Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği: İstanbul Sözleşmesi uygulansa Pınar aramızda olurdu
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği üyeleri “İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı Pınar aramızda olurdu” diyerek halk pazarında bildiri dağıttı, basın açıklaması yaptı.
Fotoğraf: Evrensel
İlknur HAYLAZ
İstanbul
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği üyeleri, halk pazarı önünde bir araya gelerek “İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı Pınar aramızda olurdu” diyerek bildiri dağıttı, basın açıklaması yaptı.
İstanbul Pendik'te bulunan Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği üyeleri, halk pazarında kadın cinayetlerinin önlenmesi ve İstanbul Sözleşmesi'ne uyulmasına dair bildiri dağıttı, basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması sırasında çevredeki birçok yurttaş kadınlara alkışlarla destek verdi. Kadınlar, "Cinayeti engelle, boşanmayı değil", "Bağır herkes duysun, erkek şiddeti son bulsun" sloganları attı.
"KAZANILMIŞ HAKLARIMIZA EL KOYMAK İSTEYENLERE KARŞI MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Basın açıklamasını okuyan Zahide Kiper, katledilen kadınların isimlerini sayarak her gün en az 3 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü ve 2020 yılının ilk 7 ayında 172 kadının ayrılmak istediği, şiddet gördüğü, ya da boşanmak istediği için erkekler tarafından öldürüldüğünü belirtti. Kiper, Pınar Gültekin’in reddettiği erkek tarafından vahşi bir şekilde katledildiğini hatırlattı. Hükümetin kadın-erkek eşitliğini inkar ettiğini ve bu yüzden İstanbul Sözleşmesi'nden çıkmak istediğini belirten Kiper, “Kadınların yaşam tarzını sorgulayıp kadın cinayetlerinin sebebinin medeni durum olduğunu söyleyerek erkeklere bu cesareti verenler, kadınların uzun süren mücadelelerinin sonucu olan İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmak isteyenler Pınar’ın, Fatma’nın öldürülmesinden sorumludur” dedi.
"Biz, erkeklerin 'aşırı sevgisini' istemiyoruz, erkeklerin arkasını sıvazlayan yasalardan bıktık. Tek bir kadını bile kaybetmemek için mücadeleden vazgeçmeyeceğiz"
— Evrensel Gazetesi (@evrenselgzt) July 24, 2020
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği: İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı Pınar aramızda olurduhttps://t.co/MR91FFVLEd pic.twitter.com/LSpxHuYccV
Kiper, şöyle devam etti: Kız çocuklarının bedenini, yaşamını, geleceğini gasbetmek istiyorlar. Bizler şiddeti normalleştirmenize, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenize izin vermeyeceğiz. Biz kadınlar üzerindeki baskıyı artıran, erkek şiddetini aklamaya çalışan, çocuk istismarının evlilikle affı ve çocuk yaşta evliliğin meşrulaştırılmasının önünü açmaya çalışan, kazanılmış haklarımıza el koymak isteyenlere karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Kız kardeşlerimizi, kadınların şiddete karşı korunmasının dayanaklarından olan İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına karşı ‘hayır’ demeye çağrıyoruz.”
"PINAR İÇİN YASTA DEĞİL İSYANDAYIZ"
Daha sonra konuşan Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Adile Doğan, pandemi boyunca bir sürü kadının şiddete uğradığını ve sadece Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğine pandemi sürecinde 200 tane kadının şiddete uğradığı yönünde başvuruda bulunduğunu belirtti.
“İstanbul Sözleşmesi yaşatır” diyen Doğan, “Şimdi de diyorlar ki ‘Bizim ahlaki değerlerimize İstanbul Sözleşmesi kriteri uymuyor’. Özgecan’dan sonra ‘Özgecan yasası geliyor’ dediler. Özgecan’dan sonra bir sürü kadın katledildi. Önce tecavüz ediyor, sonra öldürüyor, yetmiyor üstüne benzin döküp yakıyorlar. Bunu hangi vicdana sığdıracaksınız?” dedi.
Kadın cinayetlerine gerekçe olarak "tahrik ve aşırı sevgi"nin ortaya konulduğunu hatırlatan Doğan, mücadeleden asla yılmayacaklarını söyledi. Doğan, “Biz, erkeklerin aşırı sevgisini istemiyoruz. Biz, erkeklerin arkasını sıvazlayan yasalardan bıktık. Bizler kazanılmış haklarımıza saldıranlardan bıktık. Artık ‘Kadınların katledilmesini istemiyoruz’ demekten bıktık. Önce boğuyor, sonra benzin döküp yakıyor ve yetmiyor üzerine bir de beton atıyor. Pınar’ın babasının feryadı da mı duyulmuyor? Pınar’ın annesinin acısı da mı duyulmuyor? Daha kaç tane Pınar’ı bunlara kurban olarak vereceğiz? Daha ne kadar sessiz kalacağız ve daha ne kadar kadın gömeceğiz? Emine’nin kızı ‘Anne yaşa’ diye haykırdı. Şimdi de İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmaya çalışıyorlar. Kazanılmış haklarımıza saldırıyorlar. İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamak yerine bir de kaldırmaya çalışıyorlar. Biz mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.