Elazığlı depremzede: Damdan düşeni getirin, halimden ancak o anlar
Elazığ'da yaşanan 6.8 büyüklüğündeki depremde evi hasar gören ve o günden beri çadırda yaşayan 51 yaşındaki Ali Yılmaz, halini Nasreddin Hoca lafıyla anlatıyor: Damdan düşeni getirin, halimden o anlar
Ali Yılmaz | Fotoğraf: Evrensel
Deniz TEPE
Talha YILDIZ
Elazığ
Elazığ Sivrice merkezli 24 Ocak’ta meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depreminin üzerinden 6 ay geçti. 41 kişinin yaşamını yitirdiği depremde 20 bin üzerinde bina az, orta ve ağır hasar aldı. Kentte halen ağır hasarlı binaların yıkılması sürerken, şehir merkezine yaklaşık 4 km uzaklıktaki Kesrik Mahallesi’nde yaşayan 51 yaşındaki Ali Yılmaz, evlerini geri nasıl yaptıracaklarını bilmediklerini söyledi. 6 aydır çadırda kaldıklarını belirten Yılmaz, “Geçen ay bir konteynır verdiler. Tavan çatlak, silikonları yok, kapılar eski püskü; kullanılmış konteynerları şantiyede üstün körü birleştirip bize getirmişler” dedi. Yılmaz, halini ise bir Nasreddin Hoca lafıyla anlatıyor: “Damdan düşeni getirin, halimden ancak o anlar”
"EVLERİ BİZ YIKMADIK, DEPREMDE YIKILDI"
Depremden bu yana çadırda kalan Ali Yılmaz, mahallenin çözülmeyi bekleyen sorunlarına kimsenin eğilmediğini söyledi. Elektrik ve telefon direklerinin birçoğunun depremden dolayı yıkıldığını belirten Yılmaz, yolların ise sürekli su borularının patlamasından dolayı perişan halde olduğunu dile getirdi.
Evlerini nasıl yaptıracaklarını bilmediklerini belirten Yılmaz, “Sabit bir gelirimiz yok, olanda zaten 5-6 kişiye bakıyor. Ya özürlü maaşı ya da anneden babadan kalan maaşla geçiniyor bu sokakta yaşayan 10 insandan altısı. Şimdi biz nasıl ev alacağız? Muhtar bile kesin bir bilgiye sahip değil. Sürekli değişkenlik gösteriyor ne yapacakları, halk arasında böyle bir fısıltı gazetesi gidiyor. Birisi diyor dışarıda yapacaklar, birisi diyor yerinde yapacaklar; birisi diyor devlet kredi verecek, birisi faizli birisi faizsiz verecek diyor. Biz kendimiz yıkmadık ki evleri depremde yıkıldı, bizlere yeni ev vermenin sorumluluğu devletin değilse kimin? Yani böyle keşmekeşlik, karışıklık hâkim bu konuda, bizde bilelim meselenin aslını ve önümüzü görmüş olalım” diye konuştu.
KONTEYNERİN TAVANI ÇATLAK
Depremden sonra uzun süre çadırda kaldığını belirten Yılmaz, “6 aydır çadırda kalıyorum. Kira parası alamadık, geçen ay bir konteyner verdiler. Tavan çatlak, silikonları yok, kapılar eski püskü; kullanılmış konteynerları şantiyede üstün körü birleştirip bize getirmişler. Gerçekten yaşanılacak gibi değil, biz de çadıra geçtik tekrar. Çadırın da altı yaş, soğuk geliyor, altına serecek bir şey bulamadık. Haliyle zatürre olduk. Öyle bir haldeyiz ki ilgili yok. Nasreddin Hoca’nın bir lafı var ya ‘Damdan düşeni getirin, halimden ancak o anlar’ aynı o durumdayız. Düzen bozuk kardeşim düzen” dedi.
"MALIM MÜLKÜM VARSA SÖYLEYİN BEN DE BİLEYİM"
Hükümetin yardımlar konusunda sınıfta kaldığını söyleyen Yılmaz, “Sosyal yardımlaşmaya müracaat ettim. Bana verilen yanıt 'yardım almaya müsait değilsiniz' oldu. Ya kardeşim malım mülküm, maaşım varsa söyleyin bana ben de bileyim. Başka meselelerde kimse mangalda kül bırakmıyor, herkes bir aldatma peşinde. Böyle söylemeyin, şöyle söylemeyin aman diyorlar, iyi de kardeşim birileri kral çıplak demezse bu sorunlar nasıl çözülecek” dedi.