İşçi mektubu: Boynumuza ipi geçirdiler, yavaş yavaş sıkıyorlar!
"Benim çocuğum diyabet ve çölyak hastası. Ben bu süreçte kendimden çok çocuğum için korkuyorum. Sırf bu yüzden 4 aydır hastaneye gidemiyoruz."
Fotoğraf: Evrensel
Çankaya Belediyesinden bir işçi
Merhabalar, ben pandemi sürecinde ekonomik olarak çok zorlandım, devletimiz sağ olsun kimseye faydası olmadı. Mesela benim çocuğum diyabet ve çölyak hastası. Ben bu süreçte kendimden çok çocuğum için korkuyorum. Sırf bu yüzden 4 aydır hastaneye gidemiyoruz ki oğlumun sürekli iğneleri var. Normalde hastaneye gitmemiz gerekirken gidemiyoruz.
Üstelik bununla da kalmadı. Bu süreçte her şey çok yıprandı. Sosyal ilişkilerimiz yıprandı, biz yıprandık. Akrabalarla, insanlarla görüşemez, evden çıkamaz olduk. Ekonomik olarak da çok zorlanıyoruz. Her şeyi bize yüklüyorlar, verdiklerinden çok alıyorlar. Her şey zamlandı, benim maaşımdan geriye kira, yemek, faturaları çıkınca bir yol parası kalıyor. Maaşı alalı birkaç gün oldu daha ama benim cebimde 250 liram kaldı geçinebilmek için. Daha bugün pazara gittim hiçbir şey alamadan geri döndüm. Yolda ağlamamak için kendimi zor tuttum. Yukarıdakiler boynumuza bir ip geçirdiler, yavaş yavaş sıkılıyorlar.
Artık böyle yaşayamayız. Nereye kadar korkacağız, nereye kadar geçinemeyerek yaşayacağız? Kıdem tazminatının fona devredilme konusunu bilerek pandemi döneminde açtılar. Zaten verdikleri paranın kendisi geçmediğimiz yollara gidiyor. Yap-işlet-devret mantığıyla bu zamana kadar yaptıkları yolları, köprüleri bizim cebimizden yaptılar. Kâr edemediler yine cebimizden kârlarını da aldılar. Şimdi de kıdem tazminatını alarak hem kendi bugünlerini hem de kendi yarınlarını kurtarmaya çalışıyorlar. Ben kıdemi kendimden çok çocuğumun bugünü yarını için istiyorum. Kıdem tazminatımızı alamazlar çünkü kıdemin arkasında onlarca insan var. Ama onların kıdemi gerçekten alamaması için bizim de birlik olmamız, toplu ve örgütlü bir şekilde bir araya gelmemiz lazım. Yalnızca 3-5 kişi olarak bunu başaramayız. Sendikalar da tek başına başaramaz. Onların da bir araya gelmesi lazım, ortak bir şekilde hem sendikalar hem de biz birlikte kıdem tazminatımızı savunmalıyız. Çünkü artık böyle yaşayamayız. Nereye kadar korkacağız, nereye kadar geçinemeyerek yaşayacağız.