Pınar Gültekin eylemleri sınırları aştı: Atina’da kadın cinayeti protestosu
Atina'da kadınlar, Türkiye Büyükelçiliği önünde Pınar Gültekin şahsında katledilen kadınlar için eylem yaptı.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
27 yaşındaki Pınar Gültekin katledilmesi sonrası düzenlenen eylemler sınırları aştı. Türkiye’nin pek çok şehrinde yapılan eylemlerin ardından Atina’da da kadınlar Türkiye’deki kadınlara ses vermek ve kadın cinayetlerini lanetlemek için sokaktaydı.
Yunanistan'ın başkenti Atina'da göçmen ve mülteci kadınların çağrısı ile onlarca kadın Türkiye Büyükelçiliği önünde Pınar Gültekin şahsında katledilen kadınlar için eylem yaptı. Polisin engelleme girişimlerine rağmen”Jin jîyan, azadî", “Asla yalnız yüremeceksin”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganlarını atan kadınlar oturma eyleminni ardında açıklama yaptı. Kadınların açıklamaları şöyle:
“Kadınlar sokaklarda yaşam hakkını savunmak için seslerini yükselttiklerinde devlet ve polis şiddeti ile karşılaştılar. Polis işkence yaparak onlarca kadını gözaltına aldı. Bir ülke düşünün ki kadınlar öldürülmekle kalmıyor ölüme karşı çıktılarında da devlet erkinin sistematik şiddeti ile susturulmaya çalışılıyor.
Bizler göçmen ve mülteci kadınlar olarak Türkiye’deki kız kardeşlerimizin uğradığı bu haksızlık ve vahşet karşısında sessiz kalmıyoruz! Sınır ötesinden de olsa onların yanlarında olduğumuzu burada Türkiye Büyükelçiliği’nin önünden haykırmaya geldik. Kadınlar olarak Türk devletinin yetkililerine sesleniyoruz! Türkiyeli kadınlar yalnız değildir!
Atina’dan İzmir’deki, İstanbul’daki, Diyarbakır’daki, Mardin’deki kız kardeşlerimize sesleniyoruz! Asla yalnız yürümeyeceksiniz!
İsyanımız yıllardır sürmekte olan erkek şiddeti ve kadın cinayetlerinedir. Bu katliamları önleyecek olan şey ise İstanbul Sözleşmesi’dir. Türkiye Sözleşmeyi imzacı olduğu günden itibaren uygulamış olsaydı erkekler tarafından katledilen yüzlerce kadın bugün hâlâ hayatta olacaktı.
Münevver Karabulut, Şule Çet, Helin Palandöken, Güldane Cankel, Aleyna Çakır, Zeynep Şenpınar, Ceren Özdemir ve adını sayamadığımız yüzlerce kadın gencecik yaşında katledildi. Siz İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekmeyi tartışırken onlarca kadın öldürüldü:
İstanbul Sözleşmesi kadınları çocukları ve LGBTI+ları her türlü şiddetten korumaya yönelik bir anlaşmadır. Buna karşı çıkan gruplar ise devletin Anayasal yükümlülüğü olan ayrımcılık yapmama yükümlülüğüne karşı çıkmaktadır. LGBT+ları değerlerine saldırı olarak görenler kadın ve çocuklara taciz tecavüz etmeyi ve vahşice katletmeyi değerlerinin bir parçası olarak görmektedir. Kadınlar olarak bu hastalıklı zihniyete boyun eğmeyeceğiz. Nerede olursak olalım kadın düşmanı politikalarınızı ataerkil sisteminizi yıkana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Kadınları susturamayacaksınız!
İstanbul Sözleşmesi bir lütuf değil kadınların onlarca yıldır süren mücadelesinin bir kazanımıdır. Kazanımlarımızdan ve mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.” (EKMEK VE GÜL)