Evrensel için yeni bir dönem
Evrensel için yeni bir dönem
22 Temmuz 2020 11:02
/
Güncelleme: 13 Nisan 2022 14:47

Kadınlar şiddete karşı sokaklara çıktı: İstanbul Sözleşmesi'ni karalamaktan vazgeçin

Pınar Gültekin cinayeti ve kadına yönelik şiddete karşı eylemler devam ediyor. Kadınlar, "İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Şiddet Yasası'nı karalamaktan vazgeçin" dedi.

Kadınlar şiddete karşı sokaklara çıktı: İstanbul Sözleşmesi'ni karalamaktan vazgeçin

Fotoğraf: Evrensel

Kadınlar, kadın katliamlarına, tacize, tecavüze ve çocuk istismarına karşı eylemlerini sürüyor.


ANTEP'TE KADINLARDAN İSYANI BÜYÜTME ÇAĞRISI

Antep Demokratik Kadın Platformunun çağrısıyla Yeşilsu Parkında bir araya gelen kadınlar, Pınar Gültekin’i anmak ve kadın cinayetlerine karşı ses çıkarmak için basın açıklaması yaptı. Platform adına açıklamayı okuyan Elif Söyleyici cezasızlık politikasından ve iktidarın kadın düşmanlığından cesaret alan erkek faillerin, her gün kadınları öldürmeye devam ettiğini söyledi. Pınar Gültekin’i öldüren Cemal Metin Avcı’nın da diğer kadın katilleri gibi erkek egemen değerlerden, uygulanmayan tedbirlerden, haksız tahrik indirimlerinden medet umarak cinayeti gerçekleştirdiğini ifade eden Söyleyici, “İktidarın kadın düşmanı politikalarından cesaret alarak bu katliamı planladı” dedi.

Antep Kadın Platformu basın açıklaması düzenliyor

Fotoğraf: Evrensel

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSAYDI, PINAR YAŞAYACAKTI

İktidarın çekilmeyi tartıştığı İstanbul Sözleşmesi’ne de değinen Söyleyici, “İstanbul Sözleşmesi’nin gereklilikleri uygulanmış olsaydı Pınar ve Pınar gibi kaybettiğimiz binlerce kız kardeşimiz bugün hayatta olacaktı. Şiddeti önlemenin en önemli yolu önleyici politikaları hayata geçirmektir” ifadelerini kullandı. Şiddete karşı ses vermek için sokağa çıkan kadınların polis tarafından engellenmesini de hatırlatan Söyleyici, “Hiçbir baskı ve engelleme biz kadınları erkek-devlet şiddetine karşı bulunduğumuz her yerden isyanımızı ve sözümüzü büyütmeye engel olamayacak” diye konuştu.

MÜCADELEYİ BÜYÜTME ÇAĞRISI

Eşit ve özgür bir yaşam için örgütlü mücadelede ısrar edeceklerini vurgulayan Söyleyici, “eşit ve özgür bir yaşamdan yana olan herkesi İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaya, sözleşmenin ve 6284 sayılı yasanın etkin bir şekilde uygulanması için mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz” diyerek açıklamayı sonlandırdı. (Antep/EVRENSEL)


AVCILAR'DA KADIN CİNAYETLERİ PROTESTO EDİLDİ

Avcılar'da kadın cinayetlerini protesto eden kadınlar

Fotoğraf: DHA

İstanbul Avcılar’da bir araya gelen kadınlar, Muğla'da Pınar Gültekin'in vahşice öldürülmesini ve kadın cinayetlerini protesto etti.

Araç trafiğine kapalı Marmara Caddesi’nin başındaki Atatürk Anıtı önünde bir araya gelen kadınlar, Pınar Gültekin'in vahşice öldürülmesi ve kadın cinayetlerini protesto etti. Kadınlara yoldan geçenler de alkışlarla destek verdi. Deprem Anıtı önüne kadar yürüyen kadınlar adına yapılan basın açıklamasında, “Türkiye’de kadınlara yönelik şiddet toplumsal kriz haline gelmiş durumdadır. Kadınlar sadece kadın oldukları için en yakınlarındaki erkekler tarafından öldürülmektedir. Kadın katliamları, çocukların cinsel istismarı bir türlü önlenememektedir" denildi. Basın açıklamasında, kadın cinayetlerinin önüne geçilebilmesi için ‘İstanbul Sözleşmesi’ne uyulması çağrısı yapıldı. (DHA)


KADINLAR DERSİM'DEN SESLENDİ: YETER ARTIK SIRAMIZI BEKLEMİYORUZ

Dersim Kadın Platformunun çağrısıyla Seyit Rıza meydanında bir araya gelen kadınlar adına açıklamayı Nilüfer Akdağ yaptı. Akdağ, "Bu ülkede haber alınamayan kadınların başına gelenlerde hep bir ısrarlı takip, taciz, şiddet ve cinayet olduğunu biliyoruz. Çünkü bu ülkede her bir genç kadının canının tehlikede olduğunu Gülistan Doku’dan, Şule Çet’ten, Feray Şahin’den, Ceren Özdemir’den, Özgecan Aslan’dan biliyoruz" dedi.

"Bizler, neden susmamak gerektiğini Batman’da Şırnak’ta, ilimizde ardı arkası kesilmeyen, kolluk güçlerinin adlarının karıştığı ve valilik açıklamalarıyla faillerin masumlaştırılmaya çalışıldığı çocuk istismarlarından, Akpazar’da boşanmaya karar verdiği eşi tarafından kolu kırılan kız kardeşimizden biliyoruz" diyen Akdağ, "Biliyoruz ki bugün İstanbul Sözleşmesi’ni iptal etmek isteyenler, kadınlar kendi hayatları hakkında karar veremesin istiyorlar" diye belirtti. 

Dersim Kadın Platformu basın açıklaması düzenliyor

Fotoğraf: Evrensel

"TÜM KADINLARIN VEBALİ KADINA ŞİDDET YETKİSİ VEREN İKTİDARDIR"

"Öldürülen, katledilen, şiddet gören, korkutulan, taciz edilen, yaşamı soldurulan, geleceği ellerinden alınan tüm kadınların vebali bu iktidarındır!" diyen Akdağ, şöyle devam etti:

"Kadına yönelik şiddetin en temel nedenlerinden olan eşitsizliği ortadan kaldırmak için devlete yükümlülükler veren İstanbul Sözleşmesi’ni iptal etmeyi tartışan, eşitliği yok edip yerine 'fıtrat'ı dayatan, irşat bürolarıyla kadınlara itaat telkin eden, çıkardığı kadın paketleriyle kadınlar için muhafazakâr, itaatkâr, suskun, aile içine sıkıştırılmış, annelikle belirlenmiş bir yaşam kalıbı biçen iktidarındır!

Kadın düşmanlığını diline pelesenk edip, kadınları her türlü şiddete açık hale getirip, bu politikalardan güç alan erkeklere, kadınlara her türlü şiddeti uygulama “hak ve yetkisini” veren iktidarındır."

"MÜDACELEYE VE ÖRGÜTLENMEYE ÇAĞIRIYORUZ"

"Pınar’ın, Gülistan’ın, Şule’nin, Feray’ın, Ceren’in, Özgecan’ın ve kaybettiğimiz nice kadınların hesabını soracağız." diye devam eden Akdağ "Artık yeter, sıramızı beklemiyoruz. Kadın katliamlarına, kadınların haklarına yönelik saldırılara karşı başta kadınlar olmak üzere tüm toplum kesimlerini sesini yükseltmeye, mücadeleye ve örgütlenmeye çağırıyoruz" diye konuştu.

ABLA DOKU: GÜLİSTAN ADINA PINAR İÇİN BURADAYIM

Açıklamanın ardından konuşan Gülistan Dokunun ablası Aygül Doku," Gülistan kadın konusunda çok duyarlıydı, Gülistan adına Pınar için buradayım. Ne Pınarlar ne Gülistanlar ölmesin istiyorum, ölenler sadece onlar değil ailelerde ölüyor. Gülistan 200 gündür yok ben 200 gündür kardeşimin başına ne geldiğini, aydınlıkta mı karanlıkta mı olduğunu bilmiyorum. Zaynal Abrakov ve ailesi yargılanmadan Gülistanın ailesinin susmasını beklemesinler. Gülistan sudan çıkmazsa bu sefer Ankara'ya taşınacağız. Orada hakkımızı arayacağız. Gülistan'ı bulmazsak bile baş şüphelilerin yargılanması için elimizden geleni yapacağız. Gülistan'ı Pınar!ı öldürenler de ne din vardır ne iman" diyerek konuşmasını bitirdi (Dersim/EVRENSEL)


KOCAELİ KADIN PLATFORMU: İKTİDAR YAŞADIĞIMIZ HER TÜRLÜ ŞİDDETİN SORUMLUSU

Kocaeli Kadın Platformu İzmit Belediye İş Hanı önünde gerçekleştirdiği açıklamada "İstanbul Sözleşmesi bizim yaşam güvencemizdir, mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz" dedi. Açıklamaya CHP, Emek Partisi, Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği de destek verdi. "Kadın cinayetleri politiktir" ve "Boşanmayı değil cinayeti engelle" sloganları atan kadınlar, artan kadın cinayetlerine tepki gösterdi. 

Kocaeli Kadın Platformu açıklama düzenliyor

Fotoğraf: Evrensel

Açıklamayı okuyan Kocaeli Kadın Platformu üyesi Yasemin Yılmaz, "İsyanımız büyük. Bir kadının daha erkek şiddetiyle aramızdan alındığının haberini aldık. Pınar Gültekin 'hayır' dediği bir erkek tarafından işkenceyle öldürüldü" dedi. Pınar'ın ilk değil ama son olması için kadınlar olarak sokakları doldurduklarını söyleyen Yılmaz, "Pandemi günlerinde aldığı ilk kararlardan biri 6284 sayılı kanunu askıya almak olan iktidar, kadın cinayetlerinin sorumlusudur/failidir. Çocuk istismarına af getirmeye çalışan iktidar, çocuk istismarlarının sorumlusudur, failidir. İstanbul Sözleşmesi’ni hedef gösteren, uygulamayan, kaldırmaya çalışan bu iktidar yaşadığımız her türlü erkek şiddettinin sorumlusudur, failidir" dedi. 

"MÜCADELE ETMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ" 

"Erkek şiddetini önleyen ve kadınları koruyan yasal düzenlemeler tartışmaya açıldıkça Pınar’ı katleden eski sevgilisi gibi biz kadınlara karşı, bedenlerimize ve yaşamlarımıza karşı gösterilen bu cüret güç kazanıyor" Yılmaz, "İktidar yıllardır gerektiği gibi uygulanması için mücadele ettiğimiz İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmayı tartıştıkça kayıp bedenlerimiz bulunamıyor, bizi öldürenler bulunamıyor ya da bize şiddet uygulanmayan bir gün bulunamıyor. İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı bugün hayatta olacak olan Pınar ve daha yüzlerce kadın için gerçek adalet İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasıyla gelecek, biliyoruz" diye konuştu.

Mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini söyleyen Yılmaz, "İstanbul Sözleşmesini kaldırmaya çalışmak, uygulamamak biz kadınların hayatlarını ellerinden alıyor. Bugün Pınar için ve katledilen bütün kadınlar için buradayız. Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz kalmadığı için buradayız. İstanbul Sözleşmesini uygulayın demek için buradayız. İstanbul Sözleşmesi bizim yaşam güvencemizdir, mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz" dedi. (Kocaeli/EVRENSEL)


GEBZE'DE KADINLAR: HESABINI SORACAĞIZ

Gebze Emek ve Demokrasi Güçlerinin Kadın Bileşenleri çağrısıyla buluşan kadınlar adına açıklamayı Gebze TMMOB Kadın Komisyonu üyesi Mehtap Demir okudu. Demir, "2020 yılının ilk 7 ayında 172 kadın cinayeti yaşandı, biz artık yeter diyoruz. Pınar'ın yaşam şeklinden, kıyafetlerine, ölüm saatinden, öldürülme şekline kadar herkes her şeyi hadsizce konuşmaya devam ediyor. Hiçbir kadın hiçbir şekilde herhangi bir şiddeti haketmiş değildir. Pınar'ın ölümünün sorumlusu kadınları eşit görmeyenlerdir. Pınar'ın ölümünün sorumlusu İstanbul sözleşmesine saldıranlardır. Bizden önce kadının adı yoktu diyenler uyguladıkları cinsiyetçi politikalarla körükledikleri nefret ile her gün yeni bir kadının adını bizlere ezberletenlerdir. Kadınların katili İstanbul Sözleşmesi'ini kaldırmaya çalışanlardır" dedi.

Demir, "Kadınların hayatını kendi siyasi çıkarlarınız için malzeme yapamazsınız. Hayatımız sizin oyuncağınız değildir. Hepinizden hesap soracağız, 'Yaşasın Kadın Dayanışması' diyerek açıklamayı sonlandırdı. (Gebze/EVRENSEL)

Gebze'de kadınlar basın açıklaması düzenliyor

Fotoğraf: Evrensel


ADANA KADIN PLATFORMU: SOKAKLARDAN AYRILMAYACAĞIZ

Pınar Gültekin'in reddettiği erkek tarafından katledilmesinin ardından Adana Kadın Platformu’nun çağrısı ile bir araya gelen kadınlar kadına yönelik şiddete karşı mücadelede hayati öneme sahip İstanbul Sözleşmesinin kaldırmak istenmesine ve artan kadın cinayetlerine tepki gösterdi. Heykelli parkta gerçekleşen açıklamada platfom adına metni okuyan Pelin Çiçek, Pınar Gültekin cinayetinin ardından Antalya ve Muş’tan Seher Tok ve Fatma Altınmakas’ın ölüm haberlerinin geldiğini belirterek İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını istedi.

Adana Kadın Platformu açıklama düzenliyor

Fotoğraf: Evrensel

Katillerin adları değişirken onlara cesaret verenin İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamayanlar olduğunu ifade eden Çiçek, “İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmaya çalışanlar. Erkeklerin kadınları öldürme hakkını kendilerinde bulmalarını sağlayan eril zihniyete ve bu zihniyeti besleyecek politikaları devreye geçiren iktidara itirazımız var. Bizler sokaklardan, mahallelerden, amfilerden, mahkeme salonlarından, bulunduğumuz her yerden bir an olsun ayrılmayacağız. İlmek ilmek ördüğümüz dayanışmamızla tecavüzcüleri, istismarcıları, katilleri, erkek adaleti alaşağı edeceğiz” dedi.

“ÖLMEK İSTEMİYORUM DEMEK YETMİYOR”

“Ölmek istemiyorum, yaşamak istiyorum” demenin yetmediğini ifade eden Çiçek, “İstanbul Sözleşmesi yürürlükte olmasına rağmen Adalet Bakanlığı verileri dahi sözleşmenin uygulanmaması nedeni ile kadınların korunamadığı gösteriyor. Sadece 2019 yılında 41 bin 383 koruma başvurusu reddedildi. Üstelik toplam koruma talebi içerisinde 2012 yılında 11,8 olan ret kararı oranı, 2019 yılında 15,6’ya yükseldi. Sözleşmenin tartışılmaya başlanması ile beraber, kadınların şikâyetleri alınmak istenmiyor, dilekçeleri kabul edilmiyor, delil istenmeye başlanıyor. Yürütülen karalama kampanyasının dahi böylesine net sonuçları varken imzanın çekilmesi durumunda neler olabileceğini düşünmek istemiyoruz. Kadınlardan, çocuklardan, LGBTİQ+’lardan, doğadan, hayvanlardan ellerinizi, cinsiyetçi dillerinizi çekin artık” dedi. (Adana/EVRENSEL)


İZMİR BAROSU: KADINLAR YILMADAN HAKLARINI SAVUNACAK 

İzmir Barosu Kadın Komisyonu kadın cinayetlerine karşı basın açıklaması düzenledi. İzmir Barosu önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına avukatların yanı sıra EMEP, HDP, CHP, TMMOB katıldı. "Kadınları değil failleri yargıla" , "Katledilen kadınlar isyanımızdır" sloganlarının atıldığı açıklamayı İzmir Barosu Genel Sekreteri Avukat Perihan Çağrışım Kayadelen okudu. 

İzmir Barosu Kadın Komisyonu açıklama düzenliyor

Fotoğraf: Evrensel

"YARGI DUR DEMEDİKÇE BU DÖNGÜ SÜRECEK"

Kayadelen, "Üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in cansız bedeni, kaybolduğu 16 Temmuz'dan 4 gün sonra ormanda bir varil içinde betonlanmış olarak bulundu. Oysa, Pınar bulunmalı, tıpkı ismi gibi hayata can katmalı ve korkularımızı boşa çıkarmalı diye umut ediyorduk hepimiz. Olmadı, olamadı ne yazık ki… Biliyoruz ki, yargı dur demedikçe bu döngü sürecek, kendini savunamayacak ölü kadınların özel yaşamı aylarca duruşma salonlarında haksız tahrik indirimi için malzeme yapılmaya devam edecek maalesef" dedi. Sadece katillerin en ağır cezalara mahkûm edilmesiyle kadınlara yönelik cinayet ve diğer şiddet biçimlerinin son bulmayacağını çok iyi bildiklerini söyleyen Kayadelen, "Siz kadınlara taahhüt ettiğiniz, İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamadığınız sürece; ne cinayetler ne kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddet ne de LGBTİ+ bireylere yönelik nefret suçları ve kamusal alanda uygulanan ayrımcılık engellenecektir" diye konuştu. 

"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR"

"Kadın mezarlığına dönüşen bu ülkede mevcut kazanımlarımızın geri alınması demek, öldürülen kadınların anılarına saygısızlıktır" diyerek sözlerini sürdüren Kayadelen, başta İstanbul Sözleşmesi olmak üzere hiçbir kazanımı geri vermemeye kararlı olduklarını vurguladı. Kayadelen son olarak, "Kadınlar yılmadan, geri adım atmadan, bıkmadan, usanmadan kazanılmış haklarını savunmaya devam edecekler. Çünkü; bizler İstanbul sözleşmesi yaşatır diyor ve sözleşmenin uygulanmasını istiyoruz" dedi. 

Açıklama Tiyatro Sardunya "korkmuyoruz, geliyoruz" sokak performansı ile devam ederken Özgür Kürsüde söz alan TMMOB İKK Kadın kolundan Ayşegül Akıncı da "İktidar kazanılmış haklarımızın gerilemesine yol açarken uluslararası sözleşmeleri çekme tehditinde bulunuyor. Bizler kararlıyız meydanları bırakmayacağız" dedi.

ALİAĞALI KADINLAR: KATLEDİLEN KADINLARIN HESABINI SORACAĞIZ

Aliağalı kadınlar Muğla'da katledilen Pınar Gültekin için basın açıklaması yaptı. Aliağa Demokrasi Meydanı’nda bir araya gelen kadınlar adına basın açıklamasını Eren Saran okudu. 

Aliağa'da kadınlar açıklama yapıyor

Fotoğraf: Evrensel

Pınar Gültekin’in diğer kadın cinayetlerinde olduğu gibi hayır dediği için öldürüldüğü söyleyen Saran, “Bugün Kadına karşı şiddet ile mücadele edilmesi ve önlenmesine dair imzalanan İstanbul Sözleşmesini hedef alıp, iptal etmek isteyenler kadınlar kendi hayatları hakkında karar vermesin istiyorlar. Öldürülen, katledilen, şiddet gören, korkutulan, taciz edilen, yaşamı söndürülen, geleceği ellerinden alınan tüm kadınların vebali yasaları uygulamayanların, failleri aklayanların, iktidarındır” dedi. 

"HER GÜN YENİDEN HAYKIRIYORUZ, ARTIK YETER!"

Saran, “Her kadın cinayetinin ardından hep bir ağızdan haykırıyoruz, artık yeter! Her kadın cinayetinin ardından bir kez daha haykırıyoruz, failleri aklama, yargıla. Kadına karşı şiddet ile mücadele edilmesi ve önlenmesine dair İstanbul Sözleşmesini uygula” diye konuştu. 

Kadın cinayetlerinin fıtrat olmadığını dile getiren Saran, “Pınar’ın, Gülistan’ın, Şule’nin, Feray’ın, Ceren’in, Özgecan’ın ve kaybettiğimiz nice kadınların hesabını soracağız" dedi. (İzmir/EVRENSEL)


"CEMAL METİN AVCI'NIN AKLANMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ"

Kadın cinayetleri politiktir pankartını tutan kadınlar ve susmuyoruz korkmuyoruz dövizi tutan bir kadın (solda)

Fotoğraf: MA

Gökova Akyaka Kadın Platformu, Pınar Gültekin’i öldüren Cemal Metin Avcı’nın aklanmasına izin vermeyeceklerini belirterek, “tahrik ve iyi hal indirimi almasına asla izin vermeyeceğiz” dedi.

Gökova Akyaka Kadın Platformu, Muğla’ın Ula ilçesinde Pınar Gültekin’in katledilmesine ilişkin yürüyüş ve basın açıklaması yaptı. Pazar Meydan’da yapılan açıklamaya çok sayıda kadın katılırken, “Kadın cinayetleri politiktir” pankartı açıldı. “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz” ve “Yasta değil isyandayız” dövizlerinin taşındığı açıklamayı kadınlar adına Pınar Hakgüden yaptı.

Kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve cinayetlerin bu ülkedeki cezasızlık, tahrik indirimleri ve eşitsiz infaz yasaları yüzünden bir kadın kıyımına dönüştüğünü belirten Hakgüden, Muğla’da son 2 ay içinde üçüncü kadın cinayetinin işlendiğini hatırlattı. “Bazı iktidar vekilleri 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’a ve İstanbul Sözleşmesi’ne şuursuz bir biçimde imza attıklarını, hata yaptıklarını söyleyecek kadar ileri gitmektedirler” diyen Hakgüden, kadınların yaşam biçimlerinin değerlendirilmesi hakkını, erkek devletine vermeyeceğini söyledi. Devlete kendi yasalarını uygulama gerekliliğini hatırlatan Hakgüden, “Yaşam ve korunma gibi en temel yurttaşlık haklarının kadınlar için amasız, fakatsız uygulanmasını talep ediyoruz. Katillerin ve erkek egemen iktidarın kadın cinayetleri karşısında hep bir bahaneleri vardır. Kadınların yaşam tarzını sorgulayıp,  kadın cinayetlerinin sebebinin medeni durum olduğunu söyleyerek, erkeklere bu cesareti verenler, Pınar’ın öldürülmesinden sorumludurlar. Muğla'da Pınar’ı katleden katil Cemal Metin Avcı’nın aklanmasına, tahrik ve iyi hal indirimi almasına asla izin vermeyeceğiz. Bir kadının daha yaşam hakkının gasp edilmesine izin vermemek için alanlarda ve her yerde olacağız” diye belirtti.

Açıklamanın ardından kadınlar, Akyaka sokaklarında sloganlar eşliğinde yürüyüş yaptı. Yürüyüş ardından açıklama son buldu. (Muğla/MA)


MANİSALI KADINLARDAN ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI

Manisa'da kadınlar basın açıklaması düzenliyor

Fotoğraf: Evrensel

Manisa Kadın Platformu Pınar Gültekin'in katledilmesinin ardından kadın cinayetlerine karşı basın açıklaması düzenledi. "Pınar Gültekin ve katledilen tüm kadınlar isyanımızdır" diyerek Manolya Meydanı'nda toplanan kadınlar adına açıklamayı Eğitim Sen Manisa Şubesi Kadın Sekreteri Ayşe Dubaz okudu.

Pınar Gültekin cinayetinin sorumlularının Istanbul Sözleşmesi kaldırılsın diyenler olduğunu belirten Dubaz, "Katiller ve destekçileri yargılanıp cezalandırılıncaya kadar durmayacağız. Kadına yönelik şiddete sessiz kalmayacağız. Pınar’ın yaşam şeklinin, kıyafetlerinin ve ölüm saatinin çeşitli medya mecralarında dillendirilmesini politik, cinsiyetçi ve katilin durumunu hafifletmeye yönelik çabalardır ve bu yaklaşım başka katliamlara çanak tutmaktadır" diye konuştu.

"Eşit ve özgür bir yaşamdan yana olan herkesi İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaya, sözleşmenin ve 6284 sayılı yasanın etkin bir şekilde uygulanması için mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz" diye konuşan Dubaz, ortak mücadele çağrısı yaptı. (Manisa/EVRENSEL)


BURSA

Bursa'da kadınlar basın açıklaması düzenliyor

Fotoğraf: Evrensel

Kadınlar, Bursa Kadın Platformu'nun çağrısıyla Nilüfer Kent Konseyi önünde Pınar Gültekin ve Fatma Altınmakas için bir araya geldi. Platform adına basın açıklamasını okuyan Nergiz Döner “Özgecan Aslan, Münevver Karabulut, Şule Çet, Ceren Özdemir, Emine Bulut ve daha niceleri. Binlerce kız kardeşimiz. Hikâyelerimiz aynı! Öldürülen kadınların hayatını, tercihlerini sorgulayarak katilleri, tecavüzcüleri aklamaya çalışan, emniyetinden, yargı mekanizmalarına ve dahi medyaya kadar her alana gittikçe daha fazla hükmeden, her gün kadınların yaşam güvencesini elinden alan erkek egemen anlayış gücünü iktidardan alıyor. AKP iktidarı adeta kadınların ve çocukların üzerinden siyasi pazarlık yapmakta, yaşam güvencesi olan  yasal haklarına saldırmakta, kadın düşmanı politikaları uygulamak istemektedir." diyen kadınlar" Neden bu cinayetlere engel olması gerekenler onun yerine kadına yönelik şiddeti önleyecek yasaları dahi iptal etmeye çalışıyor? "diye de sordu.

Haklarımıza ve birbirimize sahip çıkacağız diyen Döner, " İstanbul Sözleşmesini karalama hadsizliği gösterenlerin kadına yönelik şiddet ve cinayet davalarında adaletin geciktirilmesi, aile kavramını kadınların tüm yaşamını kuşatıp eve hapsedilmesi olarak görmesi, kreş ve sığınma evlerinin kapatılıp, devletin sosyal sorumluluklarını yerine getirmemesini normalleştiren zihniyetin İstanbul Sözleşmesi’ne de saldırmasını asla kabul etmeyeceklerini  söyledi. Döner şöyle devam etti: "Birbirimizi savunacağız. Kamusal ve özel alanda pandemi koşullarında erkekliği inşa eden iktidar kurumlarına ve erkekler arası kurulan iş birliğine karşı susmaya hiç niyetimiz yok. Bugünden itibaren kadın mücadelemizden aldığımız güçle kadınların eşit haklara ve özgür iradeye sahip olarak güvenli bir yaşama sahip olması için, yeni bir dünyayı kurmak için adımlarımızı hızlandıracağız.”


İSKENDERUN KADIN PLATFORMU: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'Nİ KARALAMAKTAN VAZGEÇİN

İskenderun Kadın Platformu'nun pankartı ve arkasında kadınlar

Fotoğraf: MA

İktidarı, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Şiddet Yasası’nı karalamaktan vazgeçmeye çağıran Avukat Mehtap Sert, istismar faillerine dönük af girişimlerinin tüm çocuklara tehdit olduğunu vurguladı.

İskenderun Kadın Platformu, Arsuz Kent Konseyi ve CHP Arsuz İlçe Kadın Kolları, çocuklara dönük cinsel istismar yasasına ilişkin Eğitim Sen Şube binasında açıklama yaptı. "Yasta değil, isyandayız" pankartının açıldığı açıklamaya çok sayıda kadın katıldı. 

Pınar Gültekin cinayetini hatırlatan Av. Mehtap Sert, "İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkmak şiddet uygulayan erkeklere teşvik, tüm kadınlara tehdittir" dedi. Sert, TBMM Boşanma Komisyonu Raporu’ndan bu yana İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Şiddet Yasası'na  karşı sistematik bir karalama kampanyasının yürütüldüğünü söyledi.

Bu kampanya nedeniyle söz konusu yasaların etkili bir biçimde uygulanmadığını ifade eden Sert, "Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet ile ayrımcılığı körükleyen bu söylemlerinize son verin. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın etkin bir biçimde uygulanmasını ve işlevli bir Alo Şiddet Hattı, ülke çapında yeterli sayıda kadın danışma merkezi, sığınaklar, cinsel şiddet kriz merkezleri ile şiddetle mücadelenin ulusal mekanizmasının yeterli sayı ve nitelikli destek kapasitesine ulaştırılmasını sağlayın" diye seslendi. 

"VAZGEÇİN" ÇAĞRISI

"Çocuğa istismarda bulunanlara af girişimlerinin gündemde tutulması istismarcılara teşvik, tüm çocuklara tehdittir" diyen Sert, şöyle devam etti: "Bu af girişimi ertelenmekle kalmamalı; bir daha asla gündeme gelmemek üzere ülkenin gündeminden tamamen çıkartılmalı. Ne yazık ki tam tersi söylem ve politikalarla karşı karşıya kalıyoruz. Çocuk cinsel istismarcılarına yönelik af girişimlerinden tamamen vazgeçin ve bunu kamuoyuna derhal ilan edin. İstanbul Sözleşmesi’ni ve 6284 Sayılı Şiddet Yasası’nı karalamaktan vazgeçin. Kadınlara ve kız çocuklarına karşı şiddeti durdurun. Kadınların kazanılmış haklarını tehdit etmekten vazgeçin.” (Hatay/MA)


İSTANBUL MALTEPE-GÜLSUYU

Maltepe Gülsuyu'da kadınlar basın açıklaması düzenliyor

Fotoğraf: Evrensel

Gülsuyu Gülensu mahallesinde yaşayan kadın örgütlerinin çağrısıyla kadınlar Pınar Gültekin cinayetini protesto etmek ve İstanbul Sözleşmesine sahip çıkmak için basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasında Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesinden geri çekilmemesi için, cinsel istismar af tasarısının geri çekilmesi için kadınlar sonuna kadar mücadele edeceklerini belirttiler.  Haklarına yönelik tüm saldırılara karşı bir arada mücadele etmek için mahallede yaşayan tüm kadınları da birlikte mücadeleye davet etti. Basın açıklamasının sonunda Pazar günü yapılacak olan foruma tüm kadınları davet ettiler.

ALTINOKTA KÖRLER DERNEĞİ: YÜKÜMLÜLÜKLER YERİNE GETİRİLSİN

Altınokta Körler Derneği Kadın Meclisi de yaptığı yazılı açıklamayla Pınar Gültekin cinayetini ve kadın katliamlarını lanetledi. Meclis şu açıklamayı yaptı: "Pınar Gültekin’in hunharca katli bizlere bir kez daha ama kim bilir kaçıncı kez insanlığı sorgulatıyor. Artık bu vahşeti kınamaya yetecek kelimeler, cümleler bulamıyoruz. Ama böylesi vahşet karşısında elbette ki susmak olmaz. Daha sıkı kenetleniyor daha güçlü haykırıyoruz. Bu insanlık dışı eylemleri gerçekleştirenlere ağır yasal yaptırımlar uygulansın. Bu kapsamda İstanbul Sözleşmesi dahil, bütün gereklilikler yerine getirirsin istiyoruz. Altınokta Körler Derneği Genel Merkezi Kadın Meclisi olarak her zaman tekrarladığımız üzere bu vahşetin artık ülkemizde konuşulmayacağı günlere kavuşana kadar her türlü mücadelenin içinde olacağız. Bir kez daha Pınar Gültekin‘e ve onun nezdinde tüm kadınlara gösterilen şiddeti esefle, utançla, lanetle kınıyoruz." (İstanbul/EVRENSEL)

Maltepe Gülsuyu'da kadınlar basın açıklaması düzenliyor

Fotoğraf: Evrensel


ANKARA BATIKENT

Ankara Batıkent'te kadınlar basın açıklaması düzenliyor

Fotoğraf: Evrensel

Batıkent Meydanı’nda bir araya gelen Batıkentli Kadınlar, Pınar Gültekin ve öldürülen tüm kadınlar için şu açıklamayı yaptı: Kadın-erkek eşitliğine inanmadığını defalarca ifade eden Erdoğan-AKP hükümetinin kadınların tüm haklarını ellerinden almak ve sesini kesmek için elinden geleni yapacağını biliyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nin ardından, sırada çocuk istismarına evlilikle affın, boşanma sürecinde ve şiddet davalarında arabulucu getirilmesinin, nafaka hakkının ortadan kaldırılmasının, boşanmaların engellenmesinin olduğunun farkındayız.  Ancak iktidarın tüm bu kadın düşmanı politikaları karşısında biz de haklarımızı savunmakta kararlıyız! Geleceklerimizin karartılmak istenmesine, haklarımızın elimizden alınmasına, sırf “ailenin birliği bozulmasın” diye şiddete mahkum bir yaşama mecbur bırakılmaya razı değiliz! İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı yasanın elimizden alınmasına müsaade etmeyeceğiz. Bulunduğumuz her yerde yan yana gelerek bu kadın düşmanı uygulamalara karşı sesimizi yükselteceğiz. Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz!

Dikmen Emek Gençliği basın açıklaması yapıyor

Fotoğraf: Evrensel

Dikmen Emek Gençliği de Dikmen Ahmed Arif Parkı’nda Pınar Gültekin cinayetine ve tüm kadın cinayetlerine karşı tüm Dikmen gençliğini bir araya gelmeye ve mücadele etmeye çağırdı. (Ankara/EVRENSEL)


ANKARA - 100. YIL

Ankara 100. Yıl'da kadın cinayetlerine karşı yürüyen yurttaşlar.


Fotoğraf: Evrensel

100.Yıl Mahallesi’nde halk, İstanbul Sözleşmesi’nin iptalinin tartışılmasına tepki göstermek amacıyla bir araya geldi. İktidarın kadın düşmanı politikalarına ve kadınların en temel haklarının suiistimal edilmesine tepki gösteren 100.Yıl Mahallesi sakinleri, "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır", "Kadınlar Birlikte Güçlü", "Asla yalnız yürümeyeceksin", "Katil devlet hesap verecek", "Kadınlar sokağa özgürleşmeye", "Kadın Cinayetleri Politiktir" sloganlarını attılar. 100. Yıl Pazaryerinde bir araya gelen mahalle sakinleri, mahallenin içerisinde yaptıkları yürüyüş sonrasında basın açıklaması gerçekleştirdi. Pınar Gültekin'in ve katledilen öbür kadınların ölümünden iktidarın politikalarının sorumlu olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Katilimiz devlettir, şu ana kadar gereken adımların atılmaması, ve kadınları yaşatacak politikaların uygulanmaması, isimlerini sayamayacağımız binlerce kadının katledilmesine, katillerinin korunmasına, ve kadınları katleden zihniyetin cesaret bulmasına neden oldu" dendi. (Ankara/EVRENSEL)


EMEP'TEN ESENYURT'TA EYLEM: KADIN CİNAYETLERİ DURDURULSUN İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSIN

Esenyurt'ta Emek Partililer açıklaması düzenliyor

Fotoğraf: Evrensel

Emek Partisi Esenyurt ilçe örgütü Muğla Akyaka’da  Pınar Gültekin’in, reddettiği erkek tarafından vahşi bir şekilde katledilmesini protesto etti. Esenyurt Tabela meydanında toplanan Emek Partililer "Kadın cinayetleri durdurulsun, İstanbul sözleşmesi uygulansın" dedi. Sık sık kadın cinayetleri politiktir, susma haykır kadınlar vardır, kadına şiddete hayır sloganlarının atıldığı eyleme çevrede bulunan yurttaşlarda alkışlarla destek verdi.

Açıklamada 18 yıldır kadına yönelik şiddet vakalarının artmasına dikkat çekildi: "Biliyoruz ki bugün İstanbul Sözleşmesi’ni iptal etmek isteyenler, kadınlar kendi hayatları hakkında karar veremesin istiyorlar! Öldürülen, katledilen, şiddet gören, korkutulan, taciz edilen, yaşamı soldurulan, geleceği ellerinden alınan tüm kadınların vebali bu iktidarındır! Pınar’ın, Gülistan’ın, Şule’nin, Feray’ın, Ceren’in, Özgecan’ın ve kaybettiğimiz nice kadınların hesabını soracağız. Kadın katliamlarına, kadınların haklarına yönelik saldırılara karşı başta kadınlar olmak üzere tüm toplum kesimlerini sesini yükseltmeye, mücadeleye ve örgütlenmeye çağırıyoruz." (İstanbul/EVRENSEL)


BALIKESİR/EDREMİT

Edremit'te kadınlar basın açıklaması düzenliyor

Fotoğraf: Evrensel

Edremit Kent Konseyi Kadın Meclisi ve Körfez Bağımsız Kadın Dayanışması tarafından Edremit Cumhuriyet Meydanında düzenlenen basın açıklamasına Altınoluk, Burhaniye, Gömeç ve Ayvalık’tan onlarca kadın katıldı. Pınar Gültekin'in katledilmesi ve İstanbul Sözleşmesi’nin iptaline yönelik girişimlere tepki gösteren kadınlar, hakları için mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini vurguladı. (Balıkesir/EVRENSEL)


TÜM BEL-SEN: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR

Tüm Bel-Sen İzmir 1 No'lu Şube Kadın Komisyonu pankartı ve arkasında kadınlar

Fotoğraf: Evrensel

Tüm Bel-Sen İzmir 1 No'lu Şube, İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde Pınar Gültekin cinayetini protesto etti. Basın açıklamasını okuyan Şube Başkanı Buse Engin, "İstanbul Sözleşmesi yaşatır. Bizler İstanbul Sözleşmesi'nin, 6284 sayılı kanunun kaldırılmasına izin vermeyeceğiz" dedi.

Cezasızlık ve cezalarda yapılan indiriminin erkek şiddetine cesaret verdiğini belirten Engin, "Kadınların giydiği, içtiği, hangi saatte dışarıda olduğu ya da makbul ilişki yaşayıp yaşamadığı cinayetin önüne geçiveriyor. Bizler artık haberlerde ya da sosyal medyada her kaybolan kadın veya çocuğun cansız bedenleri bulundu denilerek bir kaç kınama mesajı ile geçiştirilmesinden bıktık. Bizler yaşamak istiyoruz, eşit ve özgür yaşamak istiyoruz. Faillerimiz cezasız kalmasın erkek şiddeti ve katliamlar dursun istiyoruz, bizlerin yaşamını teminat altına alan İstanbul Sözleşmesinden geri adım atılmasını kabul etmiyoruz, İstanbul Sözleşmesi yaşatır diyoruz" diye konuştu.

"ŞİDDETE MARUZ BIRAKILANI KORUYACAK MEKANİZMALAR GELİŞTİRİN"

İstanbul Sözleşmesi'nin içeriğine dair bilgiler paylaşan Engin şöyle devam etti:

"İstanbul Sözleşmesi diyor ki, eğer şiddeti önleyemediyseniz, o zaman şiddete maruz bırakılanı koruyacak mekanizmalar geliştirin. Yani, bir kadın karakola gelip şiddete maruz bırakıldığını söylediyse, onu şiddet failinin yanına geri göndermeyin, kaldığı sığınma evinin adresini şiddet failine vermeyin, yeterli sayıda güvenli sığınma evleri, tecavüz kriz merkezleri açın. İstanbul Sözleşmesi diyor ki, kovuşturma sürecini etkin yürütün. Yani şiddet failine takım elbise giydi diye iyi hal indirimi vermeyin, haksız tahrik indirimleri vermeyin, konuyla bağlantısı olmayan kadının özel yaşamına dair bilgileri mahkemenin konusu yapmayın, failleri aklamayın!"

"GÖKKUŞAĞI RENKLERİNDEN RAHATSIZ OLANLAR NEFRET SUÇU İŞLİYOR"

Belediyenin renkli kolonları üzerinden LGBT+'lara yönelik nefret söylemi üretenlere de tepki gösteren Engin, "Farklılıklara tahammülü olmayan, renklerle bile kavga edenlerin İzmir’de Belediye binasının kolonları üzerinden nefret söylemlerine şahit olduğumuz bir haftada İBB personelleri olarak tüm ayrıştıran ötekileştiren açıklamaları, tarih boyunca bir çok medeniyete ev sahipliği yapan kültür mozaiği bu kente karşı işlenen nefret suçlarını protesto ediyoruz. Gökkuşağının renklerinden rahatsız olup gri kuşananlar nefret suçu işliyor. Şiddeti körüklüyor. Kadın, erkek, çocuk, LGBTi+ tüm bireyler için eşit ve özgür bir dünya istiyoruz" dedi.

Bir önceki gece kadınların protestosu sırasında yaşanan gözaltılara da tepkilerini dile getiren Engin, polis şiddetini kınadıklarını belirtti. Engin son olarak yasaların uygulanması çağrısı yaparak şunları söyledi:

"Buradan sesleniyoruz: İstanbul Sözleşmesi yaşatır. Bizler İstanbul Sözleşmesi'nin, 6284 sayılı kanunun kaldırılmasına izin vermeyeceğiz. Bu memleketin kadın mezarlığına çevrilmesine izin vermeyeceğiz." (İzmir/EVRENSEL)


MERSİN BAROSU: ÜÇ MAYMUNU OYNAYANLAR BU SUÇUN ORTAĞIDIR

Mersin Barosu kadın cinayetlerine karşı basın açıklaması düzenledi

Fotoğraf: MA

Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi, Pınar Gültekin’in katledilmesini kınayarak, “Failler kadar susanlar, üç maymunu oynayanlar da bu suçun ortağıdır” dedi.

Mersin Adliyesinde avukatların katılımıyla yapılan açıklamada Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Şirin Güner, "Pınar’ın ve tüm vahşice öldürülen kadınların kanı ellerinizdedir. Bizler bunu görüyoruz” diye konuştu.

Kadınlar için büyük bir kazanım olan İstanbul Sözleşmesi’ne karşı yürütülen kampanyalardan vazgeçilmesi gerektiğini ifade eden Güner, "Kadın cinayetlerinin politik olduğunu biliyoruz. Kadını ötekileştirmeye, hiçe saymaya, en temel hakkı olan yaşam hakkından mahrum eden zihniyete, takdiri ve hafifletici indirim sebeplerinin uygulanmasına karşı mücadele ettik, ediyoruz, edeceğiz. Pınar Gültekin öldürülen ilk kadın değil ama son kadın olsun istiyoruz. Bunun için herkesi verilen mücadeleye desteğe çağırıyoruz” ifadelerini kullandı. (Mersin/MA)


"SÖZLEŞMEYİ DEĞİL, KADIN CİNAYETLERİNİ ENGELLE"

Eğitim Sen Didim Temsilciliği'nin çağrısıyla toplanan Didim Kadın Platformu Eğitim Sen Didim Temsilciliği önünde bir araya gelerek "İstanbul Sözleşmesinin uygulanmasını değil kadın cinayetlerini engelle!" dedi. (Didim/EVRENSEL)

Didim'de kadınlar basın açıklaması düzenliyor

Fotoğraf: Evrensel


ESKİŞEHİR KADIN PLATFORMU: SÖZLEŞMEYİ İPTAL ETMENİZE İZİN VERMEYECEĞİZ

Eskişehir Demokratik Kadın Platformu çağrısıyla bir araya gelen kadınlar adına açıklama yapan Gülnur Kuzu, "Nerede olduğumuz, ne giydiğimiz, ne içtiğimiz uygulanan şiddetten daha önemli hale getiriliyor. Biz kadınlar, eril zihniyetin üzerimizde yaratmaya çalıştığı baskılar ve kısıtlamalarla erkek şiddetinden korunmayı değil; erkek şiddetini önleyen, müdahale eden İstanbul Sözleşmesi yaşatır diyoruz. AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş'un 'Nasıl usulünü yerine getirerek imzalanmışsa, usulünü yerine getirerek sözleşmeden çıkılır' sözlerine karşı, biz kadınlar İstanbul Sözleşmesi’ni iptal etmenize izin vermeyeceğiz diyoruz" dedi.

Eskişehir Demokratik Kadın Platformu açıklama yapıyor

Fotoğraf: Eskişehir Demokratik Kadın Platformu 

Pınar Gültekin'i katleden Cemal Metin Avcı’nın “Onu çok sevmiştim, öldürme niyetim yoktu, kıskançlık krizine girdim, yakalanacağını bilmiyordum" sözlerinin İstanbul Sözleşmesi’ni ve 6284’ü iptal etmeye çalışan zihniyet ile iyi hal indirimi alan, af yasası ile salıverilen, cezai indirim alan failleri hatırlattığını belirten Kuzu "Kız kardeşlerimizi hayattan koparan katiller sadece olayın faili değil, aynı zamanda cezai indirimlerle, fetvalarla, faile destek veren iktidardır!" dedi

"SIĞINMAEVLERİ, TECAVÜZ KRİZ MERKELERİ AÇIN"

Kadınlar İstanbul Sözleşmesinde yer alan yükümlülüklere uyulması çağrısı yaptı:

"İstanbul Sözleşmesi diyor ki, şiddeti önleyemediyseniz, şiddete maruz bırakılanı koruyacak mekanizmalar geliştirin. Yani, bir kadın karakola gelip şiddete maruz bırakıldığını söylediyse, onu şiddet failinin yanına geri göndermeyin, kaldığı sığınma evinin adresini şiddet failine vermeyin, yeterli sayıda güvenli sığınma evleri, tecavüz kriz merkezleri açın.

İstanbul Sözleşmesi diyor ki, kovuşturma sürecini etkin yürütün. Yani şiddet failine takım elbise giydi diye iyi hal indirimi vermeyin, haksız tahrik indirimleri vermeyin, konuyla bağlantısı olmayan kadının özel yaşamına dair bilgileri mahkemenin konusu yapmayın, failleri aklamayın, “bir kereden bir şey olmaz” demeyin.

İstanbul Sözleşmesi diyor ki, politika geliştirin, ulusal ve uluslararası düzeydeki tüm kurumlarla koordinasyon kurun.

Öyleyse soruyoruz, bu maddelerden hangisi İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmak için gerekçe olabilir? Hiçbiri! İstanbul Sözleşmesini kaldırmaya çalışmak, uygulamamak biz kadınların hayatlarını ellerinden alıyor. Bugün Pınar için ve katledilen bütün kadınlar için buradayız. Bir kişi daha eksilmeyeceğiz! Buradan sesleniyoruz. İstanbul Sözleşmesi yaşatır. Bizler İstanbul Sözleşmesinin, 6284 sayılı kanunun kaldırılmasına izin vermeyeceğiz. Eril söylemlerle sözleşmenin gereğini yapmayan kolluk kuvvetlerine, erkek yargıya, patriyarkaya, AKP hükümetine, Cemal Metin Avcı’ya hep birlikte Pınar Gültekin’in ve tüm kadınların katledilişinin hesabını soracağız. Bu memleketin kadın mezarlığına çevrilmesine izin vermeyeceğiz." (HABER MERKEZİ)


KAYSERİLİ KADINLAR: HAYKIRIYORUZ, ÖLMEK İSTEMİYORUZ 

Kayserili Kadınlar, Pınar Gültekin ve öldürülen-şiddete uğrayan tüm kadınlar için Cumhuriyet Meydanı'nda basın açıklaması yaptı. Kayseri Kadın Bileşenleri, "İstanbul sözleşmesi uygulansın" dedi. "İstanbul sözleşmesi yaşatır", "Kadın cinayetleri politiktir", "Öldüren sevgi istemiyoruz" sloganları atıldı. Kayseri Kadın Bileşenleri adına açıklamayı okuyan Nilüfer Bıçakçıoğlu, "Ülkemizde her gün bir kadın cinayeti haberi duyarak kadın cinayetlerinin sıradanlaşmasını istemiyoruz. İstanbul Sözleşmesi uygulansın. Ölmek istemiyoruz" dedi. 

Kayseri'de kadınlar açıklama düzenliyor

Fotoğraf: Evrensel

Kadına yönelik şiddetin temelinde yatan toplumsal cinsiyet eşitsizliğidir diyen Bıçakçıoğlu, "Şiddete uğrayan kadın şikâyetinden vazgeçse bile, failler takip edilmeli ve cezalandırılmalıdır. Adil yargılama yapılmalı, katillere caydırıcı cezalar verilmelidir. Danışma merkezleri, sığınma evleri, cinsel şiddet kriz merkezi gibi destek mekanizmaları kurulmalı, şiddet altındaki kadınlar korunmalıdır" diye konuştu. 

Geçtiğimiz ay içerisinde hükümetten gerekirse “İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırırız” açıklaması geldiğini ifade eden Bıçakçıoğlu, "Kadına şiddetin önlenmesi ön plana çıkartılarak İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Kanun uygulanması sağlanmalıdır. İstanbul Sözleşmesi yaşatır. Bir kez daha haykırıyoruz! Kadınlar öldürülmesin. Kadına şiddet son bulsun. Kanunlar uygulansın!" ifadelerini kullandı. (Kayseri/EVRENSEL)


ZONGULDAK KADIN PLATFORMU: ERKEK ŞİDDETİ MÜNFERİT DEĞİL

Zonguldak Kadın Platformu üyesi kadınlar, Madenci Anıtı'nda toplanarak vahşice öldürülen Pınar Gültekin başta olmak üzere kadın cinayetlerine tepki gösterdi. Kadınlar, 'Yasta değil, isyandayız' yazılı pankart ve 'Kadın, yaşam, özgürlük', 'Katledilen kadınlar isyanımızdır' yazılı dövizler taşıdı. Platform adına açıklama yapan Muazzez Derya Akar, Pınar Gültekin'in vahşice öldürüldüğünü söyledi. Kadınların sosyal statü ya da kültürel yaşamdan bağımsız olarak sadece kadın oldukları için öldürüldüğünü ifade eden Akar, "Pınar maalesef ilk değil ama son olması için biz kadınlar dün nasıl sokakları doldurduysak bugün de Türkiye’nin dört bir yanında sokakları solduruyoruz. Çünkü erkek şiddetinin münferit olmadığını biliyoruz. Pınar'dan bize kalan bir isyandır, bir 'yaşamak istiyorum' şiarıdır. Yaşamak için savaşacağız. Evimiz, iş yerimiz ve memleketimizdeki tüm kadın düşmanlarıyla; örgütlenerek, birbirimize kenetlenerek, yaşamı elinden alınmış, katledilmiş kız kardeşlerimizin gülüşünü yüzümüze yerleştirerek mücadele edeceğiz" dedi. (Zonguldak/DHA)

Zonguldak'ta kadınlar eylem yapıyor

Fotoğraf: DHA


ANTALYA/KADIN HENTBOLCULAR KATLEDİLEN PINAR İÇİN KOŞTULAR

Antalya Muratpaşa Belediyespor Kadın Hentbol Takımı, son antrenmanında, Pınar Gültekin için koştu. Sporcular, antrenman öncesinde 'Kadına yönelik şiddet, şiddetin her biçimi gibi insanlığın yüz karasıdır' yazılı pankart açtı.  Kadrosunda 18 yaşında 9 oyuncunun yer aldığı Muratpaşa Belediyespor'un oyuncuları, takım kaptanı ve aynı zamanda bir çocuk annesi Diğdem Hoşgör, "Artık kalbimizin dayanacağı bir acı daha kalmadı. Takım olarak 'Yeter artık' diyoruz ve kadınlara, çocuklara, hayvanlara, doğaya yönelen şiddeti lanetliyoruz" dedi. (Antalya/DHA)


SAMSUN'DA KADINLAR EYLEM YAPTI

İlkadım ilçesi İstiklal Caddesi’nde bir araya gelen Samsun Kadın Dayanışması üyeleri de kadın cinayetlerini protesto etti. Kadınlar şunları söyledi: “Dün bir kadının daha erkek şiddetiyle aramızdan alındığının haberini aldık. Pınar Gültekin, 'hayır' dediği bir erkek tarafından işkenceyle öldürüldü. Pınar maalesef ilk değil ama son olması için biz kadınlar mücadelemizi sürdüreceğiz. Erkek şiddetini önleyen ve kadınları koruyan yasal düzenlemeler tartışmaya açıldıkça Pınar'ı katleden eski sevgilisi gibi biz kadınlara karşı, bedenlerimize ve yaşamlarımıza karşı gösterilen bu cüret güç kazanıyor.” (Samsun/DHA)


Kuşadası Kadın Platformu da Kuşadası Ambar önünde açıklama yaptı.

Fotoğraf: Evrensel


Diyarbakır'da ise Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) üyesi kadınlar Gültekin cinayetini protesto etmek için Dünya Kavşağı’nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamada konuşan HDP Batman eski Milletvekili Ayla Akat Ata, açıklamaya hazırlandıkları sırada Bağlar’dan bir genç kadının eşi tarafından silahla vurulduğu haberini aldıklarını söyledi. Ata, kadınları alanlara çağırdı.

Ardından DAKAP adına açıklamayı okuyan Bahar Karakaş, Pınar Gültekin’in “hayır” dediği için bir erkek tarafından işkenceyle öldürüldüğü dile getirdi. Karakaş, Pınar’ın ilk olmadığını, ama son olması için kadınlar olarak Türkiye’nin dört bir yanında sokakları dolduracaklarını ifade etti.

Pandemi günlerinde 6284 sayılı kanunun askıya alındığını söyleyen Karakaş, kadın cinayetlerinin sorumlusu/faili olarak iktidarı işaret etti. İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmaması nedeniyle her gün kadınların katledildiğine dikkati çeken Karakaş, “Bugün Pınar için ve katledilen bütün kadınlar için buradayız. Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz kalmadığı için buradayız. İstanbul Sözleşmesini uygulayın demek için buradayız. İstanbul Sözleşmesi bizim yaşam güvencemizdir, mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. (MA)

Evrensel'i Takip Et