21 Temmuz 2020 23:00

Hayatın gerçeği: Hem okumak hem de çalışmak

"Şu an Türkiye’de mühendislere asgari ücret teklif ediliyor, mühendisler de mecburen bunu kabul etmek zorunda kalıyor, etmezlerse çoğu iş bulamıyor."

Kaynak: Freepik

Paylaş

Tuzla’dan bir genç

İstanbul

 

İstanbul Ticaret Üniversite 2. Sınıf Elektrik-Elektronik Mühendisliği öğrencisiyim. Aslında Bilgisayar Mühendisliği istiyordum fakat puanım yetmediği için Elektrik-Elektronik Mühendisliğini seçtim. Mühendislik bölümüne girerken bölümün geleceğinin önünün açık olduğunu, iş imkanının fazla olduğunu düşünüyordum. Aslında kişi iş imkanını kendisi yaratır fakat bu her yerde geçerli değil, maalesef ki torpil olayı da var. Şu an Türkiye’de mühendislere asgari ücret teklif ediliyor, mühendisler de mecburen bunu kabul etmek zorunda kalıyor, etmezlerse çoğu iş bulamıyor. Bunun doğru olduğunu düşünmüyorum. Çoğu yer mühendisliği işçileştiriyor. Senelerini vermiş bir mühendis asgari ücretle çalışıyor ama bir fabrika işçisi 4 bin lira maaşla çalışıyor.

“UZUN ZAMANDIR ÇALIŞIYORUM”

Ben 1 Temmuz’dan beri bir üretim fabrikasında çalışıyorum. Yaz aylarında ya da okul zamanında part-time bir yerde çalışıyorum. 14-15 yaşımdan beri neredeyse ailemden hiç harçlık almıyorum. Garsonlukta ve fotoğrafçılık da yaptım, bulaşık da yıkadım. Beni buna iten koşullar içinde bulunduğumuz durum. Okuduğum okulda ne kadar burslu olsam da bir ücret ödüyorum. Pandemi döneminde de okula gitmemize rağmen ücreti ödemek zorunda kaldık. Bu dönemde fabrikada çalışma sürem 2 hafta olmasına rağmen çok zorlayıcı oldu. Maske ve siperlik kullanırken çok fazla zorlandım. Fabrikada düne kadar soğuk su imkânımız bile yoktu. Virüsü de çoğu kişi ciddiye almıyordu. Fabrika sürecinin beni zorlayan bir kısmı da bizim kıyafet dolabımız olmamasıydı. Buna gerekçe olarak da pandemi dönemini söylediler fakat bu da hiç hijyenik değildi. Orada kullandığımız kıyafetlerle eve gelip ailemizi riske atmamızın hiç mantıklı olduğunu düşünmüyorum.

“GELECEĞİMİZİ PARLAK GÖREMİYORUZ”

Maaşı iyi olduğu için ve imkanları diğer işlere göre daha iyi olduğu için burayı tercih ettim. Mühendislik mesleğimden vazgeçmeyeceğim ama düzgün bir mühendislik işini bulana kadar da bu tarz fabrika gibi yerlerde çalışırım. Geleceğimizde iyi bir hayatımızın olması için de yakın arkadaşlarımla birlikte galeri işine girdik. Buna girme sebebimiz ise mesleklerimizin geleceğini çok parlak görmememiz, en iyi ihtimal ise asgari ücretle bir iş bulacak olmamız. Türkiye’de kendimi ne kadar geliştirirsem geliştireyim, yabancı kökenli firmalar hariç hep bir sabit para alacağımı düşünüyorum. Fakat giderlerim zaman geçtikçe daha çok artacak. O yüzden girişimci olmaya karar verdim. Ben daha 20 yaşındayım girdiğim iş batarsa diye de hiç korkmuyorum. Çünkü hayattan ders çıkarmamız gerekli. Ki bu iş tutarsa mühendislikten daha fazla para kazanacağız.

ÖNCEKİ HABER

Ayasofya: “Kutsal Bilgelik”ten ideolojik değişime**

SONRAKİ HABER

Bu masanın yarısı işsiz!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa