Kemal Kılıçdaroğlu'ndan Ali Erbaş'a tepki: O koltuğa oturduysanız tarihi bileceksiniz
Kemal Kılıçdaroğlu, Diyanet İşleri Başkanı'na tepki gösterdi: Tarih bilmeyen, rivayetlerle profesör unvanı alıp belli koltuklara oturan kişilerin Türkiye'ye ihanet ettiklerini bilmeliyiz.
Fotoğraf: Mustafa Murat Kaynak/AA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Ayasofya’da verdiği hutbedeki sözlerine tepki gösterdi: Tarih bilmeyen, rivayetlerle profesör unvanı alıp belli koltuklara oturan kişilerin Türkiye'ye ihanet ettiklerini bilmeliyiz.
Kılıçdaroğlu ayrıca Kürt sorununun çözümüne dair de, “40 yıldır siyasi otorite Kürt sorununu çözmedi. Ben genel başkan olarak bu sorunu demokratik standartlar içinde, Türkiye'nin bağımsızlığı çerçevesinde çözeceğime söz veriyorum” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, bugün bu dönemin son grup toplantısı olacağını, Parlamentonun tatile gireceğini belirterek, milletvekillerine yaptıkları çalışmalar dolayısıyla teşekkür etti.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
“KARANFİL BIRAKMAK ENGELLENİYORSA, O ÜLKEDE DEMOKRASİNİN OLMADIĞINI BÜTÜN DÜNYA GÖRÜYOR”
“(Karanfil bırakmak isteyen Cumartesi Anneleri’nin eyleminin engellenmesi) 800 haftadır bir grup anne evlatlarını arıyor. Nerede kayboldu onların evlatları? Asıl soru bu. Güvenlik güçleri tarafından göz altına alındılar, tutuklandılar. Bir süre sonra hiç kimse bunlardan haber alamadı. Anneler o yetiştirdikleri çocuklarına ne olduğunu araştırın diyorlar. 800. haftada bir karanfil bırakmak istediler. 'Evlatlarımızın öldüğünü, katledildiğini biliyoruz ama mezarı nerede? Gidip başında bir Fatiha okuyayım.' diyorlar. Bunu bile çok gördüler. Bir karanfil bırakıp 'evladım nerede?' diyen annenin sesini duymayanlara ben insan demem. Bu anne birisini mi dövdü, birisine mi kızdı mı, hayır. Hiç birisine bir şey yapmadı. 'Evladım nerede?' diyor. Dönemin başbakanı Erdoğan bunları davet etti, gayet güzel, etmeliydi, etti, onları dinledi. Hani faili meçhuller olmayacaktı. Faili meçhullerin üzerine gitmek gerekiyordu. Bir insanın hayatı bu kadar ucuz olamaz. Berfu Ana... Oğlunun mezarının nerede olduğunu bilmeden Berfu Ana hayatını kaybetti. Berfu analara ne diyeceğiz? Bu olayı bir siyasi gözlükle analiz etmek kadar yanlış bir şey yoktur. Eğer insana saygı duyuyorsak, devletin itibarını korumak istiyorsak, devlet her vatandaşına eşit yaklaşır diyorsak cumartesi annelerinin sesini dinlemek zorundayız. Bazen 'Cumartesi annelerini söyledin Diyarbakır'da da anneler var...' diyorlar. O anneler de mübarek annelerdir. Onların da evlatları var ama o evlatların terör örgütlerine gitmesini kim sağladı, o ortamı kim sağladı, sorumlu kim? Anneler arasında hiçbir ayırım yapmıyoruz. Devleti yönetenlerin annelerin sesini dinlememesi kadar acı bir şey yoktur. Devleti yönetenlerin oturup bir daha düşünmeleri lazım. Gitsinler o anneler Galatasaray meydanında otursunlar. Bir ayıbı dünya görmesin diye izin vermiyorlar. Bir karanfil bırakmak engelleniyorsa, o ülkede demokrasinin olmadığını, hak aramanın olmadığını, hak arayanların coplandığını bütün dünya görüyor. Bizi üzen bu tablo."
OSMAN KAVALA VE SELAHATTİN DEMİRTAŞ
“Osman Kavala 1001 gündür içeride. Üç kez mahkemeden beraat etti. Her tahliyeden sonra tutuklandı. Devlete yakışmaz bu. Aynı dosyadan yeni bir suç uyduruyorsanız siz Osman Kavala'dan intikam alıyorsunuz. Tıpkı Selahattin Bey gibi.”
“Yeni bir anayasa yapacağız. Anayasa kitapçığını eline alan her vatandaş bu benim anayasamdır diyecek. Bütün herkesin bir araya gelip oturup demokratik bir anayasa yapacağız. Bu anayasanın özünde demokratik parlamenter sistem olacak. Bu anayasada cumhurbaşkanı tarafsız olacak. Adına cumhurbaşkanı diyorsak 83 milyonun cumhurbaşkanı olacak, herkese eşit mesafede olacak. Bir partinin genel başkanı hâkim tayin etmez. TBMM'de öyle gece yarısı kanunları olmayacak, milletin çıkarı neyi gerektiriyorsa onlar görüşecek.”
“KÜRT SORUNUNU DEMOKRATİK STANDARTLAR İÇİNDE ÇÖZECEĞİME SÖZ VERİYORUM”
“Türkiye'nin toplumsal barışı ve huzuru sağlanacaktır. İkinci hedefimiz bu. 40 yıldır Kürt sorunu tartışılıyor, 40 yıldır bir sorun neden çözülmez? 40 yıldır siyasi otorite Kürt sorununu çözmedi. Batı'nın egemen güçleri Türkiye'nin aleyhine kullanıyor. Sorumlusu bugüne kadar iktidar olup bunu çözmeyendir. Ben genel başkan olarak bu sorunu demokratik standartlar içinde, Türkiye'nin bağımsızlığı çerçevesinde çözeceğime söz veriyorum.”
ALİ ERBAŞ TEPKİSİ: O KOLTUĞA OTURDUYSANIZ TARİHİ BİLECEKSİNİZ
“(Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Ayasofya'daki hutbesinde Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret ettiği iddiaları) O kişi bilmeli Mustafa Kemal ve arkadaşları olmasaydı bugün o camilerin hiçbirisinde 5 vakit ezan okunmazdı. O koltuğa oturduysanız tarihi bileceksiniz. Tarih bilmeyen, rivayetlerle profesör unvanı alıp belli koltuklara oturan kişilerin Türkiye'ye ihanet ettiklerini bilmeliyiz. Siz kalkıyorsunuz, bir kişiyi asla yakışmayacak, bir din insanına yakışmayacak, 'lanet' sözcüğü kullanılır mı? 'Lanet' sözcüğünü Erdoğan için kullanmış olabilir, onu da söylesin. Ona rağmen bir din insanı kullanmamalıydı.” (HABER MERKEZİ)