İskender Bayhan: CHP'nin manifestosu sermayeye restorasyon halka ütopya sunuyor
Gazeteci İskender Bayhan, CHP'nin 37. Olağan Kurultayı'nı ve ardından gelişen tartışmaları Gündem Özel'de değerlendirdi.
Gazeteci İskender Bayhan, CHP'nin 37. Olağan Kurultayı'nı ve ardından gelişen tartışmaları Zeliş Irmak'ın sunumuyla Gündem Özel'de değerlendirdi.
İskender Bayhan'ın değerlendirmelerinden satır başları şöyle:
CHP kurultayının gerçekleştiği koşullara bakınca, ‘gerekli ve önemli’ diye yorumlandı ağırlıklı olarak. Kongreye dair üç ana başlık altında tartışmalar şekillendi. Birisi 13 maddelik manifestoydu. İkincisi CHP parti içi muhalefetin tutumuydu. Üçüncüsü de ittifaklar konusuydu.
CHP BİR ÜTOPYADAN SÖZ EDİYOR
13 maddelik beyanname yaklaşımı Kılıçdaroğlu ve parti yönetiminin aslında üçüncü çıkış. Sistemin restorasyonu açısından ciddi bir ihtiyaç olduğunu söylüyor. Sorunları ortaya koyuyor. Ancak çözümlere gelince gerçekçilikten uzaklaşıyor, bir ütopyadan söz ediyor. Çözüm önerilerinde nasıl olacak sorusunun cevabı bulunmuyor.
CHP hem dünyadaki uluslararası tekellerle barışık bir ekonomi politika izleyecek, hem Türkiye’deki kapitalistlerle sermayedarlarla barışık bir politika izleyecek, hem de işçilerin, emekçilerin, üretici köylülerin, esnafların, ezilen sömürülen halk kesimlerinin çıkarlarını koruyacak bir program izleyecek. Burjuvazinin iktidara geldiği zamandan bu yana en büyük ütopyalardan birini tekrar etmiş oluyor.
Kuvvetler ayrılığından bahsediyor, yasama, yürütme yargının bağımsız olması… Bu 400 yıllık bir ütopya. Daha olan yer görmedik.
Sermaye için restorasyon programı ama halk kitleleri açısından tam bir ütopya ile karşı karşıyayız. İşçiler emekçiler iktidara gelir ama Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi bir sistem kurulmaz bu memlekette.
BU MANİFESTO HALKIN DERDİNİ ÇÖZEMEZ
Türkiye’de bir burjuva hükümet var. Türkiye tarihinin en saldırgan, gerici, tek adamcı yönetimini oluşturan bir Cumhur İttifakı yönetimi var. Bunun karşısında burjuvazinin sistem içerisindeki en önemli alternatifini CHP temsil ediyor. Buna bir iktidar kurultayı demek bu açıdan bir mantığı olabilir.
Halk kitlelerine verdiği mesaja bakınca ise ne dünya gerçeğini anlıyor, ne bölge gerçeğini, ne sınıf güç ilişkileri açısından nesnel gerçekçiliği anlıyor.
Çelişkisiz ve çatışmasız bir manifesto sunuyor CHP. Dünyadaki mevcut gidişatı doğru analiz edemezseniz, emperyalistlerle, Türkiye gibi bağımlı kapitalist ülkeler ve bölgesel gelişmeleri doğru analiz edemezseniz böyle toz pembe güzel gelecek hayalleri sunarsınız. Bu da sadece burjuvazinin sistemi restore etmesinin işine yarar. Halkın hiçbir derdini çözmez.
CHP KOLTUKLAR MUHALEFET İÇİN DE TATLI
Parti içi muhalefetin, İlhan Cihaner de dahil CHP’nin politik çizgisine bir itirazını görmedik. Bu 13 maddeyi de onayladılar. Pratik eleştiriler yaptılar bir de geçmişin özeleştirisi verilmemesi üzerine konuştular.
Ciddi bir kopuş, başka bir partiye geçiş ya da yeni bir parti oluşumu gibi adımlar atılmaz. Birisi zaten bu politik programa itiraz etmiyorlar, ikincisi bu muhalefetin kendisi de muhalefet ederken bile CHP’ye göbekten bağımlı bir yaklaşımla hareket ediyor. Çünkü CHP bir kitle partisi dolayısıyla CHP dışında başka bir parti kurarak bir şey yapılamayacağını düşünüyorlar.
CHP’nin politikalarını doğru bulmuyorsanız, işçilerden, emekçilerden, halktan yana, sosyalist bir program diyorsanız memlekette böyle partiler var. Gider oralarda yaparsınız siyaset. Ama CHP’de koltuklar herkes için tatlı. Muhalefet için de tatlı. Onun için tatlı tatlı muhalefet etmek daha işlerine geliyor. (WEB TV)