Hacettepeli öğrenciler: Ayasofya’da yaşananlar tarihin yok oluşunu izlemekten farksız
Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü öğrencileri Ayasofya’nın camiye çevrilmesini Evrensel'e değerlendirdi.
Fotoğraf: DHA
Ali KESKİN
Ankara
Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü öğrencileri Ayasofya’nın camiye çevrilmesini Evrensel'e değerlendirdi. Ayasofya’yı kararını iktidarın oy kaygısıyla aldığını belirten öğrenciler toplumsal değerlerin yok edildiğini vurguladı.
"AYASOFYA PAHA BİÇİLEMEZ"
İstanbul’un önemli kültür varlıklarından olan Ayasofya’nın aynı zamanda dünyanın önemli mimari eserleri arasında bulunduğunu ve çağları, kültürel sınırları aşan bir eser olduğunu söyleyen Banu Koyuncu, “Biz Sanat Tarihçileri açısından değeri bu yüzden paha biçilemez. Üstün Evrensel Değer Taşıyan Varlıklar kriterlerinin tamamını taşımaktadır. İnsanlığa ait olan bu kültür varlığı bir dinin bir mezhebine hizmet eder hale gelecek olması bütün bir tarihi görmezden gelmek, üstünü silmek ve hümanist tutumu karalamaktır” dedi.
"TARİHSEL KİMLİĞİ BOZULACAK"
Ayasofya’nın cami olarak işlevlendirilmesi durumunda tarihsel kimliğinin büyük ölçüde bozulacağını, ziyaretçilere kısıtlanacağını ifade eden Koyuncu, “Mermer ve mozaik kaplama zemin, duvar resimleri gibi bazı kısımları görülemez olacaktır. Bunlara ibadet sırasında uygulanacak önlemler tarihin yok oluşunu izlemekten farksızdır. Ayrıca müze için gerekli olmayan ancak ibadet için gereken zeminin yün halı kaplanması, aydınlatma, ısıtma ve havalandırma sistemleri, dâhili ses sistemi ve ayakkabılar için raflar gibi eklemeler yapılacaktır. Bunlar yukarıda saydığım tarihi önem bakımından dünyanın sayılı mimari anıtlarından birisi olan, eşsiz mimari yapısı ve siyasi tarih açısından olağanüstü değeri hiç tartışmasız yok edip gelecek kuşaklara aktarılmasını imkansızlaştıracaktır” diye konuştu. Bu durumunun islamafobiyi körüklemekten başka bir işe yaramayacağını belirten Banu, “Her zamanki oluşturulan algı, yön değiştirme operasyonları bu konu da yeterli olmayacak ve tarih bu yaşanılan durumu affetmeyecektir” dedi.
"DİNİ DUYGULAR SÖMÜRÜLÜYOR"
Ayasofya’nın camiye çevrilmesindeki tek sebebin iktidar partisinin oy kaygısı olduğunu söyleyen Çiğdem Erdem, “Z kuşağı olarak adlandırdığımız neslin Erdoğan’ın canlı yayınında #oymoyyok diyerek verdiği tepki ve sosyal medyadan da bu yönde tepki toplaması parti içinde bence infilak yarattı. İktidar partisinin hüküm sürdüğü yıllar boyunca ne zaman oy kaygısı güdülse hep Ayasofya gibi milletin dini duygularını kullanma üzerine adımlar atıldı. Hali hazırda belli bir bölümünde ibadetin zaten gerçekleştiğini ve Ayasofya’nın cami olması yasa tasarısını meclise sunan İyi Parti’nin red cevabı almasını düşündüğümüzde AKP’nin amaçlarını açıkça görmekteyiz” diye konuştu. “Kendilerini adeta İslam’ın tek ve yegane savunucusu gibi gösterip yıllarca Türkiye halkının dini ve milli duygularını sömürmesini de göz önüne aldığımızda Ayasofya gibi bir kültür mirasının böyle bir amaca yönelik kullanılmasına şahsım adına şaşırmıyorum” diyen Erdem, “Kültür Bakanlığının verilerine göre müze durumundayken ülkemize hem turistik açıdan hem de finansal açıdan çok büyük bir katkı sağlayan Ayasofya’yı cami yapmalarının tek sebebi yıllarca dedikleri ‘dindar bir nesil yetiştireceğiz’ lafına sözde kanıttır” ifadelerini kullandı.
"GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE YOK EDİLİYOR"
Berkin Oflaz Ayasofya kararını “bizden olmayanın söz hakkı yok” diye düşünerek aldıklarını ifade ederek, siyasal ve ekonomik başarısızlıkların üzerini örtmek için bu hamlelerin yapıldığını söyledi. Ayasofya’nın korunamamasının gücüne gittiğini belirten Berkin, ileride insanlara ne diyeceklerinin utancını yaşadığını ifade etti.
Sanat tarihinin Türkiye’de hızla değer kaybettiğine değinen Okyanus Vardar ise, “Toplumun bütün değerlerinin gözümüz önünde yok ediliyor olması açısından da daha genel bir umutsuzluk ve yetersizlik hissediyoruz” şeklinde konuştu.