21 Temmuz 2020 12:34

Avukatların darbedilmesine tepki: İktidarın sarı baro yaratma çabasının özü

Avukatların darp ve tehdit edilmesiyle ilgili açıklama yapan hukukçular: İktidarın çoklu baro adı altında yandaş, sarı barolar yaratma çabasının özü bu fotoğraflardadır.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Suruç’ta katledilen 33 kişiyi anmak için Kadıköy’de bir araya gelen gençler darbedilerek gözaltına alındı. Gözaltında işkence gördüklerine yönelik slogan atan gençlerin durumuna ilişkin bilgi almak isteyen Avukatlar Ezgi Önalan ve Gökhan Soysal da darbedildi, gözaltına alındı. Öncesinde ise İstanbul Bağcılar’da narkotik polisleri ile bir grup arasında çıkan çatışmada 1 polisin yaşamını yitirdiği olay sonrası gözaltına alınan kişilerin işkence gören fotoğrafları ortaya çıktı. Barodan atanan avukat, pek çok zorlukla karşılaştı. Yaşanan iki örneği Evrensel’e değerlendiren hukukçular, “İktidarın çoklu baro adı altında yandaş, sarı barolar yaratma çabasının özü bu fotoğraflardadır” dedi.

“ÜYE OLUNAN BARO MUAMELEYİ BELİRLEYECEK”

Kadıköy'de Suruç katliamının 5. Yıl dönümü anmalarına polis müdahalesi sonrası gözaltı takibi için giden 2 avukat darbedilerek gözaltına alındı, Avukat Ezgi Önalan’ın kaşı patlatıldı. Birkaç gün önce Bağcılar'da bir polisin ölümüyle sonuçlanan operasyonda gözaltına alınan 3 kişinin polis aracında ve polis merkezinde yaşadıkları açık işkence görüntüleri ortaya çıktı. 18 yaşından küçük K.A için baro tarafından görevlendirilen avukat görüşmesinden sonra işkence fotoğraflarla rapor haline getirildi. Ancak, polis burada da gözaltındaki S.S.Ç.'yi tehdit ederek avukatın görevine devam etmesini engelledi. Yaşanan olayları gazetemize değerlendiren hukukçular önemli uyarılarda bulundu.  Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şube Başkanı Avukat Gökmen Yeşil, Avukatlar Ezgi Önalan ve Gökhan Soysal’ın gözaltındakilere ilişkin bilgi almak istediğini söyledi. Yeşil, “Ama görüyorsunuz kamu görevini yapma amacı dahi böyle bir baskıya, saldırıya maruz kalmanın gerekçesi olabiliyor” dedi.

“HER YURTTAŞ BUNU YAŞAYABİLİR”

Uzunca bir süredir avukatlara dönük bu tür baskıların, saldırıların yaşandığına dikkat çeken Yeşil, “Bu meseleyi ‘Çoklu Baro’ yasası ile bağlantısını kurmadan konuşmamak lazım. Bundan sonra avukatların üye oldukları baro emniyette-adliyede nasıl bir muamele göreceklerinin de göstergesi olacak. Yani yandaş olmayan baroların mensubu olan avukatlara yönelik bu tür saldırılar, baskılar kısacası şiddet artacak diye düşünüyorum.  Mesela Bağcılar’da bir polisin öldüğü olayın çocukların Kürt olması dışında siyasi iş hiçbir yanı yok, narkotik operasyonu. Ama işte çocuklar işkence görüyor, giden avukat baskı görüyor vs. Avukatlar da -Ezgi arkadaşımıza yönelik olduğu gibi- Adana'da Şiar Rişvanoğlu’na tehdit, yine Adana'da Tugay Bek’e sürekli açılan soruşturmalar gibi pek çok baskıya maruz kalıyor.  Aslında biz artık tam olarak bunu yaşayacağız. Yani yolu adliyeden ya da emniyetten geçen her yurttaşın bunu yaşama ihtimali var. Şimdi bunu artık daha fazla görme ihtimali ile karşı karşıyayız. Üstelik bu çoklu baro yasası ile bu baskılar arttıkça bundan sonra karakollardaki işkenceyi, kadına yönelik saldırıları, işçi katliamlarını yüksek perdeden toplumun gündemine taşıyacak, dava süreçlerini takip edecek hukuk örgütü olmayacak” diye konuştu.

“HUKUK DIŞILIĞI TESPİT EDECEK SAVUNMA OLMASIN İSTENİYOR”

Demokrasi İçin Hukukçular (DİH) adına Evrensel’e konuşan Avukat Yıldız İmrek, yaşanan her iki örneği de hatırlatarak, “İşkencenin sistematik uygulandığı dönemlerde bunu mesele edecek avukatların polis tarafından ‘bertaraf edilmesi’ pratikleri tanıdıktır: Gözaltındaki kişiyi tehdit edip avukatı reddetmek, avukatla ilgili iftiralarla soruşturmalar başlatmak, avukata da fiziki saldırı, işkence bu yöntemlerden bazıları olmuştur. Bugün bu yöntemlerin tamamını çeşitli uygulamalarda görüyoruz. İşkenceye karşı avukat olarak görevini yapan meslektaşlarımızın bir kısmı Silivri'de, Urfa'da, Gaziantep'te çeşitli iftira suçlamalarıyla tutuklu bulunuyor. Baro CMK merkezinde görevli avukat, Bağcılar'da işkenceye uğrayan çocukla ilgili müdafilik görevinden, çocuğu tehditle engelleniyor. Suruç gözaltısında hukuki yardım sunmak isteyen avukatlar doğrudan polisin fiziki saldırısına uğrayarak gözaltına alınıyor” dedi. “İktidarın çoklu baro adı altında yandaş, sarı barolar yaratma çabasının özü bu fotoğraflardadır” diyen İmrek, “Halka ekonomik refah, barış ve özgürlük sunma vaadi kalmayan, tümüyle hukuk dışına düşen siyasi iktidarın elinde çıplak zor, şiddet dışında başka bir yönetme aracı kalmamıştır. Bu hukuk dışılığı tespit edecek, tenkit edecek bir hukuk kurumu, bağımsız savunma örgütü olmasın isteniyor” diye konuştu.

Barolarla ilgili değişikliğin sadece avukatları değil halkın demokratik geleceğini ilgilendiren bir değişiklik olduğuna dikkat çeken İmrek, “AYM önündeki iptal davasına tüm toplum taraf olmalıdır ve AYM kendi var oluşu için de bu yasa için ivedilikle yürürlüğün durdurulması kararı vermelidir” çağrısında bulundu. (İstanbul/EVRENSEL)

{{409768}}

ÖNCEKİ HABER

Diyarbakır’da basın açıklamasına katılan 32 KESK’liye toplam 48 yıl hapis cezası

SONRAKİ HABER

Ceylanpınar davası faili meçhule terk edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa