Av. Adnan Erol'a skandal soru: Gözaltına alınanların yakınları neden ilk sizi arıyor?
Antep'de 14 Temmuz'da gözaltına alınıp tutulanan ve mesleği avukatlık Adnan Erol'a sorgusunda "Gözaltına alınanların yakınları neden ilk sizi aramaktadır" sorusunun yöneltildiği ortaya çıktı.
Adnan Erol | Fotoğraf: İnanç Yıldız
İnanç YILDIZ
Diyarbakır
Antep’te 14 Temmuz günü 28 kişi ile beraber gözaltına alınan Şehitkamil Belediyesi CHP Meclis Üyesi Avukat Adnan Erol, HDP İl Eş Başkanları Musa Aydın ve Songül Koçdağ ile ilçe eş başkanlarının aralarında olduğu 17 kişiyle beraber çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe geçen günlerde tutuklandı.
Evrensel’in ulaştığı Gaziantep Emniyet Müdürlüğü TEM Şube ve savcılık sorgu tutanağına göre Erol’a sorgusunda gerek dışarıda gerekse cezaevinde müvekkilleriyle yaptığı görüşmeler soruldu. Sorulan sorularda "Erol ile müvekkilinin örgütsel konumu arasında bir bağ olup olmadığı" öğrenilmeye çalışıldı. Mesleği avukatlık olan Erol'a “Gözaltına alınan şahısların yakınları neden ilk sizi aramaktadır” diye soruldu. Erol verdiği yanıtta “Beni aramalarının tek sebebi mesleki yeterliliğimdir” dedi.
CİĞER YEMEYE KİMLERLE GİTTİĞİ DAHİ SORULDU
Erol’un, KHK ile kapatılan Özgürlükçü Hukukçular Derneğine üye olması, kendisine yönelik suçlamaların ana kaynağı oldu. Yine meslektaşlarıyla yaptığı görüşmeler ve Diyarbakır’a neden geldiği merak edildi. Öyle ki Diyarbakır'da ciğer yemeye kimlerle gittiği dahi soruldu. Erol, yanındaki kişilerin çeşitli barolardan yöneticiler ve avukatlar olduğunu belirtirken Diyarbakır’a ise Özgürlük için Hukukçular Derneğinin tanıtım toplantısı için geldiğini söyledi.
KENTTE SİYASET YÜRÜTEN İSİMLER SORULDU
Aynı zamanda siyasetçi kimliği olan Erol’un her adımı polis tarafından takip edilmesine rağmen HDP içinde yönetici olduğu dönemde yürüttüğü siyasi faaliyetleri açıklaması istendi. Erol’a, başta HDP içinde olmak üzere kentte yıllardır siyaset yürüten birçok ismi tanıyıp tanımadığı soruldu ve kişilerin "örgütsel konumunun ne olduğu" öğrenilmeye çalışıldı.
HDP’DEN GELEN MESAJLAR, KATILMADIĞI EYLEMLER…
Yine HDP tarafından birçok partinin yaptığı gibi etkinliklerini SMS ile duyurması üzerine Erol’a gelen mesajlar soruldu. "Sadece mesaj geldi" diye Erol’a, katılmadığı HDP eylemleri dahi soruldu.
HDP ile babasının ofisinin aynı iş merkezinde olan Erol’un söz konusu binaya her girişinde polisler tarafından kayıt altına alındığı da ortaya çıktı. Erol, HDP’nin toplantısını soran polislere, “İş Merkezine her gitmem HDP’ye gidiyorum anlamına gelmez” dedi.
Erol’un, seçim çalışmaları da suçlama konusu yapıldı. Yine seçim döneminde müşahit eğitimi için çağrılması soruldu.
MESLEKİ ÇALIŞMALARI YASA DIŞI GİBİ GÖSTERİLDİ
Ancak savcılık sorgusunda Erol’un mesleki ve siyasetçi kimliği çerçevesinde yaptığı tüm çalışmaları, "PKK/KCK yapılanması" içinde değerlendirilerek, yasa dışı gibi gösterildi.
Savcılık, Erol’un avukatı tarafından dosyaya sunulan evraklar incelendiğinde müvekkil-vekil ilişkisine dair evraklar olduğunun görüldüğünü belirtmesine rağmen, "Erol’un üzerine atılı suçu işlediğine yönelik kuvvetli şuç şüphesinin varlığını gösteren olgunların bulunduğunu ve tutuklanması gerektiğini" ifade etti.
Nöbetçi hakimliğe sevk edilen Erol, “terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla tutuklandı.
