Ayşenur Zarakolu ödülünü alan Mızraklı: Bedel ödeyeceğimizi biliyorduk, vazgeçmedik
Ayşenur Zarakolu Düşünce ve ifade Özgürlüğü Ödülleri, insan hakları savunucusu Gönül Öztürkoğlu ile hapiste bulunan Diyarbakır'ın seçilmiş Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Selçuk Mızraklı'ya verildi.

Fotoğraf: Evrensel
18. Ayşenur Zarakolu Düşünce ve ifade Özgürlüğü Ödülleri, insan hakları savunucusu Gönül Öztürkoğlu ile halen hapiste bulunan Diyarbakır'ın seçilmiş Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Dr. Selçuk Mızraklı’ya verildi. Düzenlenen ödül törenine mesaj gönderen Selçuk Mızraklı "Bu yola çıkarken zalimlerin bize bedel ödeteceklerini biliyorduk, ama vazgeçmedik. Bu ödülü bu uğurda zindanlara düşmüş ve hayatını kaybetmiş herkes adına alıyorum" dedi.
"DEMOKRASİ, BARIŞ VE ADALET İÇİN ORTAK MÜCADELE VURGUSU"
“İnsan Hakları, Demokrasi ve Barış için Birlikte Mücadele, Herkes için Adalet” teması ile bu yıl 18. kez düzenlenen Ayşenur Zarakolu Düşünce ve ifade Özgürlüğü Ödülleri, bu akşam İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesinde düzenlenen törenle sahiplerine verildi.
Pandemi koşulları nedeniyle sınırlı sayıda katılımcı ile İHD İstanbul Şubesinde gerçekleşen tören Ayşenur Zarakolu sinevizyon gösterimi ile başladı.
Törenin açılış konuşmasını yapan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, "Ayşenur Zarakolu sesi duyulmayanların sesi oldu, konuşmasına tahammül edilmeyenlerin sesi oldu. O dönemlerde hapishanedekilerin sesi oldu" dedi.
Her yıl ülkenin içerisindeki duruma bakılarak bir tema belirlediklerini söyleyen Yoleri, “2019 temasını ‘İnsan Haklarına Saygı ve Hukuka dönüş’ olarak belirlemiştik. Maalesef bugün bu tablo çok daha karanlık bir hal aldı, dönülecek bir hukuk kalmadı. Bu yılki temayı ‘İnsan Hakları, Demokrasi ve Barış için Birlikte Mücadele, Herkes için Adalet’ olarak belirledik. Çünkü yaşanan bu baskılara karşı ortak mücadele etmek şart. Sosyal medya yasası meclis gündemine gelecek, barolar yasası, bekçi yasası çıkarıldı. İstanbul Sözleşmesine müdahale gündemde. O nedenle ortak mücadele etmek zorundayız" ifadelerini kullandı.
"DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ÖNÜNÜ AÇACAK HER TÜRLÜ ESERİ YAYIMLIYORUZ"
Ardından Sinan Zarakolu söz aldı. Sinan Zarakolu şunları söyledi: "Aile adına teşekürlerimi iletiyorum. Ragıp Zarakolu'nun herkese sevgi ve selamlarını iletmek istiyorum. Kendisi malum yasal sıkıntılardan kaynaklı halen İsveç'te. Cihan Deniz Zarakolu, abim, onun da selamlarını sizleri iletmek istiyorum. O da pandeminin getirdiği koşullardan kaynaklı Ankara'da, neyse ki dışarıda. Bizim devraldığımız bayraklardan bir tanesi belge yayınları. Belge Yayınevi'nde faaliyetlerimize devam ediyoruz. Düşünce ve ifade özgürlüğünün önünü açacak her türlü eseri yayımlamanın çabası içerisindeyiz."
ÖZTÜRKOĞLU: BU ÖDÜLÜ BARIŞ VE İNSAN HAKLARINI SAVUNAN HERKES ADINA ALIYORUM
Ardından İHD Malatya Şube Başkanı Gönül Öztürkoğlu, ödülünü İnsan Hakları Savunucu Ümit Efe'nin elinden aldı. İnsan hakları mücadelesinin aynı zamanda bir kadın mücadelesi olduğunu söyleyen Efe, "İnsan hakları mücadelesi verenler bu ülkede başından beri sürekli baskılara, katliamları uğradılar. Hala bu baskılar devam ediyor. Ve uzun süredir olağanüstü zor bir süreç yaşamaktayız, adaletsizliğin, baskı ve zulmün, ağır işkence koşullarının yaşandığı bir süreç içerisinde insan hakları savunucuları da bundan nasibini alıyor. İnsan hakları mücadelesi bizim ülkemizde bir kadın mücadelesidir. Ayşe direngenliği ile cesareti ile kararlılığı ile bize çok önemli bir miras bıraktı. Baskı gören, sıkıntı yaşayan ve mücadele eden bir kadına bu ödülü vermekten onur duyuyorum" diye konuştu.
