Güvenli kampüsler kurma yolunda bir adım
Sadece taciz önleme birimleri değil, kadın çalışmaları toplulukları ve kulüpleri kurulmalı ve kadınların bir araya gelebileceği mekanizmalar arttırılmalıdır.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
Meryem SEYYAH
YTÜ
Üniversitemizde gerçekleştiği iddia edilen cinsel saldırı olayı tartışmalarıyla birlikte bir kez daha üniversitemiz öğrencilerinin güvenli kampüs ihtiyacını hatırladık. Türkiye’de (içlerinde Yıldız Teknik Üniversitesinin olmadığı) sadece 16 üniversitede taciz önleme birimi var. Yaşanan olaylar ise bizlere bizim üniversitemiz gibi taciz önleme biriminin olmadığı üniversitelerde öğrencilerin kendini güvende hissetmediğini, destek alabileceği mekanizmalara gün geçtikçe daha fazla ihtiyaç duyduğunu açıkça gösteriyor. Bu ihtiyacın üniversitemizde de aciliyetini arttırmasıyla beraber YTÜ Kadın Çalışmaları Topluluğu üniversitemiz kulüplerini bir araya getirerek bir dilekçe etrafında okulumuzda cinsel tacizi önleme birimi kurmak için çalışmalara başladı. Dergimizin önceki sayılarında aralarında Sabancı, Ankara ve Orta Doğu Teknik gibi 16 üniversitenin sahip olduğu taciz önleme birimlerinin özelliklerine ve işlevine değindiğimiz gibi bu birimler cinsel taciz ve hak ihlallerine karşı gerekli yaptırımları uygulayabilir, öncesinde üniversitelerde bu suçları önleyebilir ve üniversitelerde cinsiyet eşitliğini gözeten politikaların yaşama geçirilmesi için çalışabilir. Bu birimler cinsel taciz ve cinsel saldırıdan arınmış bir üniversite ortamının yaratılmasını sağlayabilir.
NASIL BİR BİRİM?
Bu birimlerin var olduğu veya üniversitemiz gibi yeni kurulmaya başlandığı durumlarda işleyiş olarak çeşitli gereklilikleri sağlamalıdır. Örneğin tüm cinsel taciz ve saldırı iddialarını değerlendirmeli, soruşturmanın düzgün işleyişi veya şikâyetçinin korunmasının gerektirdiği durumlarda idari tedbirler almayı sağlamalıdır. Bu çalışmalar üniversitedeki birkaç akademisyenin gönüllü çalışmalarından öteye geçmeli, çeşitli sorunlar yaşayan öğrencilerin hukuksal, psikolojik destek almasını sağlamalı ve öğrenciye her konuda desteklendiği hissettirilmelidir. Ayrıca tüm üniversite bileşenleri cinsel taciz ve cinsel saldırı konusunda farkındalığının artması için çaba göstermeli, bu tür olayların engellenmesine, bu tür iddialar ve şikâyetler söz konusu olduğunda etkin bir soruşturma ve yaptırım mekanizması işletmekte ısrarcı olmalıdır
MEKANİZMALAR ARTTIRILMALI
Sadece taciz önleme birimleri değil, tüm öğrenciler için cinsiyet eşitliği konusunda çeşitli etkinlikler düzenleyecek kadın çalışmaları toplulukları ve kulüpleri kurulmalı/desteklenmeli ve kadınların bir araya gelebileceği mekanizmalar arttırılmalıdır. Üniversiteler kürsülerdeki cinsiyetçi söylemin önüne geçmeli, cinsiyet eşitliği üniversitenin her alanında sağlanmalıdır.
BİRİMLERDE ÖĞRENCİLER DE BULUNMALI
Yaşanan sıkıntı ve problemin etkilerini yaşayan, üniversitede kendini güvensiz hisseden öğrencilerin de bu çalışmalar ve birimler ile kendi tarafından temsil edilmeli, öğrencilerin öneri ve talepleri kendi ağzından dile getirilmelidir. Bugün ülkemizde bulunan 200 üniversitenin sadece 16’sında bulunan cinsel tacizi önleme birimlerinin sayılarının arttırılması var olan birimlerin niteliğinin arttırılması ve bu birimlerde görev alacak, katılım sağlayacak öğrencilerin desteklenmesi gerekmektedir.