EROL İÇİN ÖZGÜRLÜK ÇAĞRISI
Öte yandan Avukat Adnan Erol için mektektaşları, Twitter'dan #SavunmayaÖzgürlük ve #AvAdnanErolSerbestBırakılsın etikatleriyle çağrı yaptı. Paylaşımlarda “Avukatın müvekkili ile görüşmesi suçlama konusu yapılamaz” denildi.
BARO BAŞKANI ŞARKLI: HUKUK DEVLETİNDE SUÇLAMA KONUSU YAPILAYACAK ŞEYLER DEĞİL
Evrensel’e konuşan Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, “Suçlama konularının hepsinin avukatın mesleki faaliyetleri kapsamında değerlendirmesi gerekir. Avukat kiminle nerede nasıl görüştüğünü kendisi belirler. Bunu tutup da suçlama konusu yapmak hukuki değildir. Elbette cezaevine gireni de yakını da avukatı arayacaktır. Hangi dosyaya bakacağını avukat karar verecektir. Aslında bu tutuklama avukatlık mesleğine yönelik saldırı niteliğinde. Böyle şeylerin soruşturma konusu yapılması anlamsız ve enteresan. Bir hukuk devletinde suçlama konusu yapılacak şeyler değil. Türkiye’nin taraf olduğu uluslar arası sözleşmeler, anayasa, avukatlık kanunu yerle bir edilmiş durumda” diye konuştu.
"SUÇLAMALARDA ELLE TUTULUR BİR ŞEY YOK"
Ayrıca dosyada seçim faaliyetlerinden bahsedildiğine dikkat çeken Şarklı, “AKP'li, MHP’li, CHP’li de olsa bütün avukatlar seçim koordinasyonunda hukuk güvenliğini sağlamakla ve müşahit eğitimi ile görevlidir. Bunu avukat yapacaktır, kasap yada esnaf odası yapacak değildir. Bunların tutuklama gerekçesi yapılmış olması yanlış. Tam buradan muhtemelen avukatlık mesleğine ve muhalif olana gözdağı verilmek isteniyor. Belki ikinci bir adıma gidildiğinde CHP, HDP, İYİ Partinin seçim ittifakını baltalamaya yönelik düşünebilir. Avukatı savunmaya ben de girdim. Suçlamalarda elle tutulur bir şey yok. Talimat noktasında yapılan herhangi bir fiili eylem yok. Hatta birinde ‘DTK’nin talimatıyla CHP’den istifa HDP’ye geç’ deniliyor. Ama Adnan Erol’a da sordum, 'Hangi partiye üyesin' diye ‘CHP’ye üyeyim’ dedi. O zaman örgüt talimatıyla hareket ediyorsa istifa etmesi gerekmiyor muydu? Demek ki varsa örgütün talimatı bu anlamda buna da karşı çıkmış” diye konuştu.
AVUKATLIK KANUNU VE ÇOKLU BARO SONRASI
Son dönemde tartışılan avukatlık kanunu ve çoklu baro sistemiyle birlikte de konuyu değerlendiren Şarklı, “Meslektaşımın örgütsel bir bağlantısı varmış gibi kriminilaze ediyorlar. Suçlu gibi gösteriliyorlar. Anayasa, masumiyet karnesi yerle bir ediliyor. Yani bu meslektaşımın bu suçlama konusuyla dosyasında bir şey varmış gibi algı yaratılmaya çalışılıyor. Bunun üzerinden de muhtemelen bundan sonra operasyonların birbiriyle çok bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Baro tartışmalarına dair ‘A barosunda şöyle bir avukatta böyle yapmış’ gibi denilmeye başlanacak ” diye konuştu.
HDP İL BİNASI ÖNÜNDE EYLEM: "BU TARZ OPERASYONLARLA HDP BİTMEZ"
HDP’li milletvekilleri Antep’te HDP il eş başkanları ile yöneticilerinin tutuklanmasına ilişkin il örgütlerini ziyaret etti. Heyette, HDP Eş Genel Başkan Yardımcıları Alican Önlü ve Tülay Hatimoğulları, milletvekilleri Fatma Kurtulan, Remziye Tosun, Mahmut Toğrul, İmam Taşçıer yer aldı.
20 Temmuz OHAL darbesine de işaret eden Toğrul “Binlerce insanı işinden aşından ettiler, hukuku, basını yok ettiller, yoksullara savaşın ceremesini çektirdiler” diyerek 20 Temmuz’dan beri AKP ve MHP’nin muhalifleri yargı sopasıyla yıldırmaya çalıştığını söyledi.
Hatimoğulları ise, “HDP bir binadan ibaret değildir, HDP halktır. 6 milyon insanın oyunu almış, 82 milyon insana hitap eden ve oylarına talip olan bir partidir. İşte bu sebeple HDP’yi bitirmeyi hedefleyenler bilmelidir ki, HDP bu tarz operasyonlarla bitmez” diye konuştu.