Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ayasofya'daki hutbesine dair konuştu
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ayasofya'daki hutbesiyle ilgili konuştu, Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret ettiği yönündeki eleştirilere dair Erbaş "polemik yapılmamalı" dedi.
Fotoğraf: Mustafa Kamacı
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ayasofya'daki hutbesiyle ilgili Ahmet Hakan'a konuştu. Erbaş, Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret ettiği hususunda kendisine yöneltilen eleştiriler için "polemik yapılmamalı" gibi ifadeler kullandı. Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu açıklama yayımlayarak "Diyanet İşleri Başkanını, Atatürk’ü kastederek söylediği kabul edilemez sözleri sebebiyle kınıyor, Türk Milletinden acilen özür dilemesini ve istifa etmesini bekliyoruz" dedi.
Ahmet Hakan, Hürrriyet'teki köşe yazısında Ali Erbaş'ın kendisine gönderdiği notu paylaştı:
"Merhaba Ahmet Bey.
Ayasofya hutbemde temas ettiğim 'Vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar; vâkıfın şartı vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar' ifadesiyle ilgili şu açıklamayı yapabilirim:
Genel olarak vakfiyelerin sonu, vâkıfın bedduasıyla biter.
'Bu vakfımı kimler amacı dışında kullanırsa Allah’ın, meleklerin, peygamberlerin, tüm Müslümanların laneti onların üzerine olsun' şeklinde.
Ben de hutbede buna atıfta bulundum.
Sadece Ayasofya’yı değil tüm vakıf mallarını kastettim.
Geçmişi değil, bundan sonrasını kastettim. 'Uğramıştır' demedim, 'Çiğnerse lanete uğrar' dedim.
Atatürk 82 sene önce vefat etti. Vefat eden insanlara dua edilir, beddua değil. Geçen geçmiştir, Allah Teala da 'tilke ümmetün kad halet, lehâ mâ kesebet ve leküm mâ kesebtüm' (Onlar gelip geçen bir ümmettiler. Onların kazandıkları kendilerine, sizin kazandıklarınız sizedir. Siz onların yaptıklarından sorumlu değilsiniz) (Bakara 141) ayetiyle bizi uyarmaktadır.
Biz geçmişe takılmadan geleceğe bakmalıyız.
Kaldı ki Ayasofya’nın müzeye dönüştürülmesi hususunda Atatürk’ün dahlinin olup olmadığı da tarihçiler arasında tartışmalı bir konudur.
Velhasıl bizim millet olarak vakıf mallarını koruma konusunda çok titiz olmamız gerekir. Bunu sağlamanın tek yolu kanunlarla korkutarak olmamalı. Farklı yollarla vicdanlar harekete geçirilmeli ve inanç ilkeleri de devreye sokulmalı.
Diyanet İşleri Başkanı olarak bunu Müslümanlara hatırlatmak benim görevim. Ben görevimi yapıyorum.
Ama birileri benim görevim gereği hatırlattığım hususlar üzerinden bilerek ya da bilmeyerek tefrika çıkarıyor.
Bizim inancımızda vâkıfın (vakfedenin) vasiyeti nass hükmündedir. Ona uymak gerekir.
Bunu Müslümanlara Diyanet İşleri Başkanının camide, hutbede hatırlatması son derece normal bir davranıştır, polemik konusu yapmak iyi niyetli bir tavır değildir.
Allah yar ve yardımcımız olsun."
TBB: ERBAŞ'IN ÖZÜR DİLEMESİNİ VE İSTİFA ETMESİNİ BEKLİYORUZ
Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu konuyla ilgili açıklama yayımladı. Açıklamada "TBB yönetimi olarak Diyanet İşleri Başkanını, Atatürk’ü kastederek söylediği kabul edilemez sözleri sebebiyle kınıyor, Türk Milletinden acilen özür dilemesini ve istifa etmesini bekliyoruz" denildi.
Türkiye Barolar Birliğinin açıklaması şöyle olu:
"Mustafa Kemal Atatürk, padişahın mülkü sayılan ülkede, onun kulu olarak yaşayan insanlarımızı, yaptığı devrimlerle özgür yurttaşlar haline getiren kurucu liderdir.
Diyanet İşleri Başkanının, oturduğu makamı borçlu olduğu Mustafa Kemal Atatürk’e karşı, gizli ajandasına dayalı sözler sarf etmesi asla kabul edilemez.
Layık olmadıkları halde bu tür makamları işgal edenlerin, kutsal din duygularını gizli ajandaları doğrultusunda kullanmalarının hiç kuşkusuz başka örnekleri de olmuştur.
Cumhuriyet sayesinde oturdukları koltuklardan Atatürk'e ve Cumhuriyet'e saldırılar yapanları tarih affetmeyecektir.
TBB yönetimi olarak Diyanet İşleri Başkanını, Atatürk’ü kastederek söylediği kabul edilemez sözleri sebebiyle kınıyor, Türk Milletinden acilen özür dilemesini ve istifa etmesini bekliyoruz." (HABER MERKEZİ)