Erken normalleşme kime ne getiriyor?

Zeynep ALGEDİK

Ege Umut KINIK

Kıvılcım EFTELYA

Malatya

Normalleşme süreci ile havaların da ısınmasıyla birlikte özellikle gençler kendilerini parklara, kafelere atmaya başladı. Haliyle biz de maskemizi takıp, ellerimizi dezenfekte edip sokağa attık. Bir yandan “virüs kapar mıyım” endişesi bir yandan da temmuz sıcağının bunaltıcılığı ve yüzümüze yapışan maskeyle en sonunda bir kafeye giriyoruz. Kafe tıklım tıklım olmasa da içinde gençlerin olduğunu görüyoruz ve yanlarına gidiyoruz. Fiziksel mesafeye de dikkat ederek gençlerle normalleşme sürecine dair bir sohbete başlıyoruz.

24 yaşındaki üniversite öğrencisi Hilmi Tunahan Günal, organize sanayide çalışıyor bir yandan. "Normalleşme" sürecinin erken başladığını düşünen Günal, “Sokağa çıkma yasakları devam etmeliydi. Tabi devlet bu ekonomik krizin altından kalkamayacağı için böyle bir yol seçti diye düşünüyorum” diyor.

Her an kendisini tehlike altında hisseden Günal, “Aileme destek olmak amaçlı mecburen çalışıyorum. Annem, babam, ağabeylerim hepimiz çalışıyoruz. Hepimiz tedirgin geliyoruz eve, ‘Acaba virüs getirdik mi’ diye. Çünkü evde küçük çocuklar, yaşlılar var” diyor ve ekliyor: “Tedbirler yetersiz, tedbirlerin yetersiz olduğu kadar insanlar da sorumsuz. Ekonomik, fiziksel ve psikolojik olarak şu süreçten çok kötü etkilendik.”

"İŞÇİLER PSİKOLOJİK OLARAK YIPRANIYOR"

23 yaşındaki üniversite öğrencisi Fırat Hamamcı ise “Sonuçlar bize lanse edildiği gibiyse normalleşme sürecine geçilmesi gerekirdi zaten. Ancak sonuçların doğruluğuna inanmıyorum. Bu yüzden de virüs kapma endişesi yaşıyorum” diyor. Alınan önlemlerin yeterli olmadığını düşünen Hamamcı, “AVM ve kafelerin, toplu taşıma araçlarının girişlerinde maskesiz kimse alınmıyor. Evet güzel. Ama maskeyle içeri giren kişinin maskesinin 2 haftalık olmadığını kim bilebilir? Bu yüzden AVM ve kafelerin, toplu taşıma araçlarının girişlerinde yeni maske temini olmalı. Ayrıca şu durumda tatil yerlerinin, havuzların açılması için henüz erken, bu yüzden kapatılmalı” diyor.

Çalışmaya devam eden işçilerin durumuna da işaret eden Hamamcı, “Bir makine mühendisi adayı olarak fabrikalarda havalandırmaların çalışmadığını biliyorum, işçiler servislerde tıkış tıkış gidiyorlar. Maskeyle çalışırken gereken oksijeni alamıyorlar ve havalandırmalar da çalışmayınca iyice bunaltıcı oluyor. Özellikle psikolojik olarak da yıprandıklarını düşünüyorum” diyor.

Üniversite sınavına giren 18 yaşındaki Abdullah Bozkurt ise “Normalleşme sürecine erken geçildi. Böyle olunca insanlar da önlemlere pek uymuyor. İnsanları bilinçlendirmek lazım ama bu bilinç de eğitimle verilir ancak ülkemizdeki eğitim sistemi pek iyi değil” diyor.