21 Temmuz 2020 23:00

Meslek liselinin gelecek kaygısı derinleşiyor

“Şunu daha iyi anlıyorum ki hayatta kalabilmek için, işsiz kalmamak için sevdiğimiz şeylerden fedakârlık etmemiz gerekiyor.”

Flickr

Paylaş

Semanur AMAÇ

Alibeyköy Meslek Lisesi

İstanbul

 

Öncelikle telafi eğitim hakkında birkaç şey söylemek istiyorum. Lise son sınıf elektrik elektronik öğrencisiyim. Meslek derslerime hakim olmam gereken bir eğitim yılındayken araya ciddi bir pandemi süreci girdi. Biz, bu süreç zarfında gerekli eğitimimizden geri kaldık. Uygulama derslerinin yoğunluk gösterdiği meslek bölümleri için oldukça sıkıntılı bir durum. Çünkü bizler aylar veya yıllar sonra bu meslek üzerinden iş sahibi olacağız ve temelimizin atılması gereken bu süreçten mahrum kaldık. Daha sonrasında bunu telafi eğitim adı altında 3 haftalık bir eğitim öğretim göreceğimiz belirlendi. Koskoca bir dönem 3 haftaya nasıl sığabilir? Bu mümkün değil. Meslek öğrencileri olarak görmemiz gereken ciddi dersler bulunmakta ve bunun üç haftaya sığdırabilmek mümkün değil. 35 kişilik sınıflarda eğitim görüyoruz ve bu hiçbir şekilde hijyenik değil. Yaklaşık 3000 kişilik bir okulda ne kadar güvenli ve sağlıklı bir ortam yaratılabilir? Öğrencilerin sağlığı ve geleceği tehlikedeyken eğitim sisteminin sorumluları ne iş ile uğraşıyorlar, bunu sorgulamıyor değilim.  

İŞSİZ KALMAMAK İÇİN…

Lise son sınıf sürecinde beni endişelendiren diğer bir durum ise staj yeri bulmak. Bize hiçbir şekilde yol gösterilmiyor ve ipler doğrudan bizim ellerimize veriliyor. Yeterli imkanlar olmadığı için staj yeri bulmak bizim için çok zor. Bence bizi eğiten kişiler yol yordam göstermeli. Aksi takdirde açıkta kalacağız. Neden staj yeri bulamadığım için açıkta kalmak zorundayım, neden ağır işlerde düşük ücretle çalıştırılmak zorundayım? Buna anlam veremiyorum. Üniversiteye hazırlanan biri olarak sıkıntılı bir süreçten geçiyorum. Sevdiğim ve çalışırken mutlu olacağım bir mesleği okumak yerine iş imkanı yüksek olan meslek tercihleri yapmak zorundayım. İşsizlik bu dönemin ciddi sorunları arasında yer alıyorken istediğim bölümü okuyup daha sonrasında işsiz kalmayı istemiyorum. Bu durum beni çok kaygılandırıyor. Elektrik-elektroniği her ne kadar sevmesem de iş imkanı fazla olduğu için üniversitede bu bölümü tercih edeceğim. Ve şunu daha iyi anlıyorum ki hayatta kalabilmek için, işsiz kalmamak için sevdiğimiz şeylerden fedakârlık etmemiz gerekiyor.

HER GEÇEN GÜN GELECEK KAYGIM ARTIYOR

Üniversiteye hazırlık senesinde karşılaşacağım sorunları az çok tahmin edebiliyorum. Haftanın 3 günü yoğun staj yapacak, geri kalan iki gün ise verimsiz ve yetersiz kültür dersleri göreceğim. Ek ders almayı her ne kadar istesem de buna zamanım veya yeterli bütçem olmayacak. Bu dönem içinde ne yapabilirim, nasıl verimli bir şekilde ders çalışabilirim bilmiyorum. Meslek lisesi öğrencileri için lise son sınıfta kültür dersi ağırlık verilmeli, üniversiteye hazırlık şeklinde plan yapılmalı. Ben her geçen gün gelecek kaygısıyla boğuşuyorum. İntihar eden öğrencilerden biri olmak veya intihar eden yeni bir öğrencinin haberini duymak istemiyorum. Ben ne kadar bir şeyler için çabalıyorsam bana bu çabalarımın hakkı verilmeli. Bana hakkım olanı vermek zorundasın, senden emeğimin karşılığını istemem benim en doğal hakkım.

ÖNCEKİ HABER

Sosyal medyaya kafes biçilir mi?

SONRAKİ HABER

Kaygılarım sınav süreciyle bitmedi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa