Kadına karşı şiddete ve tacize karşı yerel örgütlenmeler şart!
"Üniversiteler içerisinde kadınlara taciz konusunda bilinçlenmeleri için özel eğitimler verilebilir, tacizi izleme komisyonları kurulabilir"
Fotoğraf: Pngtree
Nilay YİĞİTOĞLU
Kayseri
Üniversitede öğrenim gören 20 yaşında bir kadınım ve erkekler tarafından sözlü tacize maruz kaldığım zamanlar oldu hayatımda. Benim gibi, yaşları, konumları fark etmeksizin birçok kadın hayatlarının her alanında tacizin birçok şekline maruz kalıyor ve birçoğu haklarını nasıl arayacaklarını bilmeden olayların üzerini kapatmak zorunda kalıyorlar. Bazıları, tacize uğradıklarının farkında bile olmayabiliyor ve bilincinde olmadan sevgilileri, arkadaşları, akrabaları, öğretmenleri tarafından tacize uğruyorlar. Son dönemde de salgın koşulları ile birlikte kadına şiddetin her alanda arttığını görüyoruz.
KADINLAR BİR ARADA DAHA GÜÇLÜDÜR
Üniversiteler içerisinde kadınlara taciz konusunda bilinçlenmeleri için özel eğitimler verilebilir, tacizi izleme komisyonları kurulabilir ve bu sayede böyle kötü olaylar yaşayan kadınlar bu komisyona danışabilirler. Bu kuruluşta verilecek en basit eğitim bile bir kadının hayatını olumlu anlamda oldukça değiştirebilir. Çevremde sözlü ve cinsel tacize uğrayan hemcinslerimin haklarını arayacak yerde yaşadıkları olayları örtbas etmeye çalışması, utanç duymaları, toplumsal ve aile baskısı gibi durumların sonuçlarıdır. Tacize uğrayan bir kadının utanç duyması olağan bir davranış değil ve biz kadınlara neden utanmamamız, neden sesimizi çıkartmamız gerektiğini öğreten kuruluşların olması bu bilinçsizliği ve toplumsal baskıyı ortadan kaldıracaktır diye düşünüyorum. Kadınların kendilerini rahatça ifade edecekleri, karşılarında onları yargılamadan, yaşadıkları taciz olayında kendisinin bir suçu olmadığını anlatacak bir zeminin olması eminim ki bizlere güç verecektir. Kadınlar ve hatta katılım gösterirlerse erkekler için de okuduğumuz bölümlerde, alan derslerine ek olarak taciz konusunda bilinçlenmek için dersler verilmelidir. Her gün okulda 1 -2 saat fazla durmak öğrenciler için zor bir durum oluşturmayacağı gibi alacağımız eğitimler hepimiz için oldukça öğretici olabilir. Kurulacak tacizi izleme komisyonuna kadın toplulukların katılımı da verimli olabilir, eğitmenler ile kadın toplulukları ortaklaşa çalışmalar, dersler düzenleyebilirler. Gözlemlediğim kadarıyla; tacize uğrayan kadınlar polise gitmekten ve ailelerine yaşadıklarını söylemekten çekiniyorlar çünkü toplumsal baskı var ve haklarını nasıl arayacaklarını bilemiyorlar. Ayrıca ülkemizde eşinden veya herhangi bir erkekten baskı ve şiddet görüp polise başvuran fakat alınmayan önlemler ve durumun ört pas edilmesi yüzünden yüzlerce kadın yaşamlarını erkek şiddetine kurban verdi. Ama eğer bizleri destekleyen, hakkımızı nasıl arayacağımızı gösteren, toplumsal algılarla savaşmamızı, “Bu kıyafeti giydiğimde yakışır mı?” diye düşünmemiz gerekirken; “Bu kıyafeti giyersem beni rahatsız ederler mi?” diye düşünmememiz gerektiğini anlatan, kadınların bir araya gelerek kendi okulunda, fakültesinde kurduğu birliktelikler olursa sesimizi duyurabiliriz, yalnız olmadığımızı, bizleri destekleyen birilerinin olduğunu biliriz. Üniversite içerisinde taciz hakkında bilinçlenen bir kadın, üniversite dışındaki hayatındaki kadınları da bilinçlendirecektir ve bu sayede aslında dar bir alanda verilen eğitimin etkisi geniş ve kapsamlı bir şekilde yayılacaktır. Hepimiz alacağımız eğitim ve örgütlenme sayesinde çevremizi de bilinçlendirebiliriz ve “asla yalnız olmadığımızı” önce kendimize sonra herkese gösterebiliriz. Kadınlar bir arada daha güçlüdür.