı derinlemesine işlediği üç boyutlu karakterler aracılığıyla anlattığını söyleyerek şu bilgileri verdi: “Çok iyi gözlem yapardı. Bu anlamda çağının önemli bir tanığıydı. Yalın ve basit bir dil kullanır, kısa cümleler kurmaya özen gösterirdi ve bu konuda gerçek bir ustaydı Tuncer Cücenoğlu. Çünkü o derece yalın yazmak, çok zor ve büyük ustalık gerektiriyor. Genellikle olaylar, durumlar, yaşadıkları ya da çevresinde yaşananlardan etkilendiğinde yazmaya başlardı oyunlarını. Bir de özel olarak yazmayı düşündüğü oyunlar olurdu. Sabahattin Ali, Che Guevara ve Neyzen örnek verilebilir bu oyunlara. Yaşamları ile babamı çok etkileyen insanlardı onlar ve bu tür biyografik oyunlarını yazmadan önce uzun araştırmalar yapardı. Oyunlarını önce kafasında bitirirdi. Evin içinde yürümeye başlayınca anlardık ki yeni bir oyun daha geliyor.” (İstanbul/AA)

ÖNCEKİ HABER

İstanbul’un birçok noktasında seslendiler: Suruç’un hesabını soracağız

SONRAKİ HABER

Süper Lig'de 2019-2020 sezonunun şampiyonu Başakşehir oldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa