Şehir plancılarından Basmane Çukuru açıklaması: Tehditler karşısında susmayacağız
Basmane Çukuru sürecine ilişkin yazılı açıklama yapan ŞPO İzmir Şubesi, baskılara karşı hukuki haklarından imtina etmeyeceklerini duyurdu.
Basmane Çukuru I Fotoğraf: Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası (ŞPO) İzmir Şubesi, Basmane Çukuru sürecine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Konuya ilişkin baskılara karşı hukuki haklarından imtina etmeyeceklerini duyurdu.
Oda tarafından yapılan yazılı açıklamada "Basmane Çukuru"na ilişkin olarak 14 Temmuz'da yaptıkları açıklama hatırlatılarak, "TMSF ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasındaki görüşmeye dairdir. Açıklamamızda şirket isimlerine yer verilmiş olmasının nedeni de, bu şirketleri muhatap görmemiz değil, bu şirketlerin yaşanan sürece az ya da çok dahil olmuş olmalarından kaynaklanmaktadır. TMSF tarafından şirket hisselerine değil de, şirketlere el koyduğunu ifade etmemiz ve 1997 yılında gerçekleştirilen ihale için ihale usulüne dair söylenmemiş olsa da, 'pazarlık' ifadesini kullanmamız, hatalı olmuştur. Bu hata, konunun ekseninin kaydırılmasına olanak sağlamış, bir kamu mülkiyetinin özel mülkiyete devredilmesinin gayrimeşruluğunun üzerini örtmek için kullanılmaya çalışılmıştır” ifadelerine yer verildi.
"SÖZLERİMİZİN ARKASINDAYIZ"
TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi olarak "Basmane Çukuru" süreci hakkında, yasal kılıfa uydurulmuş işlemlerin meşru olmayabileceğini, kamuyu temsil etme iddiasındaki isimlerin yasaların dışına çıkmış olabileceğini iddia ettikleri belirtilen açıklamada, "Açıklamamızda dayanak aldığımız belgelerin hepsi, altında imzası bulunan aktörlerin hepsinin elinde bulunduğu dikkate alındığında her bir iddiaya, laf kalabalığı yapmaksızın açık ve net yanıtlar verilmesi, belgelerin kamuoyu ile paylaşılması onların sorumluluğundadır" denildi ve oda olarak sözlerinin arkalarında olduğu vurgulandı.
"KİMSE SUSKUN KALACAĞIMIZI SANMASIN"
Belediye mülkiyetinde bulunan ve bugün 'Basmane Çukuru' olarak anılan eski garaj alanının, kamu mülkiyetinden özel mülkiyete geçirilmesi, uygunsuz ve yersizdir" diye devam edilen açıklamada bu uygunsuzluğun dile getirilmesinin meşru bir eleştiri hakkı olduğu ve bu hakkın kısıtlanmaya çalışılmasının kabul edilemez olduğu ifade edildi. Son olarak açıklamada şunlar kaydedildi: "Odamıza yapılan açık tehdit ve hakaretler karşısında, suskun kalacağımızı kimse düşünmemelidir. Hukuki haklarımızı kullanmaktan imtina etmeyeceğimiz bilinmelidir." (İzmir/EVRENSEL)