20 Temmuz 2020 01:00

Normalleşme devam ediyor

Maske takmak dışında, ne yönetsel anlamda ne de halkımızın alışkanlıkları anlamında yeni olan hiç bir şey yok.

Fotoğraf: Kadir Özen / DHA

Fatih Sürenkök
Fatih Sürenkök

Haziran başında başlayan Avrupa’da ve ülkemizdeki “yeni” normalleşme, ne yazık ki eski normalimizle devam ediyor.

Maske takmak dışında, ne yönetsel anlamda ne de halkımızın alışkanlıkları anlamında yeni olan hiç bir şey yok. Hatta coronavirüs nedeniyle, sağlık çalışanları ve hekim kayıplarımız da normal olarak devam ediyor. Nitekim 2 gün önce İstanbul’da nöroloji uzmanı meslektaşımız Dr. İbrahim Örnek’i kaybettik. Pandeminin ilk dönemlerinde tedavi ettiği hastadan bulaşan virüs, 3 aydır yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren arkadaşımızı yaşamdan kopardı.Bu kayıpla Mart ayından bu yana kaybettiğimiz hekim sayısı 25’i buldu. Korkarım ki, bu sayı daha da artacak.

Neden mi? Yeni değil, eski normalleşmeye dönmemiz bunun sebebi!

Haziran başında, bilim kurulunun değil, hükümetin pandemi sözcüsü Sağlık Bakanı; yeni normalleşmeye geçişte alınacak tedbirleri anlatırken, olumlu duygulara kapılmıştık. Toplu ulaşımdan tutun, AVM’lere, mahalle pazarlarına kadar alınacak tedbirler, uygulandığı takdirde virüsün bulaş riskini en azından yazla birlikte azaltacak diye düşünmüştük. Ancak beklenen ve çerçevesi çizilen “yeni” normalleşme bir türlü gerçekleşmedi. Tersine hükümet de, halkımız da eski normaline geri döndü. Ne sosyal mesafe, ne kişisel korunma hiç bir şey kalmadı. Ortalıkta görünen tek şey maskeydi. Onun da ne amaçla takıldığını, sokaklara çıkınca rahatlıkla anlayabiliyoruz.

Bu arada sağlık kurumlarında normalleşme ne durumda?

Ne yazık ki, sokaklardan hiç farklı değil.Sağlık alanında, pandeminin başlangıcında alınmayan önlemler, pandeminin kısmen azaldığı bu dönemde yeniden gözden geçirilip, en azından ikinci dalga için alınmalıydı. Neydi bunlar? Pandemi koşullarında bile olsa halkın sağlığa erişim hakkı ve sağlık çalışanların hakları. Pandemi döneminde, bakanlığın eline yüzüne bulaştırdığı sağlık çalışanına verilmesi gereken kişisel koruyucu ekipman yetersizliği ve ek ödeme adaletsizliği hala aklımızda. Yine bu dönemde halkın pandemi dışındaki konularda sağlığa erişimi maalesef ki, 15 Haziran’a kadar sağlanamamıştı. Tüm illerde, “temiz sağlık kuruluşu” organizasyonu yapılmamış, halk ciddi sağlık sorunlarında bile nereye gideceğini bilememişti. Eylül’de ikinci dalganın beklendiğini söyleyen bakanlık hala yeni dönemde bu organizasyonu yapmadı.

Aynı bakanlık, sokaktaki normalleşmeyi sağlık kurumlarına da getirdi. Mart başında kaldığımız yere geri döndük. Yani sokaktaki normalleşme, hastanelerde de eskisi gibiydi. Ekonomideki kötü gidiş hepimizi derinden etkilerken, halkın sosyal huzursuzluğu, iktidarın baskıcı yöntemleri ile susturulmaya çalışılıyor. Barolar, meslek odaları, kayyum atanan belediye başkanları, işsiz yurttaş, ücretini alamayan işçi artık çuvala sığmayan mızrak gibi.Pandemi gerçeği de, önümüzdeki günlerde önümüze çıkacak diğer mızrak.

Hükümet günlük tedbirlerle işi düzeltemeyeceğini çok iyi biliyor. Zaman kazanmaya çalışıyor. Freni patlamış bu hükümetin, bizleri de, kendisini de nereye savuracağı belli değil.Ekonomi de kişisel olarak alacağımız tedbirler ne kadar işimize yarar bilemem ama, sağlık alanında alacağımız kişisel tedbirler çok işe yarayacak.Salgın hala devam ediyor. Akşamları açıklanan rakamlara değil, kendi alacağınız tedbirlere güvenin.

Ve sağlıkla kalın.

Reklam
YAZARIN DİĞER YAZILARI