Mithat Sancar: Demokrasi ittifakını toplumsal zeminde kuracağız

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Demokrasi Buluşmaları kapsamında buluşmalarından birini OHAL’in ilan edilmesinin 4. yıldönümünde KHK’lilerle gerçekleştirdi. Burada konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Demokrasi ittifakı ilerleyecekse herkes önüne somut bir mücadele programı koymalıdır. Gerçek bir demokrasi ittifakını toplumsal zeminde kuracağız. Tüm muhalif partilere çağrımızdır; ortak onarım programı gerçekleştirmeliyiz” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Demokrasi Buluşmaları için 2. etkinliği “Adalet Buluşması” başlığıyla gerçekleştirdi. Buluşmada, OHAL KHK’lerinin mağdurları bir araya geldi. KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik de buluşmaya katıldı. Buluşmada Suruç’ta hayatını kaybeden 33 genç için saygı duruşuyla başladı.

Buluşmanın açılışında konuşan HDP Ankara İl Eş Başkanı Pakize Sinemillioğlu, “HDP tahakkümle karşı karşıya kalmış, acı çekmiş her kesimin yanında olan bir siyasal parti. Bir süre önce gerçekleşen adalet yürüyüşünün arkası gelmedi. Şimdi demokrasi mücadelesini biz sürdürüyoruz. Birbiriyle bir araya gelmesi olanaksız kesimlerin bir araya gelmesi çok önemli. Biz bunu yapıyoruz. Uzun soluklu eşitlik ve özgürlük mücadelesini hep birlikte sürdürmek zorundayız. Gerek sosyal medyada gerek tek tek uğraşarak mücadelemizin büyümesini sağlayacağız. Bir çok şey yaşadık. Hepimiz ayrı ayrı acılar yaşadı”  dedi. OHAL sürecinde işinden olan ve sosyal ölüme mahkum edilen KHK’li yurttaşlar için “KHK’li olmanın sadece kendisi dört yıla yansıdı. Bazılarımızın bir demokratikleşme beklentisi vardı ancak bu süreç uzadıkça uzadı. Bazılarımız sürekli mücadele içinde oldu. Biz mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.

"TEK BİR KİŞİNİN ÇIĞLIĞI KARANLIĞI YIRTAR"

Programın devamında HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar söz aldı. Sesler giderek kısıldığında cesaretin de zayıfladığını ama koyu karanlıkta bir kişinin çığlığının sessizliği bozmaya yettiğini belirten Sancar, “Zor zamanlar yaşayan ülkelerin aydınlarından biz bunu öğrendik. Tek bir kişinin çığlığı karanlığı yırtar. İşte bizim yürüyüşümüz karanlığın ortasında bir çığlıktır. Karamsarlık, umutsuzluk bulaşıcıdır aynı zamanda umut ve cesaret de bulaşıcıdır. Bu sadece bizim partimizin meselesi değil. Baskıya, zulüme maruz kalan herkesin sesini yükseltmesi gerektiğini söylüyoruz. O sesler şimdi bir şekilde birbirini buldu. Şimdi seslerimizi daha fazla yükseltme zamanıdır. Şimdi OHAL durumu mağduriyetleri için bir adalet buluşması gerçekleştiriyoruz. Haksızlığa karşı, zulme karşı itiraz şarttır ama itiraz tek başına yeterli değildir. İtirazdan inşaya geçmemiz gerekiyor. Bu buluşmaların amacı itiraz ettiğimiz şeyin karşıtını ortaya koyacak gücü açığa çıkartmaktır” dedi.

"OHAL ZİHNİYETİNİN BAŞLANGICI SURUÇ KATLİAMI’

Sancar sözlerini şöyle sürdürdü: “15 Temmuz’da bir darbe girişimi oldu. Buna en başından beri karşı çıktığımızı dile getirdik. O zaman önerdiğimiz bir yol vardı. Darbelerin kaynaklarını kuruutabilmenin tek yolunun demokrasi olduğunu ifade ettik. 15 Temmuz’dan sonra 20 Temmuz’da iktidar OHAL’i başlatarak devlet aygıtlarıyla kendi darbesini yaptı. Ancak bunun başlangıcı 20 Temmuz değil Suruç Katliamıydı. Suruç’tan sonra 7 Haziran seçimlerindeki tezgahlar, darbe girişiminin en önemli ikinci basamağı oldu. OHAL güya anayasaya uygundu ancak bu sadece hukuki bir mesele değil. Dokunulmazlıkların kaldırılmasından sonra Selahattin Demirtaş başta olmak üzere milletvekillerimiz gözaltına alındı tutuklandı. Kayyum dönemi başladı. OHAL rejimi siyaseten devam ediyor. Kalıcı OHAL rejimlerinin üç tane ayağı olur. Bunlardan birincisi siyasi ve toplumsal hayatı iç düşman kavramı üzerine inşa etmek ve toplumu kutuplaştırmaktır. İkincisi, hukuku kendi çıkarları için kullanmaktır. Bir üçüncüsü ise demokrasinin içini boşaltmak ve demokrasiyi seçimlere indirgemektir.”

Önümüzdeki dönemde Demokrasi İttifakı olarak somut programlar koyulacağını da belirten Sancar, “Demokrasi ittifakı ilerleyecekse herkes önünde somut bir mücadele programı koymalıdır. Gerçek bir demokrasi ittifakını toplumsal zeminde kuracağız. Tüm muhalif partilere çağrımızdır. Ortak onarım programı gerçekleştirmeliyiz. Yaşanan tüm mağduriyetleri onarmak için bir onarım ve adalet programına ihtiyacımız vardır. Her şeyden önce kendimize güveneceğiz. Mutlaka başaracağız” şeklinde konuştu. (Ankara/EVRENSEL)