Emek Partisi Keşan İlçe Örgütü: Esnaf batıyor, esnafa destek gerekiyor

Emek Partisi (EMEP) Keşan İlçe Başkanı Erdal Aydemir yaptığı açıklamada; pandemi döneminde birçok esnafın yüksek gelen faturalarla mağdur edildiğini belirtti. Aydemir, hükümetin acilen esnafa destek olması gerektiğini ifade etti.

Pandemiyle birlikte ülke ekonomisinin ciddi anlamda etkilendiğinin altını çizen Aydemir, “Küçük işyerleri ve sanayi merkezlerinde üretimin durduğunu görüyoruz. Özellikle sanayi merkezlerine pandemi döneminde teşvikler sunularak, kâr marjlarının düşmemesi için hükümet tüm olanaklarını sağladı. Küçük esnaf ve tarım kesimine destek sağlanmadı” dedi.

Pandemi aylarında esnafın ve üreticinin özellikle elektrik faturasının kabardığını kaydeden Aydemir, “Esnaf, bu süreçte kullanmadığı elektriğin fatura bedelini ödemek zorunda kaldı. İşyeri ve ev kirası, gıda, kredi kartı, vergi ve faturalar olmak üzere birçok harcama kalemi yine esnafın karşısına çıktı. Bu zor süreçte, esnafımız borçlarını yine borçlanarak ödeme yoluna gitti. Esnaf, faturalar karşısında eziliyor. Esnafımıza, düşük faizli krediler değil; hibe kredilerin verilmesi gerekirdi. Esnafın ve üretenin ayakta kalması için gerekli desteklemeler yapılmalıydı” dedi.

“ESNAF KEPENK KAPATIYOR”

“Türkiye’de birçok esnaf, ekonomik çarkı döndüremiyor” diyen Aydemir, “İşyerini açan esnaf siftah yapmadan kapatmak zorunda kalıyor. Bazı esnaflarımız ise, iş yapamadığı için kepenk kapatmak zorunda kalıyor. TESK’in son verilerine göre; haziran ayında 7 bin 222 esnaf kepenk kapatmış. Bu ciddi bir rakamdır. Esnafın kepenk kapatmaması için gerekli teşviklerin verilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“İNSANLARIN GİDERLERİ ARTTI, GELİRLERİ AZALDI”

Aydemir sözlerine şöyle devam etti: “Türk Lirası hızla değer kaybetmeye devam ederken temel tüketim maddelerine ise, zam eksik olmuyor. Doların yükselmesi ile cebine giren paranın değeri azalan emekçiler, yaşanan salgın ve ekonomik krizden dolayı daha fazla yoksullaşmanın, açlığın pençesine itiliyor. Doların, TL karşısında uçuşa geçmesi, akaryakıt, doğal gaz, elektrik, su, ulaşım, konut, ekmek, et, tahıl fiyatları, kiralar, eğitim, sağlık, eğlence gibi iğneden ipliğe işçilerin, emekçilerin tükettiği bütün malların fiyatlarının daha pahalıya gelmesi demektir. Kısacası, dolar; işçileri, emekçileri, halkı etkileyerek ve daha da yoksullaştırarak yükselmektedir. İnsanların giderleri arttı ama gelirleri her geçen gün düşmektedir. Artan dolar ve enflasyon oranları ile birlikte hayatımız daha zorlaşacaktır.”

(Edirne/EVRENSEL)