27 Temmuz 2020 04:08

Toplumun ağabeyi olmak

Amacı ne olursa olsun, emek demokrasi güçlerinin her eyleminde, hakkını arayan işçinin, öğrencinin, ezilen halkların, kadın hareketinin içinde ve önündeydi. Seni çok arıyoruz sevgili Cabbar Ağabeyim.

Fotoğraf: Evrensel 

Fatih Sürenkök
Fatih Sürenkök

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şubesinin önceki dönem başkanlarından, sevgili ağabeyimiz, Tahsin Vergin’i 6 Kasım 2010 tarihinde kaybetmiştik. Beklenmedik ve erken bir kayıptı. İMO’na çok değerli katkılar vermiş, gençleri odaya kazandırmış, önder ve devrimci bir ağabeyimizdi “Tahsin Abi”. Ertesi gün yapılan cenaze töreninde, sevgili yol arkadaşım Dr. Mustafa Vatansever şunları söylemişti; “Biyolojik olarak bir veya bir kaç kişinin ağabeyi olabilirsiniz ama bir toplumun Ağabeyi olmak nadir kişilere mahsustur. Sevgili Tahsin Abi de böyleydi. O toplumun Abisiydi.”

24 Temmuz 2019 tarihinde yine beklenmedik şekilde kaybettiğimiz Cabbar Ağabeyimiz’in aynı akşam yapılan cenaze töreninde, ben de Mustafa Vatansever’in sözlerini kullanarak, aynı duygularla, aynı sözleri söylemiştim. Sevgili Cabbar Ağabeyimiz, hepimiz için ağabey idi. Onunla bir şekilde temas etmiş, hangi siyasi düşünce ya da örgüt içinde olursa olsun, her hangi bir kişi için yüreğinde tek bir duygu olurdu: “O bir Ağabeydi.”

Cuma günü Güzelbahçe’deki kabri başında, yoldaşları ile birlikte Cabbar Abiyi andık. İçimiz buruktu. Onsuz geçen bir yıl, sevgimizi hüznümüzü arttırmış ve O’nu daha da özlemiştik. Ailesi, kurucusu olduğu ve her şeyini verdiği EMEP’li yoldaşları, dostları, O’nun gülen ve hala içimizi ısıtan fotoğrafı önünde toplanmıştık. İzge Günal’ın söylediği gibi, bir ağacın arkasından çıkıp gelecek kadar yüreğimizde idi.

68 kuşağının yiğit önderlerinden Cabbar Ağabey bir eğitimci olarak da toplumu aydınlatma görevini yerine getirmiş, ancak 12 Eylül faşizmi O’nu görevinden almakla kalmamış, cezaevinde ve zindanlarda tutmuştu. Resmî olarak yapmasa da, öğretmenlikten kopmayan Cabbar Ağabey, EMEP’ in kurucularındandır. Partinin de İzmir il başkanlığını 9 yıl yapmıştı. Tabip Odası yöneticiliği yaptığım dönemlerde, yapılan il kongrelerine davet eder, orada hak etmediğim övgüyü ve ilgiyi gösterirdi. Bu beni bir taraftan onore ederken, bir taraftan da ezilirdim. Her eylem ya da olayda bir Çınar gibi güven vererek önümüzde, yanımızda dururdu. Her yanlışımda tüm nezaketi ve olgunluğu ile, koluma girer bana doğruyu gösterirdi. Bilirdim ki Cabbar Abi’nin söylediği doğruydu.

Sınıfsız sömürüsüz bir dünya için mücadelenin yılmaz savaşçısını her yerde görmek mümkündü. Amacı ne olursa olsun, emek demokrasi güçlerinin her eyleminde, hakkını arayan işçinin, öğrencinin, ezilen halkların, kadın hareketinin içinde ve önündeydi. Seni çok arıyoruz sevgili Cabbar Ağabeyim.Yerinin doldurulması mümkün değil.

Cuma günü mezarının ve güzel gözlerinin önünde verdiğimiz sözleri unutmayacağız. Bize bıraktığın devrim mücadelesini, bize öğrettiğin şekilde sürdüreceğiz.Cabbar Ağabeyim; bu ülkede ve dünyada karanlıklara ve faşizme karşı, sınıfsız, sömürüsüz bir dünyada ve demokratik bir Türkiye’de, halkların kardeşliğine inanarak, barış içinde bir arada yaşam kavgasına devam edeceğimiz sözünü sana bir kere daha veriyoruz. Işık’lar içinde uyu...

Reklam
YAZARIN DİĞER YAZILARI