Ardından Gönül Öztürkoğlu konuştu. Yıllardır insan hakları mücadelesi verdiğini söyleyen Öztürkoğlu, "Bu ödül benim için çok değerli, çok büyük onur. Ben Malatya'da uzun yıllardır insan hakları savunuculuğu yapıyorum. Malatya'ya gelen 1600 aileye Kobaneli aileye dokunduk, destek verdik. Şengal'den Malatya'ya gelen ailelere destek verdik. Her hak mücadelesinde yer aldım, çok baskı gördüm. Dava açıldı, gözaltına alındım, insan hakları mücadelesi verdiğim için hapse atıldım. İnsan hakları mücadelesi veren herkes çok zorluk yaşıyor. O nedenle bu ödülü barış demokrasi ve insan haklarını savunan herkes adına alıyorum" diye konuştu.
KESKİN: AYŞENUR ABLA KİMSENİN BASMAYA CESARET EDEMEDİĞİ KİTAPLARI BASTI
Yerine kayyum atanan ve hapsedilen Diyarbakır Büyükşehie Belediye Başkanı selçık Mızraklı'nın ödülünü onun adına HDP Millletveki Hişyar Özsoy, İHD Genel Başkanı Eren Keskin'den aldı. Keskin ödülü verirken şunları söyledi:
"Ayşenur Zarakolu, Türkiye'de ifade özgürlüğü alanındaki bütün tabuları tartışmaya açan birisiydi. Kimsenin basmayı göze alamadığı kitapları bastı. Hem benim ablamdı, hem çok yakın arkadaşımdı. Çok değerli bir insandı. Onun adına verilmiş bu ödülü yine insan hakları savunuculuğu ve hekim kimliği ile kendini kanıtlamış, sevilen bir ifade özgürlüğü savaşçısı olan arkadaşımız Selçuk Mızraklı'ya veriyor olmak benim için çok değerli. Hişyar Bey'e de teşekkür ediyorum bu ödülü almaya geldi için."
ÖZSOY: KADINLARA VE KADIN HAREKETİNE İTHAF EDİYORUM
Mızraklı'nın ödülünü alan HDP Milletvekili Hişyar Özsoy ise şunları söyledi: "Selçuk başkanıma verilen bu ödülün arkasında çok büyük bir tarih var. Bir tanesi Ayşenur abla, sadece cesaretli değil aynı zamanda bilgeydi. Birçoğumuz birçok şeyi onun bastığı kitaplarla öğrendik. Selçuk başkan adını alıyorum bu ödülü, kendisi bir insan, bir hekim, bölgenin belki de en tanınmış cerrahı. Sonra siyasetçi oldu, cezaevine girdi. Bu ülkede insani olan, insani değerleri savunduğu için insanların başına gelenler Selçuk başkanın başına da o geldi, şu anda Kayseri Cezaevinde. Kendisi pek çok hayata değdi, demeye devam ediyor. Ödülü Eren ablanın elinden alıyorum, kendisi Türkiye'deki insan hakları mücadelesinin en büyük ismi. Onun da son 30 yılda dediği binlerce hayat hikayesi söz konusu. Bu plaket Türkiye'de ve Kürdistan'da mücadele yürüten on binlerce yüzbinlerce insanın bir tarihi aslında. Bunu kendisine iletmek üzere ailesini vereceğim. Öyle tahmin ediyorum Selçuk hocam da müsaade edecektir, bu ödülü özellikle son zamanlarda çok fazla vahşi saldırılara maruz kalan kadınlara ve kadın hareketini ithaf etmek istiyorum."
MIZRAKLI'DAN MESAJ: YOL UZUN MÜCADELE BÜYÜK
Törende Mızraklı'nın gönderdiği mesaj da okundu. Mızraklı'nın mesajında şu ifadeler dikkat çekti: "Geçmişimiz benzer, geleceğimiz ortak. 1990'da İHD Genel kurulunda Vedat Aydın tarihi Kürkçe konuşmasını yaptığında oradaydım. Şehit Ape Musa oradaydı. Hep beraber bir özlemi dile getiriyorduk. İnsanlığın en büyük felaketinin, terörünün sebebinin eşitsizlik, adaletsizlik, güvencesizlik ve talan üreten sistemler olduğunu söylüyorduk. Bu yolda yürürken söylediklerimiz ve yaptıklarımızdan ötürü zalimlerin bizlere birtakım bedeller ödetmeye kalkacağını biliyorduk, biliyoruz. Şunu biliyoruz ki hiçbirimiz canlarını yitirenler kadar ağır bir bedel ödemedik. Bütün bunlar olmuşken yine de erdemle, naiflikle adeta sufiler, dervişler misali ülkeye-coğrafyaya uçurumun kenarında seksek oynatıran zalimlere, demokrasi dersleri verdik. Halkların yenilmez olduğunu bir kez daha gösterdik. Yoldaşlarım söz çok uzun ve mücadele çok büyük. Beni layık gördüğünüz Ayşenur Zarakolu Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülünü de bu uğurda zindanlarda bulunan ve bu yolda düşmüş herkes adını alıyorum. Bizleri onurlandırdınız. Bu çerçevede özgür yaşam mücadelesi veren Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ı selamlıyorum ve özgürlüklerine kavuşmalarını diliyorum. Analarım ve çocukların ağlamadığı, kadın deminde, engelsiz bir gelecek umudu ve inancı ile sizleri kucaklıyorum." (İstanbul/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et