"İstismar vakalarındaki büyük artış yargı kararlarından bağımsız değil"

Şırnak Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu’ndan Avukat Zozan Açar, istismar vakalarındaki artışın yargı kararları ve mevcut politikalardan bağımsız ele alınamayacağını belirtti. Açar, saldırılar ile “cezasızlık” politikaları arasındaki ilişkiye dikkat çekiyor.

Şırnak’ta geçtiğimiz günlerde bir çocuğun uzman çavuş tarafından cinsel saldırıya maruz kalmasına dönük tepkiler devam ederken, farklı kentlerde de benzer cinsel saldırı vakalarının yaşandığı ortaya çıktı. Şırnak’tan Batman’a yaşananları değerlendiren Şırnak Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu üyesi avukat Zozan Açar, vakalardaki artışın nedeninin cezasızlık olduğunu belirtiyor. Mezopotamya Ajansı’ndan Zeynep Durgut’a konuşan Açar, yargı mensupları, sağlıkçılar, öğretmenler, psikologlar ve sosyal hizmet uzmanlarının istismar noktasındaki eğitim eksikliklerinin vakaların artmasındaki etkisine dikkat çekti.

Fail veya faillerin bulundukları konum ve güçten dolayı yargı mekanizmasının mağdur olan çocuğun beyanlarına itibar etmeyeceğini hesap ettiğini söyleyen Açar, “Mağdurlar failin korunacağını bildiğinden çoğu zaman sessiz kalabiliyor” dedi. Açar, “Fail ‘ceza alsam da kanun düzenlemesi ile yakın zaman da çıkarım, kadına namusum derim ve toplumda kendimi aklarım yargı ve emniyet beni korur’ düşüncesi ile hareket etmekte. Dolayısıyla tüm bunlar kadına yönelik şiddeti ve çocuğa yönelik istismarları artırmaktadır” diye konuştu.

"KAMU GÖREVLİLERİ KORUNUYOR"

Kadına dönük şiddet ve çocuklara yönelik istismarın politik olduğunu ifade eden Açar, bunların mevcut siyasal politikalar ile yargı kararlarından bağımsız ele alınamayacağını vurguladı. “Fail kamu görevlisi olunca yürütme, yargı ve basın komple koruma içgüdüsü ile hareket ediyor” diyen Açar, Şırnak’ta son yaşananları örnek verdi: “Nitekim Şırnak’taki uzman çavuş vakasında soruşturma devam etmesine rağmen sosyal medyada toplumun tüm kesimleri failin sadece kamu görevlisi olması nedeniyle desteklemiş, iftiraya uğradığını yazmıştır. Haliyle yargı da bundan güç almaktadır.” Açar, mevcut sistemin değişmesi için ise öncelikle basında yer alan İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırma tartışmalarının bitirilmesi gerektiğini vurguladı ve ekledi: “Kanunları güçlendirmek, basının dilini değiştirmek, yargı mekanizmasını, emniyet mensuplarının eğitimlerini ve kadın endeksli kanun ve politikalar ile bu vakaların önüne geçilebilir. Bunu da tüm kadın örgütlerinin birlikte hareket edip güç haline gelerek, mevcut sistemi değiştirmek için çaba sarf etmekle mümkün olabilir.” (HABER MERKEZİ)

{{409546}}