Eğitime pandemi değil sistem engeli

İdil YILDIZ

Mersin

Pandemi sürecinde okulların uzaktan eğitime geçmesi ile birlikte bende dâhil, çevremdeki birçok arkadaşım bir takım sorunlarla karşılaştı. Bende bu arkadaşlarımla ile bir araya geldiğimde bu sorunlar üzerine ve okulların 31 Ağustos’ta yüz yüze eğitime geçmesini farklı liselerden bir araya gelen arkadaşlarımla birlikte tartıştık. Farklı liselerde, farklı sınıflarda olsak bile ortak sorunlarımız aracılığıyla bir araya geldik.

İçel Anadolu Lisesinden 11. sınıfta olan arkadaşım, “pandemi süreci derslerim açısından çok kötü geçti, EBA TV ile okulum aynı yerleri anlatmıyordu. Üstelik videolar belli bir konuyu ilk öğreneceğimiz zamanki gibi değil de internette tekrar yaparken izlediğimiz gibiydi ve tabii ki süreler azdı ve içerik yetersizdi. Daha sonraki online dersler daha iyi oldu ama gene de tam verim aldığımı söyleyemem çünkü ben derse katılmaya alışkınım, tahtada hocayla beraber soruyu çözerek, teneffüste hocama sorularımı sorarak anlıyorum”. Yine 11. Sınıfta okuyan fakat Mahmut Arslan Anadolu Lisesi’nde okumakta olan bir başka arkadaşım ise, “pandemi süreci hemen hemen verimli geçti. Eksiklerimi kapatmaya araştırmaya yapmaya yöneldim. Fakat uzaktan eğitim kendimi geliştirmek için yeterli değildi. Verim açısından mikrofon, görüntü gibi sıkıntılar vardı, uzun videolar donuyordu.” 31 ağustosta okulların açılmasının erken olduğunu söyleyerek, gündemi artık takip edemediğini dile getirdi.

SAĞLIMIZ SÖZ KONUSU!

Aslında sınıflar, okullar değişse de kaygılar hemen hemen aynı. Bu sefer Özel Akademia Anadolu Lisesi’nde okumakta olan bir arkadaşım söze girdi. pandemi sürecini kendi imkânları dâhilinde biraz daha verimli hale geldiğini söylerken, “Okulların 31 ağustosta açılmasının sıkıntı yaratacağını düşünüyorum çünkü alınan önlemler yeterli değil. Bunu deneyerek göreceğiz fakat birçok öğrencinin sağlığı söz konusu.”

Mahmut Arslan Anadolu Lisesinde okumakta olan 11. sınıf bir başka arkadaşım,  “Aslında ben zaten çok sosyal biri değildim, ama insanın herhangi bir yere çıkmayı bırak bir bakkala gidebileceğini bilmesi çok farklı bir şeymiş. Artık herkes karantinanın bitmesini istiyordur. Karantina diyerek geçiyoruz ama birçok insanın hayatına mal olmuş bu süreç dünya çapında. Ekonomik, sosyal, eğitim anlamında çok fazla negatif yönü var. Benim pandemi sürecim yeni diziler, filmler keşfederek geçti ondan öncesinde pek izleyen biri değildim. Okulların 31 Ağustosta açılması için Türkiye’deki neredeyse hiçbir okul o şartlara uygun değil. Bizim okulumuz çok kalabalık. Ondan bile daha kalabalık okullar var. O yüzden vaka sayısı çoğalır. Açılacaksa bile çok mantıklı, sıkı önlemler alınmalı ve bunlardan cayılmamalı.”

