24 Temmuz 2020 10:00

Ankara Tabip Odası Başkanı Bulut: Bu testler için milyonlarca dolar kime ödendi?

Yerli tanı kitlerinin güvenilir olmadığı tartışmalarını değerlendiren Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut, “Güvenilir olmayan test sayısı üzerinden hastalığı düşük göstermeye çalışıyorlar” dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Burcu YILDIRIM
Ankara

Türkiye’de koronavirüsle mücadelede kullanılan yerli tanı kitlerinin güvenilir olmadığı ve doğruluğunun yüzde 40 olduğu tartışmalarını değerlendiren Ankara Tabip Odası (ATO) Başkanı Vedat Bulut, testlerin güvenilir olmadığını çok uzun süredir söylediklerini hatırlatarak “Güvenilir olmayan test sayısı üzerinden hastalığı düşük göstermeye çalışıyorlar. 4 milyon 400 bin test için milyonlarca dolar kime ödenmiştir” diye sordu.  

‘1 HASTANEDE 200 VAKA’

Ankara’da Nisan-Mayıs-Haziran aylarının başlarına göre vaka sayılarında artış olduğunu ve bu rakamın günlük 165 vakaya kadar çıktığını ifade eden Bulut “Şehir Hastanesinde yaklaşık 200 kadar Kovid-19 vakası var. Sanatoryum ve Zekai Tahir’de de bir azalma olmadı. Sadece büyük üniversite hastaneleri yüklerini attı üzerinden” bilgisini verdi.

‘EYLÜL’DE GRİPLE BİRLİKTE SIKINTI YAŞANIR’

Şu anda yoğun bakım ve yatak kapasitesinin bu rakamları göğüsleyebildiğini belirten Bulut, “Ancak önlemleri erken gevşettiler. İyi önlemlerle Temmuz-Ağustos’ta vakaların 100’e düşeceğini söylüyorduk ama görülüyor ki 900-1000 bandında seyrediyor. Eylül ayı gelince gribal enfeksiyonlar da eklenecek ve hastalıkların belirtileri örtüşecek. Bu sefer grip ve Kovid-19’un ayrımı da sıkıntıya girecek. Ayrıca bir hata olarak test sayılarını da düşürdüler, artık şikayeti olan herkese test yapılmıyor. Bu da rakamı aşağı çekmek için bir bakanlık stratejisi olarak görünüyor ve yanlış bir uygulama” diye konuştu.

EKONOMİ VE TURZİME GÖRE DÜZENLEME

Türkiye’de sürü bağışıklığına gidildiği tezinin doğru olmadığını söyleyen Bulut, “İngiltere’nin ilk bir ayda yaptığı hatayı Türkiye yapmadı ama sıkı bir önlem paketi de uygulanmadı. Vakanın görüldüğü ilk bir ay çok sıkı izolasyon üniteleri ve sokağa çıkma yasağı uygulansaydı bugün 100 binin altında vaka ve daha az ölümle devam edecektik. Ama Sağlık Bakanlığı ikisinin ortasında bir yol izleyerek yoğun bakım kapasitelerini aşmayacak bir strateji işletiyor ve tamamen ekonominin, turizmin doğrultusunda düzenlemeler yapıyorlar” diye ifade etti. Pandemiyle mücadelede daha modüler hastanelerin tercih edildiğini belirten Bulut, “İktidar şehir hastaneleri açtıklarıyla övünüyor ama buralar salgın için risk oluşturuyor ve bu hastaneleri açmak için kaç tane köklü hastaneleri kapattıklarını açıklamıyorlar” dedi.

‘TESTLERİN GÜVENİLİR OLMADIĞINI SÖYLEMİŞTİK’

Türkiye’de kullanılan Kovid-19 test kitlerinin güvenilir olup olmadığı tartışmalarına da açıklık getiren Bulut, “Testlerin güvenilir olmadığını biz, çok uzun süredir söylüyoruz. Bir kere bu kitlerin uluslararası onaylı olduğu ya da RNAS free olduğu iddiaları doğru değildir. Ben Kitlerin 4 dolara alındığını biliyorum. 4 milyon 400 bin teste kaç lira para ödenmiştir ve niçin tek elden yapılmaktadır bunun açıklanması lazım” dedi. Testler güvenilir olmadığı için test sayısı üzerinden hastalığın düşük gösterilmeye çalışıldığını ifade eden Bulut “Bunu laboratuvarlardan aldığımız bilgiyle biliyoruz. Örneğin daha önce pozitif gelen ve buzdolabına kaldırdıkları örnekler bu testlerde negatif çıkıyor” diye konuştu.

ANKARA’DA 469 SAĞLIKÇI ENFEKTE OLDU

Sağlık Bakanlığı’nın koronavirüs verilerinin üzerini hem gerçekte olan vaka sayısını açıklamayarak hem de düşük test sayısıyla örttüğünü dile getiren Bulut, Ankara’da 7 Temmuz itibariyle 469 sağlık emekçisinin koronavirüse yakalandığı bilgisini verdi. Hastanede yatan hasta sayısının iki katının da evlerde izole edildiğine dikkati çeken Bulut, “Bunların yükü aile hekimlerine atılmış durumda. Ancak bir aile hekimi teknik olarak bir mahalleyi kontrol edemez bu ise bulaştırıcılığı arttırıyor. Örneğin bir hekim arkadaşımızda Kovid-19 testi pozitif çıktığında diğer arkadaşlarına söylenmediğini veya geç söylendiğini biliyoruz. Hekimlerin haftada bir veya iki gün Kovid kliniğinde çalıştırılıp sonra da tekrar kendi kliniğine geçmesinin istediğini anlatan Bulut “Bu son derece yanlış bir uygulama” dedi. Sincan Devlet Hastanesi’nde çalışan bir uzman hekimin Kovid servisinde çalıştıktan sonra 3 gün de semt polikliniğinde çalıştırıldığını ifade eden Bulut, “Kovid-19 ile çalışacak sağlık personeli ayrılmalı ve bu çalışanlar diğerleri ile karşılaşmamalı. Birçok arkadaşımız bu yüzden ve ekipman eksikliğinden enfekte oldu” diye ekledi.

ÖNCEKİ HABER

TGS: 24 Temmuz mücadele günü haline geldi

SONRAKİ HABER

CHP'den emekçiler ve emekliler için "seyyanen pandemi zammı" önerisi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa