"Yandaş medya" demek suç sayıldı
Ankara 9. İdare Mahkemesi, Faruk Bildirici’nin RTÜK üyeliğinin düşürülmesine karşı açtığı davayı “tarafsızlığını yitirdiği” gerekçesiyle reddetti.
Görsel: Bildirici YouTube hesabının "Faruk Bildirici/TBMM" başlıklı videosundan alınan ekran alıntısıdır
Ankara 9. İdare Mahkemesi, Faruk Bildirici’nin RTÜK üyeliğinin düşürülmesine karşı açtığı davayı, açıklamalarında “yandaş medya” ve “RTÜK siyasi iktidarın arka bahçesi gibi” diyerek “tarafsızlığını yitirdiği” gerekçesiyle reddetti. Bildirici, mahkeme kararının bozulması istemiyle İdare Mahkemesi’ne başvurdu.
CHP kontenjanından seçilen Faruk Bildirici’nin RTÜK üyeliği, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in Basın İlan Kurumu ile TÜRKSAT’ta da görev almasının yasalara aykırı olduğunu gündeme getirmesi ve RTÜK’teki AKP-MHP kontenjanından gelen üyelerin oylarıyla düşürülmüştü. Bildirici de RTÜK’ün 31 Ekim 2019’da alınan bu kararının iptali için İdare Mahkemesi’ne başvurmuştu.
"TARAFSIZLIĞINI YİTİRDİ" İDDİASI
9. İdare Mahkemesi’nin Bildirici’nin istemini reddettiği kararında “Üst Kurulun kararında yetki yönünden hukuki aykırılık görülmemiştir” denildi. Daha sonra Bildirici’nin RTÜK üyesi iken yaptığı bazı açıklamalardan alıntılar aktarılarak, özetle şu değerlendirmede bulunuldu:
“19 Eylül 2019 tarihinde birikim.com isimli internette sitesine röportaj veren davacının ‘RTÜK bırakın bir meslek örgütü ya da uzmanlık kurulu bile değil. Burası siyasi iktidarın arka bahçesi gibi’ ifadelerine yer verildiği, 16 Eylül 2019 tarihinde Halk TV’de ‘Medyanın büyük bir bölümü iktidarın propaganda aygıtı durumunda, böyle bir işlev sergiliyorlar’ açıklamalarında bulunduğu, 13 Eylül 2019 tarihinde Tele 1 televizyonunda davacı tarafından ‘Yandaşlara oradan nasıl para akıtıldığını, yandaş medya dahil nasıl para akıtıldığını gördü’ ifadelerine yer verildiği görülmektedir. Bu ifadelerden de görüldüğü üzere davacının bir kısım özel medya hizmet sağlayıcı kuruluş hakkında tarafsızlığını yitirdiği dolayısıyla 6112 sayılı kanunun yasaklar ve denetim başlıklı 38. maddesinin 2. fıkrasına aykırı davrandığı anlaşılmıştır.”
"TARAFSIZLIĞIN KANITI OYLARDIR"
Faruk Bildirici ise mahkemenin kararının bozulması istemiyle yaptığı istinaf başvurusunda RTÜK’ün TBMM’nin yetkisini gaspettiğini vurgulayarak, "Üst Kurul hem savcı hem hakim gibi davranmış; savunma dahi almadan cezai nitelikte bir karar vermiştir" dedi.
Bildirici şöyle dedi:
"Bir Üst Kurul üyesinin, radyo ve televizyon kanallarıyla ilgili olarak tarafsız olup olmadığının kanıtı, Üst Kurul kararlarında kullandığı oylardır. Habercilik ile ilgili demecimde adı geçen televizyon kanallarıyla ilgili olarak Üst Kurul’daki oylamalarda taraf tuttuğum ne RTÜK ne de Mahkemenin gerekçeli kararında ileri sürülebilmiştir. Zira demeçlerimde adı geçen televizyon kanallarıyla ilgili oylamalarda lehte taraf olmamakla kalmadım, tam tersine gerektiğinde bu kanallar aleyhine de oy kullandım." (MEDYA SERVİSİ)