Mahmut Arslan’da okuyan ve yine 11. Sınıf olan bir başka arkadaşımız ise, “pandemi süreci tabi sıkıcı geçti ama elimden geldiğince evde kaldığım zamanları değerlendirmeye çalıştım. Okulların açılması hakkında ise eğer vaka sayılarında ağustosa kadar düşüş yaşanırsa ve devam ederse açılabilir ama Eylül ortalarına ertelenmesi lazım. Önlemler hakkında henüz bir şey duymadım ama açılacaksa hijyen kurallarına dikkat ederek, kalabalık okulların az gruplar halinde ders yapması daha uygun olur ve ders saatlerinde düşüş yapmaları lazım.”

Hemen ardından yine aynı okulda okuyan ve 11. Sınıf olan bir başka arkadaşım ise, “pandemi süreci evde kalıp dizi, film, kitap arasında mekik dokudum. Okullar için hala güvenli olduğunu düşünmüyorum ama uzaktan eğitimde kimseye bir katkı sağlamıyor, sadece öğrenci gerçekten öğrenmek istiyorsa biraz çalışabiliyor. Okulların açılması için önlemler yeterli değil. Çünkü açıldığı zaman bu önlemler tam anlamıyla uygulanmayacak.”

KALABALIK SINIFLARDA NASIL ÖNLEM ALINACAK?

Mersin Sosyal Bilimler Lisesinde 10. Sınıfta okuyan Ezgi Kızıl, “pandemi süreci zorlayıcı, sıkıcı ve herkes kadar korkarak geçti. Okulu, arkadaşlarımızı çok özlesek de ben yine de şu durumda açılmaması taraftarıyım. Ne zaman ki vaka sayısı 0 olur ve bittiğinden emin oluruz o zaman açılsın isterim. Kesinlikle yeterli hiçbir önlem yok. Hatta önlem bile yok.”

Hacı Sabancı Anadolu Lisesinde 11. Sınıfta okumakta olan bir başka öğrenci arkadaşım, “pandemi sürecimi iyi geçirmek için ne kadar uğraşsam da yine tedirgindim. Yani hem eğitimim yarıda kaldığı için hem de korona olduğu için eğitimim yarıda kaldı dedim. Çünkü EBA’da problem oldu, ne kadar uğraşsam da EBA’ ya girmekte çok zorlandım. Yurt dışında hala karantina devam ediyor, kuzenimle konuştum bana tehlikeli olduğu için yeni okulunu bile görmeye gitmediğini söyledi. Vakalar henüz bitmedi, biz hala tehlikedeyiz ve 22 dönemi olarak sınıflarımız zaten çok kalabalıktı 40 kişilik sınıflarda istediğimiz kadar önlem alalım daha çok risk altındayız. Umarım en doğru ve güvenli karar alınır.”

Mahmut Arslan da son sınıfta okumakta olan bir başka arkadaşım, “pandemi süreci eğitim açısından hiç de verimli değildi çünkü online eğitim yetersizdi. Okulların 31 Ağustosta açılması ise mantıksız görünüyor çünkü kurallara uyulmuyor alınan önemler yeterli değil.”

Hacı Sabancı Anadolu Lisesinde okuyan ve köyde yaşamakta olan arkadaşım, “Köyde olduğum için elektrik ve internet sıkıntısı oldu o yüzden uzaktan eğitimden hiçbir şey anlamadım. Erik bahçesine gittiğim günler oluyordu ve eve gelince de ev kalabalık olduğu için ders çalışmam zordu. Okulların bu durumdayken açılması çok yanlış, çünkü virüsün de hala tam kontrol altına alınması ve okulların açılması için yeteri kadar önlem alınmadığını düşünüyorum.”

Özel Su Lisesinde okumakta olan Şeyma Nur, “ilk başlarda aslında tatil gibi düşünmüştüm, daha tam bu sürecin farkına varamamıştım. Ama süreç uzadıkça uzadı ve aslında bu pandemi sürecinin gerçekten önemli olduğunu anladım. pandemi sürecinde genel olarak evdeydim. Özellikler vakalar artmaya başlayınca daha çok evde kalmaya başladım, vakalar arttıkça işin ciddiyetinin farkına varmaya başladık.